Karadeniz Kıyılarımızda Uçan Davetsiz Misafir: Il-20

Yazan  28 Ekim 2013

Türk Genelkurmay Başkanlığı, Rusya Federasyonu’na ait IL-20 tipi askeri bir uçağın 22 Ekim 2013 tarihinde, 16:37-19:05 saatleriarasında, Karadeniz’de Türkiye-Gürcistansınır bölgesinden, Türkiye-Bulgaristansınır bölgesine kadar, uluslararası havasahasında, kıyılarımıza paralel olacak şekilde doğudan batıya doğru uçuş yaptığını kamuoyuna duyurdu. Genelkurmay Başkanlığı Rus uçağı IL-20’nin Türk Hava Sahasına yapabileceği olası bir ihlalin önüne geçmek amacı ile Merzifon 5. Ana Jet Üssümüzde pist başında görev bekleyen 2 adet F-16’ya (çok muhtemelen 152. Akıncı Filomuza ait) acil kalkış görevi[1] vermiştir. F-16’lar IL-20’yi Ordu ilimiz açıklarında Karadeniz üzerinde iken 1 defa önlemiştir (uçuş yönünü değiştirmeye mecbur bırakacak biçimde yönlendirmiştir). F-16’lar IL-20’ye Bulgaristan sınırına kadar uluslararası hava sahasındaki uçuşunda refakat etmiştir ve daha sonra Merzifon’daki üslerine geri dönmüşlerdir[2]. Olayın meydana gelişi Harita-1 üzerinde şematik gösterimle anlatılmaktadır. Haberin duyulması ile birlikte herkes aynı soruyu sordu. IL-20 sınırımızın dibinde neden uçuyor? Basında çıkan haberlerde yer aldığı gibi Rusya’nın Soçi kentinde 4 ay sonra yapılacak 2014 Kış Olimpiyatları öncesinde bölgede yapılan bir keşif uçuşu mudur?[3] Soçi kenti ile Bulgaristan sınırı coğrafi olarak alakasız durumda iken bu iddianın doğruluğuna inanmak mantıklı gelmemektedir. İkinci bir olay 2 gün sonra yani 24 Ekim 2013 tarihinde olmuştur. Saat 16:36’da yine Gürcistan sınırından itibaren kıyılarımıza paralel uluslararası hava sahasında uçan IL-20, saat 18:42’de Bulgaristan sınırından kıyılarımızdan uzaklaşmıştır. Bu uçuşu Türk Hava Kuvvetleri yine Merzifon’dan kalkan F-16lar tarafından, Türk hava sahasında yapılan uçuşla takip etmiştir ve bu defa önleme yapılmamıştır[4]. En son yani 3. olay, 26 Ekim 2013 tarihindemeydana gelmiştir. Bu sefer IL-20 Bulgaristan sınırı başlangıcından saat 12:32’de giriş yapıp, diğer uçuşlarının tersi istikametinde yani batıdan doğuya uçup Gürcistan sınırı bitiminden saat 15:41’de çıkış yapmıştır. F-16’larımız bu sefer Manisa Akhisar’dan kalkış yapmış ve Bartın civarına kadar takip ettikten sonra, görevi Merzifon’dan kalkan F-16’larımıza devretmiş ve onlar da Artvin’e kadar IL-20’ye Türk hava sahasında uçuşla refakat etmiştir. Yine son uçuşta da IL-20’ye önleme yapmamışlardır[5]. Peki, 3 farklı günde aynı bölgeye yani Karadeniz’de bulunan kıyılarımıza yakın 2-3 saat süre ile (Tablo-1) uçan IL-20’nin gerçek amacı ne olabilir? IL-20 neden baştan sona Karadeniz kıyılarımızın adeta rontgenini çekip 1150km uçtuktan sonra bölgeden ayrılmıştır? Bunu anlamak için önce IL-20’nin ne tür bir uçak olduğuna hep beraber bakalım.

