< < Rusya-Orta Asya İlişkilerinde Kolektif Güvenlik


Rusya-Orta Asya İlişkilerinde Kolektif Güvenlik

Yazan  05 Ocak 2011
Orta Asya'da askeri operasyona hazırlık

Bu yazı, 12 Aralık 2005 tarihinde Cumhuriyet gazetesinin Strateji ekinde yayınlanmıştır (Sayı 76).

14 Kasım 2005 tarihinde Rusya ve Özbekistan arasında imzalanan müttefiklik anlaşması, Rusya'da "Özbekistan Rus nüfuz alanına dönmüştür" şeklinde yorumlamıştır. Gerçekten de Rusya'nın 2005 senesi içerinde Orta Asya'da elde ettiği en büyük ödül Özbekistan'daki durum değişikliği olmuştur. Kazanımlarını sağlamlaştırmaya çalışan Rusya, hakim olduğu Kolektif Güvenlik Anlaşması Teşkilatı'nı (KGAT) kullanarak, kendi çıkarlarını sınırlarının çok ötesinde, Orta Asya coğrafyasından başlayarak savunmaya kararlıdır.

Kolektif Güvenlik Mekanizması

Sovyetler Birliği'nin yıkıntıları üzerinde kurulan Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) alanında dış tehditlere karşı güvenliği sağlamak amacıyla 15 Mayıs 1992'de Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya Federasyonu, Tacikistan ve Özbekistan arasında Kolektif Güvenlik Anlaşması (KGA) imzalanmıştır. 1993 yılı içerisinde Gürcistan, Azerbaycan ve Beyaz Rusya da anlaşmaya katılmıştır. KGA, bir üye devletin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine karşı bir tehdit oluştuğu zaman, KGA çerçevesinde acil görüşmeler mekanizmasının çalıştırılmasını, bir üye devlete karşı saldırı gerçekleştiği zaman ise, askeri yardım dahil gerekli yardımın gösterilmesini öngörüyordu. 1990'lı yıllarda KGA, üye ülkelerin güvenliklerini sağlamaktan uzak kalmış, her şeyden önce eski Sovyet alanında Rus askeri etkinliğini sürdürme aracı görevini görmüştür. Bundan dolayı 1999 yılının sonuna gelindiğinde anlaşmadan üç ülke eksilmiştir: Azerbaycan, Gürcistan ve Özbekistan.

2000 yılında Rusya'daki iktidar değişikliği, 1990'lı yılların sonunda Orta Asya devletlerinin karşılaştıkları yeni tehditler KGA'nın ivme kazanmasına sebep olmuştur. 1999 yılında Özbekistan İslami Hareketi militanlarının Kırgızistan ve Özbekistan topraklarında güvenlik güçleriyle sıcak çatışmalara girmeleri, Orta Asya bölgesinin güvenlik zaafınıortaya sermiştir. Bu tarihten itibaren, Orta Asya bölgesi KGA'nın temel faaliyet alanı haline gelmiştir. Ekim 2000 tarihinde Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te yapılan KGA üye ülkelerinin zirvesinde KGA'nın öngördüğü kolektif güvenlik sistemi çerçevesinde kolektif güvenlik güçlerinin kurulmasına yönelik bir anlaşma imzalanmıştır. Mayıs 2001'de yapılan bir sonraki zirvede Orta Asya'da Kolektif Hızlı Konuşlandırma Güçleri'nin (KHKG)kurulmasına karar verilmiştir.

11 Eylül'den sonra gerçekleşen Afganistan operasyonu sonucunda Orta Asya ülkeleri tarafından temel tehdit kaynağı olarak algılanan Taliban yönetimi devrilmiştir. İlk defa olarak Rusya dışındaki bir güç, bölge güvenliğinin sağlanmasına talip olmuştur. Ancak bölgede ABD nüfuzu arttıkça Rusya da, kolektif güvenlik alanındaki faaliyetlerini daha da artırmaktadır. Rusya, 2002 yılında Kırgızistan'da Kant havaalanına uçaklarını konuşlandırmaya başlamıştır. Teorik olarak Kant'a konuşlandırılan Rus hava birliğinin amaçlarından bir tanesi, KGA çerçevesinde kurulan KHKG'nin havadan destek vermektir. Bu anlamda Kant, KGAT güçlerinin Orta Asya'daki dayanak noktasıdır.

