ORTA DOĞU BATAKLIĞINDA BOĞULMAK

Yazan  28 Ocak 2009
Tarih Ortadoğu’daki kan davalarına taraf olarak müdahil olan ülkelerin bertaraf olduğunun sayısız örnekleriyle doludur. Bunun nedeni duruma vaziyet eden ülkelerin bölge gerçeklerini iyi okuyamamalarıdır.

Bölgedeki güçlerin konumlanışı tam anlamıyla kaotiktir. Filistin içerisinde FKÖ ile Hamas arasındaki ayrışma inanılmaz boyutlardadır. Düşmanın saldırıları karşısında bile bu iki örgüt bir araya gelemeyen iki kardeş gibi durmaktadır. Diğer yandan Ürdün ve Mısırlı yetkililer, Hamas'ın herhangi bir başarısının kendi Müslüman Kardeşler hareketlerini güçlendireceğine inanmaktadır. İsrail'in Gazze saldırısından sonra Mısır Müslüman Hareketi liderinin Mısır devletinin bu saldırıya onay verdiğini söylemesi nedensiz değildir. Bölgedeki hem Şii ve Sünni ayrışması, hem de siyasi bağlamda güçlerin kendi içindeki ayrışması (El Fetih/Hamas) inanılmaz bir aşamaya gelmiştir. Bölgede herkes herkesten rol çalmaya soyunmuş durumdadır.

İsrail'in 2006'da Lübnan'a saldırısı sırasında İsrail'e karşı savaşan bir Hizbullah yetkilisinin Guardian gazetesinde şunları söylediği yazılmıştır: "İsrail bu savaştan zaferle çıkarsa, bu Sünnilerin zaferi anlamına gelecek. Önce İsrail'i yeneceğiz. Asıl savaşımız ondan sonra başlayacak". Bundan daha da vahimi Suudi din adamlarından Şeyh Abdullah İbn Cibrin'in yayımladığı fetvadır. Cibrin fetvasında Şiileri 'Rafızi' olarak isimlendiriyor ve şunları söylüyordu: "Ehl-i Sünnet'e nasihatimiz şu ki, onlardan uzak (beri) durun, onlara mensup olanları aşağılayın; İslâm'a ve Müslümanlara düşmanlıklarını, geçmişte ve günümüzde Ehl-i Sünnet'e verdikleri zararı açığa çıkarın." Cibrin, Şiiler'e dua edilmesini dahi caiz görmemişti!

Bölgede inanılmaz boyuttaki itilaflar bir gerçek olarak orta yerde dururken Türkiye'nin bölgedeki anlaşmazlığa ölçüsüz ve tek boyutlu bir biçimde müdahil olması bölgeyle ilgili olan hemen herkesi tedirgin etmiştir. İsrail Başbakanı beş saatlik görüşme sırasında Başbakan Erdoğan'ı aldatmadıysa da yanıltmıştır. Mısır, ateşkes görüşmeleri sırasında Türkiye'nin kendisinden rol çalmaya çalıştığını düşünerek İsrail'le Türkiye'nin dışlanması için kulis yapmıştır. Mahmud Abbas yönetimi de Türkiye'nin Hamas'a yakınlığından büyük rahatsızlık duyduğunu belli etmiştir. Suudi Arabistan ve Ürdün'ün de bu bağlamda Türkiye'ye mesafeli bir duruş gösterdiği zaten bilinmektedir.

Türkiye, hâlâ Ortadoğu'da çok yönlü ve derinlikli bir strateji izlediğini sanmaktadır. Hâlbuki Türkiye, Ortadoğu'da yumurtaların hepsini bir sepete koymuştur. Hem de en küçüğüne, yani Hamas'ın sepetine koymuştur. Başbakan'ın siyasi ya da duygusal nedenlerden dolayı yaptığı çıkışlar sonuçta Türkiye'yi "Hamas'ın koruyucusu ve sözcüsü" durumuna sokmuştur.

Hamas, bölgede önemli bir aktördür, ancak dünya'da "terör örgütü" muamelesi görmektedir. ABD Başkanı, koltuğuna oturmasının ardından Filistin'de Başkan Mahmud Abbas ve Başbakan Selim Fayyad ile çalışacağını açıklarken Mısır'a da "barış için sarf ettiği çabalardan dolayı" teşekkür etmiştir. Gelinen aşamada bölgede Türkiye'ye teşekkür etmek bir yana adından dahi söz eden yoktur.

Bu arada 5 Yahudi örgütü Türkiye'de Antisemitizm'in artması konusunda Başbakan Erdoğan'a uyarı mektubu yazmıştır. Ermeniler "soykırım" tasarısı için gün saymaktadır. ABD, Irak'ta yeni pozisyon üzerinde çalışmaktadır.

Kısacası ülkede barışı inşa etmeden bölgede barışı inşa etmek Erdoğan iktidarına özgü bir hayaldi. Ortadoğu'nun "Arapsaçı" na dönmüş karışık ve devasa sorunlarına Erdoğan iktidarının hesapsız kitapsız bir biçimde dalması yanlış olmuştur. Türkiye, kendi eliyle kendisini Ortadoğu'dan dışlatmıştır. Bunun adı Ortadoğu bataklığında boğulmaktır!

Özcan Yeniçeri

1954 yılında Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane'de, yüksek tahsilini Ankara'da tamamladı. 1987 yılında Uludağ üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü'nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1991 yılında ise Erciyes üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yönetim Organizasyon dalında “örgütlerde çatışma ve Yabancılaşmanın önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü” adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı.

1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu.

Prof.Dr. özcan Yeniçeri, Niğde üniversitesi'nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Mü-dürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı.

1999 yılında Kazakistan'daki Ahmet Yesevi üniversitesi'nde görev aldı. Bu üniversitede “Uluslararası İlişkiler Bölümü”nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. İki yıl bu görevi yapmış olup halen Niğde üniversitesi'ndeki görevine de-vam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri'nin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: Yeniden Türkleşmek, örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küre-selleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar. ölüler Nefes Almaz (Roman), örgütlerde çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 2003 yılı “Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları” ödülünü almıştır.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri ile Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekili olmuştur. Ankara Milletvekili Yeniçeri aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display