< < Uluslararası Toplum IŞİD’e Odaklanırken, Boko Haram Vahşeti Artıyor


Uluslararası Toplum IŞİD’e Odaklanırken, Boko Haram Vahşeti Artıyor

Yazan  16 Eylül 2017

Suriye ve Irak’ın IŞİD terör örgütünden temizlenmesine yönelik operasyonlar tüm hızıyla devam ediyor. 2014 yılında IŞİD’in Irak ve Suriye’de yaklaşık 70.000 kilometre karelik bir alanı ele geçirdiği biliniyor. Ağustos 2017 itibarıyla IŞİD’in Irak’ta ele geçirdiği toprakların %90’ı[i], Suriye’de ise %85’i[ii] geri alınmış durumda. IŞİD terör örgütünün son durumuna eleman sayısı olarak bakıldığında da; başta sözde yönetici kadrosu olmak üzere terör örgütü mensuplarının üçte ikisinden fazlasını kaybettiği, şu anda Irak ve Suriye’de, 2.500’ü Avrupa’dan gelen yabancı teröristler olmak üzere toplam 13.000 IŞİD’li teröristin kaldığı[iii] bilgileri mevcut. Eldeki sayısal veriler değerlendirildiğinde; IŞİD’in her iki ülkede de büyük bir askeri kayıp yaşadığı görülüyor. Askeri anlamda IŞİD’e yönelik kazanılan bu başarının; uluslararası toplumun IŞİD tehdidini yok etmek maksadıyla gösterdiği çabaya, birbirleri ile yan yana dahi gelmesi düşünülemeyecek aktörlerin IŞİD’le mücadele konusunda iş birliği ve koordinasyon gayretlerine dayandırılması mümkün. Ancak hemen hemen tüm ülkeler ve uluslararası mekanizmalar IŞİD tehdidine odaklanmışken, dünyanın başka bir bölgesinde, Nijerya’da, Boko Haram terör örgütünün vahşet niteliğindeki terör eylemleri artış gösteriyor.

Batılı Eğitim Günah: Boko Haram 

Boko Haram Nijerya’nın Borno eyaleti mer­kezde olmak üzere Nijerya, Nijer, Çad ve Ka­merun sınırının kesiştiği; Hausa, Kanuri ve Fulani dillerinin yaygın konuşulduğu, Müslümanların çoğunlukta yaşadığı bölgede ortaya çıkmıştır. Uluslararası literatür ve Türkiye ka­muoyunda “Boko Haram” adıyla bilinen örgü­tün resmi adı “Cemaatu Ehlü’s-Sünne Li’d-Da­va ve’l-Cihad ala-Menheci’s-Selef ” yani “Selef Yöntemi Üzerine Ehl-i Sünnet Davet ve Cihat Cemaati”dir.[iv]

Boko Haram adı, yerel Hausa dilinden gelmektedir; “Batılı eğitim günahtır” anlamını taşır–ki bu ifade Boko Haram terör örgütü ideolojisinin ve felsefesinin temel taşıdır. “Boko” kelime anlamı olarak “Batılı” iken, “Haram” Batılı eğitimin yasaklanmasını ifade etmektedir. Boko Haram’a göre, Batılı değerler İslami değerlere ters düşmektedir. Boko Haram sadece Batılı eğitimi değil aynı zamanda Batı kültürünü, sekülerizmi, demokrasiyi ve Batılılaşmayı da reddetmektedir.[v]

Köklerinin 1995 yılına kadar dayandığı belirtilen Boko Haram’ın temelleri, bu dönemde “Sahabe” örgütlenmesiyle Ebubekir Lavan tarafından atıldı. Lavan Suudi Arabistan’a eğitim için giderken örgütün liderliğini Muhammed Yusuf’a bıraktı, Yusuf ise Sahabe’yi yeniden düzenleyerek, 2002 yılında Nijerya’nın kuzeydoğusunda Borno’da yer alan Maiduguri şehrinde, okul ve ibadethanelerden oluşan bir kompleks kurdu. Boko Haram terör örgütünün kuruluşu bu anlamda 2002 yılı olarak kabul edilmektedir. Yusuf yürüttüğü propaganda faaliyetleri sayesinde; çoğunluğunu maddi durumu düşük olan, Nijer, Kamerun ve Çad’dan gelen insanların oluşturduğu büyük bir kitleyi kendisine bağladı. 2009 yılında Yusuf’un ölümüne kadar geçen sürede örgütün hedefi Nijerya’nın Borno Eyaletinde sözde bir İslam devleti kurmak iken, bu tarihten sonra hedef Nijerya’da bir İslam devletine kurmaya dönüştü. Yine aynı yıldan itibaren küçük çaplı eylemlerden bombalı ve kompleks eylemlere doğru bir geçiş yaşandı.[vi]