Bölgenin NATO'su

18 Eylül 2003 yılında KGA, Kolektif Güvenlik Anlaşması Teşkilatı (KGAT) adı altında uluslararası bölgesel teşkilata dönüştürülmüştür. KGAT Tüzüğü'nde "teşkilata üye olan taraflardan birine yapılan saldırının, tüm taraflara yapılmış sayılacağı" belirtilmiştir. Bu anlamda ortak güvenlik tedbirleri açısından KGA'nın çok ötesine adım atılmıştır. Rusya'nın çabalarıyla etkin bölgesel güvenlik teşkilatı haline dönüştürülmeye çalışılan KGAT, 2004 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda gözlemci statüsüne sahip olmuştur. KGAT'ın uluslararası arenada tanınması ve otoritesinin kabul edilmesi yönünde hayata geçirilmeye başlanan bir sonraki adım, KGAT-NATO ilişkilerinin kurulmasına yönelik çabalar olmuştur. Rusya, 29-30 Kasım 2005 tarihinde yapılan KGAT Savunma Bakanları Konseyi'nin toplantısında bu konuyu gündeme taşımıştır. Toplantının akabinde yaptığı açıklamada Rusya Savunma Bakanı Sergey İvanov, modern tehditlere karşı koyma konusunda KGAT'ın NATO ile işbirliği yapmak istediğini belirtmiştir. İvanov, toplantıdan bir hafta sonra gerçekleşecek olan Rusya-NATO Konseyi'nin toplantısında KGAT dönem başkanlığını yürüten Rusya'nın bir kolektif güvenlik teşkilatı olarak KGAT'ın işbirliği önerilerini NATO'ya sunacağını belirtmiştir. Kısacası Rusya, KGAT'ın NATO'ya denk bir bölgesel güvenlik örgütü olarak tanınmasını istemektedir. Daha açık olarak söylenirse, Orta Asya başta olmak üzere, KGAT'ın kapsadığı alanda askeri olarak Rusya'nın hakim olduğunu kabul ettirmeye çalışmaktadır.

BDT alanında Rusya'nın üye olduğu diğer teşkilatlarda da olduğu gibi, KGAT tamamen Rusya'nın etkisinde bulunmaktadır. Son dönemde KGAT sürekli yetkililerinin belirttiği gibi, KGAT'ın öncelikli faaliyet alanı Orta Asya bölgesidir. Bölgedeki ABD askeri varlığından rahatsız olan Rusya, KGAT çerçevesinde Orta Asya'daki askeri nüfuzunu arttırmayı hedeflemektedir. Kasım ayı içerisinde ABD'nin Özbekistan'daki Hanabad hava üssünü boşaltmasının ardından, söz konusu üsse Rusya'nın yerleşmesi gündemdedir. Rusya, yönünü değiştirip kendisine doğru yönelen Özbekistan'ı tekrar KGAT'a katılması için ikna etmeye çalışmaktadır. Orta Asya'da güvenliği sağlayabilen tek güç olduğunu ispatlamaya çalışan Rusya, KGAT'ı etkin kolektif güvenlik örgütü haline getirmeyi amaçlamaktadır. KGAT-NATO ilişkilerinin kurulması bu yönde önemli bir adımı oluştururdu ve aynı zamanda Orta Asya güvenliği konusunda Rusya'nın NATO tarafından başlıca muhatap olarak kabul edilmesi anlamına gelirdi.