 

Harita1- IL-20’nin ilk defa 22Ekim 2013 günü Karadeniz kıyılarımıza yakın uçuşunu ve F-16’larımızın yaptığı önlemeyi anlatan şematik açıklama

 

IL-20 Uçuşları

Karadeniz Kıyılarımızdaki
 Uçuş İstikameti

Yön

Tarih

Başlangıç
Saati

Bitiş
Saati

Uçuş
Süresi

Ortalama Hızı (*)
[km/h]

1. uçuş

Gürcistan- Bulgaristan İstikametinde

Doğu-Batı

22 Ekim 2013

16:37

19:05

02:28

466,22

2. uçuş

Gürcistan- Bulgaristan İstikametinde

Doğu-Batı

24 Ekim 2013

16:36

18:42

02:06

547,62

3. uçuş

Bulgaristan-Gürcistan İstikametinde

Batı-Doğu

26 Ekim 2013

12:32

15:41

03:09

365,08

 

Tablo-1 : IL-20’nin Karadeniz Kıyılarımızdaki Uçuşlarının Özeti

(*): 1150 km toplam uçuş rotası hesabı ile

 

ILYUSHIN-20 (IL-20):

Her biri 4250 Beygir Gücüne sahip 4 adet Ivchyenko AI-20M turboprop[6] motoru olan pervaneli bir uçaktır. Azami uçuş hızı 356 knot (660 km/h) olan uçağın menzili 3500km civarındadır. Üzerinde bulunan cihaz ve algılayıcılardan dolayı elektronik istihbarat uçağı (ELINT[7]) olarak sınıflandırılmaktadır. Silah taşımamaktadır. 5 kişilik uçuş ekibi (pilotlar dahil) ve 8 kişilik sistem operatörleri olmak üzere uçakta toplam 13 personel bulunmaktadır. Üzerinde taşıdığı cihaz ve algılayıcılardan en önemlisi Igla-1 SLAR[8](Yana Tarayıcılı Hava Radarı) radarıdır. Şekil-2’de gösterildiği gibi SLAR takılı olan bir uçak, “şerit genişliği” olarak sınırları gösterilen alandaki yeryüzü şekillerinin ve üzerindeki objelerin 3 boyutlu sentetik görüntüsünü elde etmede kullanılır. Daha anlaşılır bir ifade ile bu cihaz uçtuğu bölgenin yan tarafındaki tüm yeryüzü şekillerini ve üzerindeki tesislerin dijital görüntüsünü oluşturabilir. Oluşan görüntülerden bölgenin topoğrafyası elde edilmiş olur. Igla-1 radarının haricindeki algılayıcıların yapacağı görevler için yani telsiz dinleme veya telsiz kestirmesi yapma veya fotoğraf çekme amacı ile bu büyüklükte bir uçağı kullanmak mantıklı değildir. Bahsedilen görevler için daha hızlı ve küçük uçaklar hatta insansız hava araçları bile kullanılabilir.

 

Şekil 1- IL-20 Üzerindeki Radar ve Algılayıcılar

 

Şekil 2- SLAR Radarının Yeryüzü Şekillerini Algılama Yöntemi

IL-20 HANGİ AMAÇLA KIYILARIMIZA GÖNDERİLMİŞ OLABİLİR?

1.)    KARADENİZE KIYI OLAN BÖLGELERİMİZİN TOPOĞRAFİK[9] GÖZLEMİNİ VE KAYDINI YAPMAK:

IL-20 Gürcistan sınırından başlayarak Bulgaristan sınırına kadar Karadeniz kıyılarında yaptığımız yolları, şehirlerimizin yerleşim sahalarındaki büyümeyi, ormanlık alanlarımızın durumunu araştırmak için gelmiş olamaz. Burada IL-20’nin merakı, İstanbul’un kuzey batı çıkışına açılması düşünülen ikinci boğaz kanalının (Kanal İstanbul) yer alacağı bölgeye odaklı olabilir. İlgili bölgenin topoğrafik haritasını çıkartmayı amaçlanmış olabileceği değerlendirilebilir. Rusya, bu kanalın açılması ile Karadeniz’de bir çevre sorunu olabileceği ile ilgili teorileri dile getirmektedir[10]. Bu teorilere bilimsel veri oluşturacak biçimde bölgenin yeryüzü durumunu tespit için ölçüm yapmak amacı ile IL-20’yi gönderilmiş olabilir. Akıllara neden IL-20’nin Gürcistan’dan uçuşa başlamış olduğu sorusu da gelebilir. Eğer uçuşu sadece İstanbul havzasında yapmış olsa idi bu durum çok büyük tepki toplayarak hedefin İstanbul bölgesi olduğu ortaya çıkacağı için Karadeniz kıyılarımızdan giriş yapmış ama esas görevini Bulgaristan sınırına geçmeden İstanbul kıyı şeridinde icra etmiş olabilir. Aynı incelemeyi bu bölgeye odaklı bir uydusu olmadığı için ve IL-20 SLAR radarının oluşturduğu görüntü çözünürlüğüne uydunun ulaşamadığı için IL-20’yi kullanılmış olabilir. Yazının konusu Kanal İstanbul projesinin neden olabileceği iddia edilen çevre problemleri olmadığı için bu konunun detayına değinmeyeceğiz. Fakat Rusya bu tür bir konuda şüphe veya endişe duyması durumunda, Türkiye ile diplomatik kanalları kullanması ve teknik düzeydeki çalışmayı Türk uzmanlar ile ortaklaşa yapma yoluna gitmesi gerekirdi. Sovyet döneminden kalma yöntemler ile casus uçakları yollaması ve bu incelemeyi tek başına yapması kabul edilebilir bir davranış olamaz.

Şekil 3- Arazinin SLAR Radarı ile Oluşturulan Sentetik Görüntüsü (solda), Haritadaki Görüntüsü ile birebir örtüşmektedir (sağda).

2.)   TÜRKİYE’NİN TEPKİSİNİ ÖLÇMEK VE TÜRK HAVA KUVVETLERİNİ DENEMEK:

Rusya 3 defa gerçekleştirdiği uçuşlar ile Türkiye’nin tepkisini denemek istemiş de olabilir. Son dönemde Türk Hava Kuvvetlerinden istifa edip ayrılan tecrübeli muharip pilotların sayısı diğer dönemlerde ayrılanların çok üzerindedir[11]. Halen devam eden/sonuçlanan Ergenekon, Bolyoz ve benzeri çeşitli davalar neticesinde Türk Hava Kuvvetlerinin cezaevinde olan[12], emekli edilen veya istifa eden üst rütbeli komuta kademesinin bulunduğu ortamı zayıf anımız olarak değerlendiren Rusya, Türk Hava Kuvvetlerinin reaksiyonunu ve dikkatini bu tür uçuşlar ile test etmek istemiş olabilir.

3.)   DİĞER BİR NEDEN:

Rusya’nın bu uçuşları gerçekleştirmek için başka bir nedeni de olabilir. Ne olduğunu derhal kamuoyuna açıklaması gerekir. Rusya kendi varlığını hatırlatmak için bu tür uçuşları IL-20 ve diğer tip uçakları ile Baltık bölgesinde ve Japonya kıyılarında daha önceden yapmıştır. Örneğin, 30 Nisan 2013 günü Baltık bölgesinde NATO devriye görevi için Litvanya’nın Siauliai hava üssünde bulunan Fransa’ya ait Mirage F-1C tipi ve İsveç’e ait Jas-39 Grippen tipi uçaklar, bölgede “inceleme” yapan IL-20’yi önlemiştir[13]. Fransa Savunma Bakanlığı internet sitesinde olayı Foto-1 ile göstererek anlatmaktadır. Yine 20-22-24 Eylül 2012 tarihlerinde 3 defa Japonya kıyılarına yaklaşarak bölgede eğitim uçuşu yapan ABD V-22 Opsrey hava aracını izleyen Rus IL-20’sini Japonlar’ın savaş uçağı havalandırarak (muhtemelen F-15 ile) önlendiği basında yer alan haberler arasındadır[14].

Foto1- Baltık Bölgesinde Fransız Mirage F-1C’nin önlediği Rus IL-20 Casus Uçağı

SONUÇ:

Türk kıyılarına yakın şekilde uçuş yapan Rusya’ya ait casus bir uçağın varlığı, uçuşunu uluslararası hava sahasında yapıyor olsa dahi kabul edilebilecek bir durum değildir. “Türkiye ile güçlü ekonomik, kültürel ilişkileri bulunan, karşılıklı pek çok turistin gelip gittiği önemli bir komşu ülkenin sınırlarımızın dibinde bu tür uçuşları yapması doğru değerlendirilebilecek davranış olamaz”. Bu durum, Türkiye ile Rusya arasındaki mevcut ilişkilerde zedelenme oluşturabilir. Türkiye Rusya’ya herhangi bir diplomatik girişimde de bulunmamıştır. Konu Türkiye ve Rusya arasında kamuoyu önünde henüz diplomatik bir kriz noktasına gelmemiştir.