Temmuz 2009’da, Yusuf’un Nijerya’daki demokrasi anlayışının ve batılı eğitim sisteminin değişmesi gerektiği yönündeki açıklamasının ardından, Nijerya silahlı kuvvetleri “Temizlik Operasyonu” isimli büyük bir harekâtla Yusuf’u ele geçirdi. Temizlik Operasyonunu takiben Yusuf, gözaltında iken ölü olarak bulundu. Yusuf’un öldürülmesi Boko Haram’a kendisini yakın hissedenlerin daha da güçlenmesine ve bölgede alan bulmasına neden oldu, bu olayın ardından örgütün ayaklanma da denilebilecek nitelikte eylemleri başladı. Yusuf’un öldürülmesine kadar geçen sürede örgüt “Yusuffiye” ismiyle anıldı. Operasyonların ardından, örgüt lideri Ebubekir Şeyku’da dâhil olmak üzere Boko Haram terör örgütü mensupları, örgütü yeniden yapılandırmak ve daha fazla eleman temin etmek maksadıyla Nijer ve Çad’a geçiş yaptılar. 2010 yılına gelindiğinde El Kaide’nin Mağrip kolu örgüte eğitim ve silah yardımı teklifinde bulundu.[vii]

Eylül 2010’da örgüt tarafından düzenlenen hapishane saldırısında 700 kişi serbest bırakıldı. Aynı tarihte Ebubekir Şeyku liderliğinde terör eylemleri başladı ve örgüte Borno’da yaşayan yerel halk tarafından “Boko Haram” ismi verildi. Vahşet niteliğindeki terör eylemlerine başlayan Boko Haram; asker ve polise ait binaları, öğretmenler ve üniversiteleri, bankaları, Hristiyan ve kendisine karşı olan Müslüman halkı hedef aldı. 2014 yılından itibaren taktik değiştiren Boko Haram, alan hâkimiyeti kurmaya başladı. Terör örgütünün 2014 yılı Nisan ayında Borno’ya bağlı Chibok kentindeki bir okuldan 270 kız öğrenciyi kaçırması, uluslararası kamuoyunda tanınmasını sağladı. Örgüt, Temmuz 2014’de Borno’ya bağlı Damboa’nın kontrolünü ele geçirdiğini ilan etti. 2014 Ağustos ayında ise örgüt lideri Şeyku, Boko Haram’ın kontrol ettiği alanlarda sözde İslam Devleti kurduğunu duyurdu. Mart 2015’de ise Boko Haram, IŞİD’e biat ettiğini açıkladı ve eylemlerini; Kamerun, Benin, Çad ve Nijer’e yaydı.[viii] 2016 yılı Ağustos ayında Boko Haram’ın ikiye bölündüğü, birinci grubu güvenlik gücü-sivil ayrımı yapmaksızın terör eylemleri düzenleyen Ebubekir Şeyku’ya bağlı teröristlerin;  ikinci grubu ise terör eylemlerinin sadece güvenlik güçlerine yönelik yapılması gerektiğini savunan ve örgütün kurucusu Yusuf’un oğlu olduğu belirtilen Ebu Musab El-Barnawi’ye bağlı grupların oluşturduğu ifade ediliyor.[ix] Boko Haram terörü nedeniyle bugüne dek 20.000 insanın hayatını kaybettiği, 2 milyona yakın insanın yerinden edildiği, 15 milyona yakın insanın ise insani yardıma muhtaç kaldığı belirtiliyor.[x]