Orta Asya'nın İstikrarı

2005 yılı içerisinde ABD'nin Orta Asya'daki etkisinin azaltılması için önemli adımlar atan Rusya, KGAT çatısı altında Rusya'nın etkili olacağı Rusya-Orta Asya ortak birlikleri kurmaya çalışmaktadır. KHKG'nin kurulmasıyla bu ortak birliklerin temeli atılmıştır. Ancak Rusya'nın amacı Orta Asya ülkelerinden ve Rusya'dan tümen düzeyindeki birliklerin ortak komuta altında toplanmasıdır. KGAT Genel Sekreteri Nikolay Bordüja yaptığı açıklamalarda bunu açıkça belirtmiştir. Diğer taraftan Rusya, KGAT çerçevesindeki askeri operasyonlar için hukuki zemin oluşturmaya çalışmaktadır. Bu çerçevede 29-30 Kasım 2005 tarihlerinde Rusya'nın başkenti Moskova'da KGAT'ın Dışişleri Bakanları Konseyi, Savunma Bakanları Konseyi ve Güvenlik Konseyi Sekreterleri Komitesi'nin toplantılarında KGAT barış gücü birliklerinin oluşturulması görüşülmüştür. Toplantılardan sonra açıklama yapan KGAT Genel Sekreteri'ne göre, üye ülkeler, KGAT barış gücü operasyonlarının mekanizması üzerinde % 90 olarak mutabık kalmışlardır.

Orta Asya devletlerinin bağımsızlıklarının en zayıf noktası, kendi güçleriyle güvenliklerini sağlayamamalarıdır. Zamanında bu husus Özbekistan ve Kırgızistan'ın ABD askeri üslerini kabul etmelerine yol açtığı gibi, Tacikistan'ın Rusya'nın askeri müdahalede bulunmasına ve sınır güvenliğini sağlamasına izin vermesini de belirlemiştir. Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ın Rusya'nın askeri müdahalesine ve sonuç olarak güvenlik alanında Rusya'nın bölgedeki etkinliğine hukuki temel sağlayan KGAT içerisinde yar almaları da bu ülkelerin güvenlik zafiyetlerinden ileri gelmektedir. Bölge devletlerinin bağımsızlık döneminde kurdukları ulusal orduları potansiyel olarak komşu devletlerinin orduları karşısında zayıf kalmaya mahkum göründüğü gibi, düzensiz birlikler gibi yeni tür güvenlik tehditlerine karşı da hazırlıksız yakalanmışlardı. Bölgede istikrarın korunması ve bölge ülkelerinin kendi güvenliklerini sağlayabilecek potansiyele ulaşmaları Türkiye'nin menfaatleri dahilindedir. Bu açıdan bölge ülkelerinin askeri imkanlarının geliştirilmesi hususu ön plana çıkmaktadır. Türkiye, Güney Kafkasya'dan farklı olarak, askeri alanda Orta Asya'da daha çok NATO çerçevesinde hareket etmeyi tercih etmiştir. Halbuki Türkiye'nin Orta Asya ülkeleriyle sürdürdüğü askeri alandaki işbirliği Türkiye-Azerbaycan askeri ilişkilerinin düzeyine çıkarılabilir. Bugün Orta Asya ülkeleri acil güvenlik ihtiyacını hissetmekte, özellikle düzensiz birliklerle mücadele konusunda Türkiye'nin sahip olduğu tecrübeye ihtiyaç duymaktadır.

Anar Somuncuoğlu

Anar Somuncuoğlu 1975 yılında Kazakistan’da doğdu. Orta öğrenimini Kazakistan’da tamamladıktan sonra TC MEB burslusu olarak Türkiye’ye gelen Somuncuoğlu, 1997’de Gazi Üniversitesi İİBF Ekonometri Bölümü’nden mezun oldu. 2000 yılında Hacettepe Üniversitesi İktisat yüksek lisans programından mezun oldu. 2009’da Ankara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler doktora programından mezun oldu. 1999 ile 2011 yılları arasında ASAM, TUSAM, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü gibi önde gelen Türk stratejik araştırma merkezlerinde Rusya ve Orta Asya uzmanı olarak çalıştı. 2011’den itibaren Hacettepe Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nün danışmanı ve HÜSAM (Hacettepe Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi) danışma kurulu üyesidir.   

 ULUSLAR ARASI KONFERANSLARDA SUNULAN TEBLİĞLER

“Economic Development of Turkey”, The 2011 KAPA International Conference, Pusan, Güney Kore, 30 Nisan 2011.

“Транзитология и баланс сил в Центральной Азии: Правительство США как часть транзитологического сообщества”, Birinci Avrasya Siyaset Bilimcileri Kongresi (Первый Евразийский Конгресс Политологов, Альянс политологов Казахстана), Almatı, Kazakistan, 13 Mart 2011.

