Ortodoks Zirvesi ve Ruhban Okulu!

Yazan  07 Temmuz 2009
Ortodoks dünyasının güçlü iki dini lideri Fener Patriği Bartholomeos ile Moskova Patriği Kirill, İstanbul’da bir araya geldiler.
Uzun zamandır büyük sürtüşmelere ve çatışmalara sahne olan Fener-Moskova ilişkilerinin seyrini bu görüşmelerin ne derece etkilediğini önümüzdeki günlerde öğrenebileceğiz.

Bartholomeos ile hiçbir zaman anlaşamayan Moskova Patriği Aleksy'nin ölümünün üzerinden altı ay geçmeden bu görüşmenin yapılması manidardır. Yeni Moskova Patriği Kirill'in ilk dış gezisini İstanbul'dan başlatması, "Fener Patrikhanesi'nin önceliği, tarihini ve geleneğini tanıdığı" yorumlarının da yapılmasına neden olmuştur.

Moskova, Patrik Bartholomeos'un 1996 yılında kurduğu Estonya Kilisesini "kendi toprağı içinde olduğu ve kendi yetki bölgesinde bulunduğu" gerekçesiyle tanımamıştı. Yine Ukrayna Kilisesi'nin Moskova'ya mı, yoksa Fener'e mi bağlı olacağı hususunda iki Ortodoks merkez arasında tartışma çıkmıştı. Görüşmelerin bu ihtilaflar etrafında gerçekleşme ihtimali yüksektir.

Aslında bu görüşmelerin "Dünya Ortodoks Kiliseler Kongresi" yle ilgili mutabakat arayışları bağlamında yapıldığı söylenebilir. Bilindiği gibi Moskova, Fener Patrikhanesi'nin, "eşitler arasında birinci" olduğunu kabul ediyor ama Bartholomeos'u dünyada 250 milyon Ortodoks'un 15 otosefal kilisesinden birisi olarak görüyor.

Bartholomeos, her şart altında bu buluşmadan biraz daha güçlenerek çıkacaktır. Fener Patriği için kilise içi ve kiliseler arası ihtilafların halledilmesi ya da dondurulması birinci derecede öncelikli sorundur. Zira Bartholomeos, Ekümenikliğine giden yolun buradan geçtiğinin farkındadır. (Başbakan Erdoğan bir süre önce 'Ekümeniklik Ortodoksların iç sorunudur' demişti.) Bu bağlamda Patrikhane'nin Azınlık vakıflarıyla ilgili olarak sözünü ettiği sorunlar ya da Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasıyla ilgili tartışmalar kendi rutininde olarak dikkatle takip ediliyor.

Heybeliada Ruhban Okulu Sorunu!

Fener Patriği "ekümenik" sıfatı kazandıktan sonra fiilen Vatikan gibi "devlet içinde devlet" haline gelmiş olacaktır. Dokunulmaz, kontrol edilemez ve önlenemez bir statü elde edecektir. Türkiye'ye gelen her yabancı devlet başkanı aynı zamanda "Ekümen Patrik"i de ziyaret listesine ilave etmiş olacaktır. Dini özgürlük ve gereklilik adı altında AB'yi, ABD'yi ve Rusya'yı arkasına almış olan Patrik, Lozan'ın karşısına dikilecek gücü kendinde görecektir.

Heybeliada'daki Ruhban Okulu bugün itibarıyla dini değil siyasi amaçlar için açılmak istenmektedir. Türkiye'deki sayıları üç bin civarında kalan cemaatin dini ihtiyaçları için değil, dünyadaki Ortodoks kiliseleri din adamı ihtiyacı için okulun açılması isteniyor. Yöneticisini Bartholomeos'un yetiştirdiği kiliseler de patriğin etkinliğini daha da artırmış olacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti'nin yasaları özel okullarda din adamı, asker ve polis yetiştirilmesine izin vermemektedir. Bu nedenle 1971'de Anayasa Mahkemesi tarafından bütün özel yükseköğretim kurumlarının bir devlet üniversitesine bağlanmasını öngören düzenleme yapıldı. Bu düzenlemeden Heybeliada Ruhban Okulu da 'özel yüksekokul' statüsünde olduğu için etkilenmişti. Patrikhane, kapalı ruhban okulunun hiçbir üniversiteye bağlı olmadan MEB denetiminde açılmasını ve okula yabancı öğretmen-öğrenci alınmasına izin verilmesini istiyor. Bartholomeos ile Moskova Patriği arasında mutabakat sağlanması halinde Türkiye'nin işi daha da zorlaşacaktır. Türkiye'nin Ruhban okulunun açılmasına izin vermesi sorunları bitirmeyecek, yeniden başlatacaktır. Gün daha fazla dikkatli olmak günüdür.

Özcan Yeniçeri

1954 yılında Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane'de, yüksek tahsilini Ankara'da tamamladı. 1987 yılında Uludağ üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü'nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1991 yılında ise Erciyes üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yönetim Organizasyon dalında “örgütlerde çatışma ve Yabancılaşmanın önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü” adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı.

1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu.

Prof.Dr. özcan Yeniçeri, Niğde üniversitesi'nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Mü-dürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı.

1999 yılında Kazakistan'daki Ahmet Yesevi üniversitesi'nde görev aldı. Bu üniversitede “Uluslararası İlişkiler Bölümü”nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. İki yıl bu görevi yapmış olup halen Niğde üniversitesi'ndeki görevine de-vam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri'nin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: Yeniden Türkleşmek, örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küre-selleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar. ölüler Nefes Almaz (Roman), örgütlerde çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 2003 yılı “Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları” ödülünü almıştır.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri ile Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekili olmuştur. Ankara Milletvekili Yeniçeri aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display