Nijerya’nın Boko Haram Terör Örgütü ile Mücadelesi

Nijerya’nın Boko Haram terörü ile mücadelesinin temelini askeri tedbirler ve operasyonlar oluşturmaktadır. Nijerya polisinin Boko Haram terörü ile mücadelesinde görülen eksikler nedeniyle 2003 yılında, asker ve polis kuvvetleri bir araya getirilerek Müşterek Görev Kuvveti teşkil edildi. 2010 ile 2015 yılları arasında geleneksel askeri operasyonlar düzenleyen Nijerya ordusunun bu tarihten itibaren gayri nizami harp taktiklerini de kullanmaya başladığı görülmektedir. Ebubekir Şeyku’nun liderliğinde, 2010 yılından itibaren Boko Haram’ın terör eylemlerini artırması ile birlikte yeniden yapısal değişikliğe giden Nijerya güvenlik güçleri, 2011 yılında; polis, içişleri bakanlığı personeli, istihbarat birimleri ve göçmen ofisi ekiplerinden oluşan Özel Askeri Müşterek Görev Kuvvetini kurmuştur.

2013 yılına gelindiğinde Nijerya Boko Haram’la etkin mücadele edebilmek maksadıyla; Yobe, Adamawa ve Borno eyaletlerinde olağanüstü hal ilan etmiştir. Bu dönem içerisinde köy korucusu teşkilatına benzeyen, Sivil Müşterek Görev Kuvvetinin kurulduğu ilan edilmiştir. 2015 yılında Nijerya Güney Afrika kökenli bir paralı asker grubundan eğitim yardımı talep etmiştir. 2015 yılının sonunda ise Nijerya, Nijer, Benin, Çad ve Kamerun askerlerinden, Uluslararası Müşterek Görev Kuvveti teşkil edildi. Askeri önlemlerden en dikkat çekici olanı motosikletli bir birliğin kurulmasıydı. Boko Haram tehdidi karşısında kendisini sürekli geliştirmeye çalışan Nijerya ordusu, arazi şartları ve olaylara daha süratli müdahale maksadı ile bu tip birlik teşkil etmişti. Alınan tedbirler ve düzenlenen operasyonlar neticesinde Boko Haram şehir merkezlerinden ormanlık ve dağlık alanlara çekilmek zorunda kalmış, 2016 yılında düzenlenen eylem sayısında, 2015’e göre düşüş gözlemlenmiştir.[xi]

Boko Haram Terörü Artıyor mu?

Askeri bir darbe ile 1983-85 yılları arasında Nijerya Devlet Başkanı olan, Boko Haram terörünü bitirme vaadi ile 2015 yılında seçimleri kazanarak tekrar başkanlığa seçilen, emekli General Muhammed Buhari, 2016 yılı sonunda Boko Haram’ın ülkenin kuzeydoğusundaki Sambisa ormanlarından tamamen çıkarıldığını, örgütün dağılmaya başladığını, Boko Haram terörünün sonunun geldiğini duyurmuştu.[xii] Bu açıklamanın hemen ardından Ebubekir Şeyku internet üzerinden yaptığı açıklamada “Halen Nijerya’da olduklarını, sözde İslam devleti kuruluncaya kadar savaşmaya devam edeceklerini, asıl savaşın yeni başladığını” bildirmişti.[xiii]

Boko Haram terörüne yönelik sayısal veriler[xiv] incelendiğinde (Grafik 1); 2016 yılının ilk altı ayında 26 terör saldırısı gerçekleştirildiği ve 466 kişinin hayatını kaybettiği, aynı yılın son altı ayında ise 29 eylem neticesinde 231 kişinin, 2016 yılında toplam olarak 697 insanın hayatını kaybettiği görülüyor. 2016 ile 2017 yıllarını kıyaslamak maksadıyla eldeki veriler karşılaştırıldığında;  2016 yılının ocak-ağustos döneminde 31 terör saldırısı neticesinde 487 kişinin hayatını kaybettiği, 2017 yılının aynı döneminde ise 80 terör saldırısı düzenlendiği ve 501 insanın yaşamını yitirdiği görülmektedir.