“Transformation of the US Democracy Promotion Policy in Central Asia”, 2nd Central Eurasian Studies Society Regional Conference, CESS (Central Eurasian Studies Society), Ankara, Temmuz 2010. 

“Orta Asya’da Rusya Federasyonu’nun Kültür Politikası”, II. Uluslararası Türk Dünyası Kültür Kongresi, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, İzmir, Mayıs 2010.

 

YAYINLAR

ULUSLARARASI KİTAPLAR VEYA KİTAPLARDA BÖLÜM:

 

“Think-tanks in Central Asia”, Hasan Ali Karasar and Hasan Kanbolat (Ed.), Think-tanks and the Culture of Strategic Thinking in Eurasia, London, Eurasia Critic, expected in 2011.

ULUSAL KİTAPLAR:

Kazakistan ve Özbekistan Ekonomileri: Geçiş ve Büyüme Stratejileri, Ankara, ASAM, 2001.

 

 ULUSAL KİTAPLARDA BÖLÜM:

“Türkistan Cumhuriyetleri’nde Stratejik Düşünce Merkezleri”, Hasan Ali Karasar ve Hasan Kanbolat (Der.), Avrasya’da Stratejik Düşünce Kültürü ve Düşünce Kuruluşları, Ankara, Nobel, 2011’de yayınlanacak.

“Moldova’da “Sessiz Devrim””, Sinan Oğan (Der.), Turuncu Devrimler, İstanbul, Birharf yayınları, 2004, s. 272-289.

‘Hakasya Cumhuriyeti’, Türkler, Cilt 20, Ankara, Yeni Türkiye Yayınları, 2002.

‘Altay Cumhuriyeti’,  Türkler, Cilt 20, Ankara, Yeni Türkiye Yayınları, 2002

‘Saha Cumhuriyeti’, Türkler, Cilt 20, Ankara, Yeni Türkiye Yayınları, 2002.

‘Tuva (Tıva) Cumhuriyeti’, Türkler, Cilt 20, Ankara, Yeni Türkiye Yayınları, 2002.

‘Geçiş Döneminde Özbekistan Ekonomisi’,  Türkler, Cilt 19 Ankara, Yeni Türkiye Yayınları, 2002.

‘The Transition Period of the Uzbek Economy (1991-2000)’,  The Turks, Cilt 6, Ankara, Yeni Türkiye Yayınları, 2002.

‘Republic of Tuva (Tyva)’, The Turks, Cilt 6, Ankara, Yeni Türkiye Yayınları, 2002.

‘Repubilc of Altai’, The Turks, Cilt 6, Ankara, Yeni Türkiye Yayınları, 2002.

‘Rusya Federasyonunda Merkez-Çevre İlişkilerinin Ekonomik Boyutu’, Yılmaz Tezkan (Ed.), Kadim Komşumuz Yeni Rusya, İstanbul, Ülke Yayınları, 2001.

 

ULUSAL HAKEMLİ DERGİLERDEKİ MAKALELER:

“Bağımsızlık Sonrası Kazakistan Cumhuriyeti’nde “Türkiye” ve “Türk” Algısının Geçirdiği Değişim”, Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları, Cilt 2, Sayı 3, 2007, s. 41-70.

 “Rus Ortodoks Kilisesi’nin Eski Sovyet Alanındaki Misyonu”, Karadeniz Araştırmaları, Cilt 1, Sayı 2, 2004, s. 93-107.

“Geçiş Döneminde Kazakistan Ekonomisi”, Avrasya Dosyası, Cilt 7, Sayı 4, Kış 2001-2002. 

“Rusya Federasyonu’nda Merkez-Çevre İlişkilerinin Ekonomik Boyutu”, Avrasya Dosyası, Cilt 6, Sayı 4, Kış 2001. 

“Özbekistan’ın Gelişme Stratejisi”, Avrasya Dosyası, Cilt 7, Sayı 3, Sonbahar 2001. 

 

DİĞER MAKALELER: 

“Kırgızistan’daki Kronik İstikrarsızlığın Anatomisi: İç ve Dış Boyutları”, 21. Yüzyıl, S.23, Kasım 2010, s. 23-30. 

