Mir Hüseyin Musavi "Seçimde hile yapıldı. Bu maskaralığa teslim olmam. Sonuçları tanımıyorum... Diktatörlüğe karşı direnin" demesi, taraftarlarının sokağa dökülmesine neden oldu. İran'da gerilim devam ediyor. Mir Hüseyin Musevi'nin de göz altında tutulduğuna dair çelişkili haberler geliyor.
Durumun hassaslığı seçim sonuçlarının teamüllere uygun olarak değil adeta alel acele açıklanmamasından da anlaşılmaktadır. İran'da seçim sonuçlarının resmen açıklanması için genel olarak Anayasayı Koruma ve Kollama Kurulunun, "Şûrayı Negahban"ın tasdik etmesi ve Rehber'in "Velayeti Fakıh"ın ondan sonra açıklama yapması şeklinde oluyordu. Bu kez Rehber'in, Anayasayı Koruma ve Gözetme Kurulu'nun raporunu beklemeden derhal Ahmedinecad'ın seçimi kazandığını açıklayarak halkı sükûnete ve sonuçlara itiraz etmemeye davet etmesi manidardır.
İtirazlar ve iddialar!
İtirazlar arasında, Azeri nüfusun yoğun olarak yaşadığı kentlerde erken saatlerde seçim sandığı görevlilerinin oy pusulalarının bittiği gerekçesiyle seçmenlere oylarını kullandırtmadıkları var. Seçimde oy kullanmak için fotoğraflı kimlik kullanılması şartının kaldırılması suretiyle, Ahmedinecad yanlılarına sahte kimliklerle defalarca oy kullanma imkânı sağlandığı yolunda iddialar da dile getirilmiştir. Batı özellikle de ABD basını, seçimin Ahmedinecad tarafından kazanılmasını değil % 63 gibi yüksek bir oranla kazandığının açıklanmış olmasını gerçekçi bulmuyor. Hile olduğunu, ancak bu boyutta bir hileyi beklemediklerini dile getiriyorlar. Bu nedenle seçim sonuçlarını saçmalık olarak nitelendiriyorlar.
Musevi ve eşi Rahnaverd!
Seçimi kaybettiği açıklanan Mir Hüseyin Musevi, İran'ın eski başbakanlarındandı. Ahmedinecad'a göre daha kentli, daha ılımlı ve daha özgürlükçü olarak tanınıyor. Seçimler sırasında Musevi'nin eşi Zehra Rahnaverd de ilk kez Cumhurbaşkanı adayının eşi olarak İran için radikal sayılacak görüşlerini yüksek sesle dile getirmiştir. Musevi'nin eşi Rahnaverd, İran'da Üniversite rektörü olan ilk kadın unvanını taşıyor.
ABD ve İran seçimleri!
İran'da yapılan seçimlerle ilgili iddiaların hemen ardından ABD'de devrik İran Şahının oğlunun gündeme gelmesi ya da getirilmesi manidardır. ABD'den İran halkına yönelik olarak yapılan sivil itaatsizlik çağrıları da Obama döneminde Soros modelinin yürürlükteki en önemli seçenek olduğunu göstermektedir.
ABD Başkanı Obama, seçim öncesi "İran'da seçimin sonuçları ne olursa olsun, seçilen İranlı Cumhurbaşkanı ile masaya oturabileceği" anlamına gelen sözler etmişti. Bu durum ABD'nin İran'la ilgili olarak her şeyi masanın üstünde tuttuğu ve her ihtimale karşı pozisyon belirlediği anlaşılmaktadır. Obama'nın, İran'la temas için İran'daki seçim sonucu meydana gelen olayların sonuçlarını bekleyeceği anlaşılmaktadır. İran'ın ise ABD karşısında bilinen pozisyonunu koruyabilmesi için birlik ve beraberlik içinde görünmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır.