Sayısal verilere dayalı analiz neticesinde Boko Haram terör saldırıları sayısının 2016’ya göre 2017 yılında 2,6 kat artış gösterdiği sonucuna ulaşılmaktadır. Terör eylemleri sayısındaki artış hayatını kaybeden insan sayısında da artış meydana getirmiştir. 2016 yılında düzenlenen 55 terör saldırısında 697 insan hayatını kaybederken, 2017 yılının ilk sekiz ayında düzenlenen 80 saldırıda 501 kişi yaşamını yitirmiştir. Sene başından itibaren Boko Haram tarafından düzenlenen 80 terör saldırısından 35’inin son üç ay içerisinde meydana gelmiş olması da diğer bir dikkat çekici husus olarak karşımıza çıkmaktadır. Zaman mekân açısından terör saldırıları incelendiğinde (Grafik 2), yaz döneminde Boko Haram saldırılarının arttığı, terör eylemlerinin %12,5’unun yani 10 eylemin Kamerun’da, 2 eylemin Nijer’de, diğerlerinin ise Nijerya’da düzenlendiği görülmektedir. Elde edilen veriler ışığında 2017 yılında ve özelinde yaz ayları içerisinde Boko Haram terör eylemlerinin artış gösterdiği açıkça görülmektedir.

Boko Haram Taktik Değiştiriyor

2017 yılı içerisinde Boko Haram terör örgütü tarafından gerçekleştirilen terör eylemleri incelendiğinde, örgütün eylem taktik ve tekniklerinde değişikliğe gittiği görülüyor. Bu değişiklik neticesinde Boko Haram’ın büyük miktarlarda patlayıcı kullanarak eylem düzenlemek yerine, daha az miktarlarda patlayıcı ile daha çok sayıda intihar türü eylem düzenleme gayretine gitmiş olduğu görülüyor. Dikkat çekici bir diğer değişim ise hedeflerin seçilmesinde görülen değişiklik. Korunaklı, güvenlik önlemlerinin alındığı askeri ve kolluk hedefleri yerine Boko Haram, 2017 yılı içerisinde daha çok; zayıf koruma sağlanan, kolay denebilecek hedefler seçerek terör eylemleri düzenliyor. Bu hedeflerin başında mülteci kampları geliyor[i]. Açık kaynaklara yansıyan bilgiler analiz edildiğinde; 2017 yılı içerisinde mülteci kamplarına yönelik olarak 14 Boko Haram saldırısı gerçekleştiği, bu saldırılarda 185 kişinin hayatını kaybettiği ve 296 kişinin yaralandığı tespit edilmiştir. 2017 yılının ilk sekiz ayında 501 insanın hayatını kaybettiği göz önünde bulundurulduğunda, Boko Haram terörü nedeniyle bu yıl içerisinde hayatını kaybedenlerin %59’unun mülteci kamplarında barınan insanlar olduğu görülüyor.

İntihar eylemlerinin de ilginç bir özelliği daha var. Boko Haram intihar eylemlerinde kadın ve çocukları kullanıyor. Ağustos 2017’de yayımlanan bir rapora göre 2011 yılından bugüne Boko Haram tarafından gerçekleştirilen 238 intihar saldırısının %56’sında kadınların kullanıldığı belirtiliyor.[ii] UNICEF ise Boko Haram terör örgütünün 1 Ocak 2017’den bu yana 83 çocuğu intihar bombacısı olarak kullandığını, “canlı bomba” olarak kullanılan çocuk sayısının 2016 yılına oranla 4 kat arttığını, bu çocukların 55’inin kız çocuğu olduğunu ve çoğunluğunun da 15 yaşının altında olduğunu ifade eden bir rapor yayımladı.[iii]

Boko Haram Terörü Neden Artıyor?

Boko Haram terörünün artışında üç temel nedenin ön plana çıkmış olabileceğini düşünüyorum. Bunlardan birincisi 2019 yılında Nijerya’da gerçekleştirilmesi planlanan başkanlık seçimleri. Boko Haram eylemlerinin artışındaki politik nedenin; Buhari yönetimini zayıflatmak, örgütle mücadelede önemli adımlar atan Buhari’yi bu yolla yönetimden uzaklaştırarak, kendisine daha rahat bir hareket alanı yaratmak olduğunu değerlendiriyorum.