“Rusya’nın Orta Asya Politikasının Ekonomik Boyutu”, 21. Yüzyıl, S.25, Ocak 2011, s. 77-83. 

“Russia’s Afghanistan Dilemma”, Birleşmiş Milletler Türk Derneği Dergisi, S.17, İlkbahar 2008. 

‘Putin Dönemi Milliyetler Politikası ve Tataristan’, Stratejik Analiz, Sayı 31, Ekim 2002. 

“Roma Katolik Kilisesi ve Fener Rum Patrikhanesi’nin Eski Sovyet Alanındaki Faaliyetleri”, Stratejik Analiz, Sayı 28, Ağustos 2002.  

“Putin’in İktidarı: Sovyet Sonrası Rus Siyasi Rejiminin Sağlamlaştırılması”, Stratejik Analiz, Cilt 2, Sayı 24, Nisan 2002.

 Avrasya Ekonomik İşbirliği: Rus Dış Politikasında Yeni Bir Atak”, Stratejik Analiz, Sayı 15, Temmuz 2001.  

“Ukrayna: Avrasya’nın Stratejik Kaderinin Belirlendiği Ülke”, Nazım Cafersoy ile birlikte, Stratejik Analiz, Sayı 15, Temmuz 2001. 

“Putin Usulü Reformlar: Güçlü Devlet, Güçlü Ordu, Güçlü Ekonomi”, Stratejik Analiz, Sayı 13, Mayıs 2001.  

“Rusya Federal Bütçe Yapısı”, Jeoekonomi, Cilt: 2, Sayı: 2-3, 2000. 

“Yol Ayırımında Moldova”, Stratejik Analiz, Sayı 2, 2000.

 

YAZILAR: 

“Orta Asya Enerji Oyununda Asya Devleri”, 2023, Cilt 6, Sayı 66, Ekim 2006. 

“Günümüzde Rusya Türkleri”, 2023, Cilt 6, Sayı 62, Haziran 2006. 

“Enerji Güvenliği ve AB’nin Avrasya Açılımı-2”, Türk Yurdu, C.27, S. 235, Mart 2007.

“Enerji Güvenliği ve AB’nin Avrasya Açılımı-1”, Türk Yurdu, C.27, S.234, Şubat 2007. 

“Türkiye’nin Türkistan Politikasının Temeli Ne Olmalıdır”, Türk Yurdu, C.27, S.233, Ocak 2007. 

“Yeni Gelişmeler Işığında Orta Asya Güvenliği”, Türk Yurdu, Cilt 25, Sayı 216, Ağustos 2005. 

‘Putin in Power: Strengthening the Post-Soviet Political Regime of Russıa’, Turkish News, 30 April 2002.  

‘Putin’s Past and Future in Power: Strong State, Economic Recovery’, Turkish News, 11 Nisan, 2001.  

Mart 2005- Mart 2008 tarihleri arasında Cumhuriyet gazetesinin “Strateji” uluslararası politika ekinde 68 tane yazısı yayınlandı. Bunlardan bazıları: 

“Rusya’nın “Yumuşak Gücü”: Öncelikli Hedef Yakın Çevre”, Cumhuriyet Strateji,  Sayı 147, 23.04.2007 

“AB’den Avrasya’ya “Yumuşak” Yaklaşım”,  Cumhuriyet Strateji, Sayı 137, 12.02.2007 

“AB’nin Enerji Arayışı”, Cumhuriyet Strateji, Sayı 135, 29.01.2007 

“Belarus’a Birlik Baskısı”, Cumhuriyet Strateji, Sayı 133, 15.01.2007 

“Orta Asya’da Birliğin Engelleri”, Cumhuriyet Strateji, Sayı 94, 17.04.2006 

“Yeni Enerji Haritası Çiziliyor”, Cumhuriyet Strateji, Sayı 92, 03.04.2006 

“Orta Asya’da Türk-Rus İşbirliği’nin Koşulları”, Cumhuriyet Strateji, Sayı 73, 21.11.2005 

 “Avrasya’da Denge Arayışları”, Cumhuriyet Strateji, Sayı 55, 18.07.2005

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display