 “Rusya bu tür uçuşları yapmayı derhal sonlandırmalıdır”. Türkiye bundan sonra eğer aynı tip uçuşlar yapılır ise, sadece F-16’lar ile IL-20’yi izlemek ve gerektiğinde önlemek ile yetinmeyip IL-20 üzerindeki SLAR radarına parazit yaparak[15] köreltebilecek (arazinin görüntüsünü oluşturmasına engel olacak) bazı yöntemleri de devreye sokabilir. Bu amaçla yine üzerinde SLAR Radarı bulunan bir Türk uçağı IL-20’nin yanında uçarak aynı frekanstaki radar ışımasını IL-20’nin radarına göndererek köreltme işlemi yapıp, elektronik karşı tedbir geliştirebilir. Tüm bunlara gerek olmaksızın Rusya’nın “iyi komşuluk” çizgisindeki politikalarına geri dönmesinin gerekli oldu değerlendirilmektedir.

 

 


[1]Scramble

 

[3]http://www.hurriyet.com.tr/gundem/24968726.asp

 

Bu arada Moskova’daki askeri gözlemciler Rus casus uçağının Karadeniz üzerinde keşif gerçekleştirmesini 4 ay sonra Rusya’nın Karadeniz kıyısındaki Soçi şehrinde başlayacak 2014 kış olimpiyatlarıyla bağlantılı olabileceğini dile getiriyor. Soçi’deki olimpiyatların güvenliğinin sağlanması Rusya İç İsleri Bakanlığı ile Federal Güvenlik Servisi FSB yanı sıra orduya da görev verilmiş durumda.

 

[6]Pistonlu değil türbinli motordur. Türbinler kompresörlerle beraber itkiyi sağlayan pervaneyi de döndürmektedir.

 

[7] Electronic Intellegence kelimelerinin kısaltılmışıdır.

[8] Side Looking Airborne Radar kelimelerinin kısaltılmışıdır.

[9] Tabii Olan ve Sonradan Yapılan Yeryüzündeki Şekiller

 

[11]http://gundem.milliyet.com.tr/milli-savunma-bakani-110-pilot/gundem/detay/1744673/default.htm

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz 'dan istifa eden pilotlarla ilgili açıklama geldi. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz yaptığı açıklamada , 2013 yılının başında 1 ayda 63'ü muharip olmak üzere 110 askeri pilotun görevinden istifa ettiğini söyledi.

 

[12]http://haber.stargazete.com/politika/tutuklu-orgeneraller-gidiyor-hava-kara-deniz-degisiyor/haber-772031

15 Temmuz 2013 Pazartesi  

YAŞ’ta terfi listesine, Ergenekon, Balyoz, 28 Şubat, Askeri Casusluk, Dost Mayını ve faili meçhul soruşturmalarından 16’sı tutuklu 6’sı tutuksuz yargılanan 22 general ve amiral giriyor. Yargılamaları süren ve ağır ceza istenen bu komutanlardan ise tutuklu olanların tümünün emekli edilmesi, tutuksuz yargılananların da kadro durumuna göre emekliye sevkedilenler arasında yer almaları bekleniyor. Listede Kara Kuvvetleri’nden 5’i tutuklu 2’si tutuksuz yargılanan 7 general, Deniz Kuvvetleri’nden 5 tutuklu, 2 tutuksuz yargılanan amiral, Hava Kuvvetlerinden tutuklu yargılanan 6 general, Jandarma’dan ise Dost Mayını ve faili meçhul davalarından tutuksuz yargılanıp ağır ceza istenen iki general bulunuyor.

[15]Jamming

Fazıl Esad Altay

Meslek: Makina Yüksek Mühendisi

 

Yabancı Dil:

İngilizce- İyi

İtalyanca-İyi

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display