İkinci neden ise enerji kaynakları. Nijerya Afrika’nın en zengin petrol rezervlerine sahip ülkesi. Nijerya ihracat gelirlerinin %90’ını petrolden elde edilen gelirler oluşturuyor. Dünya petrol piyasasında, petrol ihraç eden ülkeler sıralamasında ise 8’inci sırada. Nijerya’nın ham petrol rezervi 37.4 milyon varil. Nijerya’nın petrol politikası, Nijerya kökenli firmalara petrol arama ve işleme önceliği verilmesi üzerine kurulmuş. Bu kapsamda 1999’da hükümet, 16 yabancı petrol şirketinin lisanslarını iptal etmiş. Nijerya, petrol üreten yerel firmalara, yabancı yatırımcıların yatırım yapmasına izin veriyor. ABD, İngiltere, Almanya ve Çin’li yatırımcılar bu çerçevede Nijerya’da faaliyet gösteriyor. Petrol ve doğal gaz kaynakları, Shell, Exxon Mobil, Chevron, Total ve Eni gibi uluslararası şirketlerin kurduğu yerel şirket ve ortaklıklar üzerinden işletiliyor. Ayrıca Çin’in Nijerya’ya 2006 yılında, petrol üretimi kapsamında demiryolu ve diğer alt yapı ihtiyaçları için bir milyar dolar hibe ettiği biliniyor.[iv] Bunların yanı sıra, Suudi Arabistan’da petrolün varil fiyatı 9 ABD dolarına mal olurken, Nijerya’da bu maliyetin 27 ABD dolarına kadar çıktığı, maliyetlerin yüksek olması nedeniyle Nijerya’nın petrol üretimini durdurabileceği ifade ediliyor.[v] Bu arada Boko Haram, Temmuz ayı sonlarında petrol arama faaliyetlerinde çalışan işçilere saldırarak yaklaşık 50 işçiyi öldürüyor. Boko Haram Nijerya’da petrol rezervlerinin çıkarılmasına engel olmak maksadıyla bu bölgedeki terör eylemlerinin artırıyor.

Üçüncü ve son neden ise IŞİD terör örgütünün Suriye ve Irak’ta yaşadığı kayıplar. IŞİD Suriye ve Irak’ta kayıplar verdikçe, Boko Haram 2017 yaz aylarında terör eylemlerini artırıyor. IŞİD’in kaybını fırsata çevirmek isteyen Boko Haram terör örgütü, IŞİD’in yokluğunda oluşacak boşluğu doldurma, terör örgütleri içerisinde söz sahibi lider örgüt olabilme fırsatını değerlendirmek istiyor.

Sonuç

Boko Haram terörünün artmasında ve devam etmesinde temel etken, uluslararası toplumun Suriye ve Irak’ta IŞİD’in askeri anlamda yenilgiye uğratılmasına odaklanmış olması. ABD, Rusya, İngiltere, Türkiye ve İran başta olmak üzere 70’e yakın ülkenin IŞİD terör örgütü ile mücadele etmesi, Nijerya’da artan Boko Haram terörünün arka plana itilmesine neden oluyor. Bununla birlikte Boko Haram terör örgütünün Nijerya merkezli olarak, Nijerya’ya komşu ülkelerde terör eylemleri gerçekleştirmesi- ki umarım olmaz- ancak henüz Avrupa’da eylem yapmamış olması da Boko Haram’ı uluslararası mücadelenin odağından uzak tutuyor. Yolsuzluk, gelir dağılımındaki adaletsizlik, az gelişmişlik, kötü ülke yönetimi gibi temel sorunlarını aşamamış Nijerya devleti her ne kadar Boko Haram’la mücadele için büyük çaba sarf etse de, bu gayretler terörü yenmeye yetmiyor. Hem Nijerya’nın zayıflığından, hem de uluslararası toplumun sessiz kalmasından faydalanan Boko Haram, terör eylemlerini artırıyor. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası toplumun, Boko Haram terörü tüm dünyaya yayılmadan tedbir alması gerekiyor. Boko Haram terörü konusunda uluslararası kamuoyunda bir farkındalık yaratmanın büyük önemi var. Bu konuda yıllardır terörden zarar gören Türkiye’nin bir öncülük yapması uygun olabilir.  

