< < KENDİ ÜLKEMDE AŞŞAĞLANMAK
×

Uyarı

JUser: :_load: Unable to load user with ID: 116



KENDİ ÜLKEMDE AŞŞAĞLANMAK

Yazan  17 Nisan 2009
Tayfur Yecel- Bütün gelişmiş ülkelerde kabul görmüştür ki sivil toplum örgütleri ülkelerin gelişimi için çok önemlidir .

Eğer birde siyaset kurumu tıkanmış ise sivil toplumun önemi daha çok artar.Malesef Türkiye 'de sivil toplum bir saltanat halini almış sendikalardan ibaret görülmekte.Diğer bazı sivil toplum örgütleri de maddi sıkıntılar içinde AB projelerine yönelmiş durumda.

Mensubu bulunduğum dernek adına söyleyebilirim ki AB ye , Türkiye sözde AB üyelik sürecine ,AB projelerine , Türk derneklerinin AB projesi yapmasına karşıyız."para alan emir alır" atasözünün unutulduğu bir süreç sözde AB üyelik süreci.Geçtiğimiz günler içersinde devletin bir kurumunun daveti üzerine bir toplantıya katıldık.Toplantıya iki İngiliz başkanlık etti AB destekli bir proje için düzenlenmiş bir toplantıymış.Toplantının süresi yapılacağı sürenin iki katına çıktı söylemek istediklerimizi tercümana, tercüman İngilizlere, İngilizler tercümana ,tercüman bize tercüme etmek zorunda kaldı. Proje "projeyi gerçekleştiren devlet birimiyle ilgili sivil toplum örgütlerini bir araya getirmekti " İngilizler üstün bilgi ve tecrübeleriyle devletin yetkililerine çalışmalar doğrultusunda talimatlar verdi .Üstün Avrupalılar ülkemize gelip bizim medenileşmemiz ,gelişmemiz için bizim devlet birimleriyle bizim sivil toplum örgütlerimizi bir araya getiriyorlar.Üstün Avrupalılar bu çaba içersindeyken bende aşşağlanma hissi içersindeydim.Eğer Avrupa da doğru bir şeyler varsa bizim gidip almamız gerekmez mi? Yada AB süreci içersinde bu tarz çalışmaları mecbur kaldığımız için yapmamız bir fayda verir mi? Beklide en önemlisi Türkiye, sivil toplum örgütleriyle devlet kurumlarının ortaklaşa çalışmalar yürütmesini, devletin sivil toplum kuruluşlarına değer vermesini son yıllardaki AB üyelik sürecinden önce akıl edemezmiydi?

Türkiye'nin sözde AB üyelik sürecinde bir çok yanlışın yaşandığını görmek mümkün ama belki de bunlar içersinde en az konuşulanı AB- Türkiye sivil toplum kuruluşları asındaki ilişkiler .Siyasete yön verme gerekçesiyle siyasetin önünde yer alabilecek bir Türk sivil toplumu yüzünü Ankara'ya değil Brüksel'e dönmüş durumda.Yürütülen bütün çalışmalardan bizim yazdığımız raporlarla hakim olan , para vererek gücün ve hükmetme hakkının sahip olduğu bir AB.İşin özü eğer güçlü bir devlet olunmak isteniyorsa Türk sivil toplum kuruluş örgütleri AB ye muhtaç bırakılmamalı ve gereken destek İngiliz yada her hangi bir yabancının olmadığı devlet organlarıyla sağlanmalı.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display