Petrol üretimi ile ilgili bilgiler ve veriler de, Boko Haram terörünün neden arttığını açıkça ortaya koyuyor. Vekâleten petrol savaşları bu ülkede Boko Haram eliyle yürütülüyor. Nijerya topraklarında Selefi İslam anlayışına dayanan bir devlet kurmayı hedefleyen Boko Haram, ülkenin sahip olduğu petrol rezervlerini de bu amaçla ele geçirebilmeyi hedefliyor. Öte yandan, yerel yasalarla koruma altına alınan Nijerya petrolünden daha çok pay almak isteyenler Boko Haram vahşetini artırarak, Nijerya’yı kendini yönetemeyecek kadar başarısız (failed state) ve petrol üretemez bir ülke haline getirip, ülkedeki ham petrol rezervlerinin üstüne konmak istiyor.



[i]Kasım 2015 itibarıyla; Boko Haram terörü nedeniyle 1.9 milyon insanın yerinden edildiği, bu insanlardan; 1,6 milyonunun Maiduguri’de, 144.000’inin Yobe’de, 135.000’inin Yola’da, 44.800’ünün Kamerun’da, 15.000’inin Çad’da ve 105.000’den fazlasının Nijer’deki mülteci kamplarında bulunduğu belirtilmektedir. (https://www.sem.admin.ch/dam/data/sem/internationales/herkunftslaender/afrika/nga/NGA-boko-haram-e.pdf)

[ii]Jason Warner ve Hilary Matfess, (2017), “Exploding Stereotypes: The Unexpected Operational and Demographic Characteristics of Boko Haram’s Suicide Bombers”, Combating Terrorism Center at West Point United States Military Academy, Sf.4

[iii]http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/808960/Boko_Haram_in_canli_bomba_olarak_kullandigi_cocuk_sayisi_4_kat_artti.html  (Son Erişim Tarihi: 11 Eylül 2017)

[iv]https://www.naij.com/1120356-importance-crude-oil-nigeria-economy.html (Son Erişim Tarihi: 13 Eylül 2017)

[v]http://dailypost.ng/2017/07/31/nigeria-will-stop-oil-production-kachikwu (Son Erişim Tarihi: 08 Eylül 2017)

 


[i]https://www.washingtonpost.com/world/middle_east/coordinated-attack-in-southern-iraq-kills-at-least-50/2017/09/14/a7b2341a-994d-11e7-af6a-6555caaeb8dc_story.html?utm_term=.e07ad88a99d4 (Son Erişim Tarihi: 14 Eylül 2017)

[ii] http://www.dw.com/en/syria-reclaims-85-percent-of-territory-from-islamic-state-says-top-russia-general/a-40467613 (Son Erişim Tarihi: 14 Eylül 2017)

[iii]https://www.washingtonpost.com/amphtml/world/europe/eu-anti-terror-chief-is-still-has-2500-european-fighters/2017/09/12/96f87344-97a1-11e7-af6a- 6555caaeb8dc_story.html?utm_content=buffer8d6b6&utm_medium=social&utm_source=facebook.com&utm_campaign=buffer (Son Erişim Tarihi: 14 Eylül 2017)

[iv]Emrah Kekilli, Hayri Ömer, İbrahim Bachır Abdoulaye, (2017), “Bir Örgütün Anatomisi”,  Ankara: SETA Analiz, Sf.9

[v]Abdurrahim Sıradağ, (2015), “Sahra Altı Afrikası’nda Terörist Grupların Yükselişi Boko Haram ve Eş-Şebab”, Ankara: SETA Analiz, Sf.9-11

[vi]James Adewunmi Falode, (2016), “The Nature of Nigeria’s Boko Haram War, 2010-2015: A Strategic Analysis”, Perspectives On Terrorism, ISSN 2334-3745, Volume 10, Issue 1, Sf.43-44

[vii]Benjamin Maiangwa ve Ufo Okeke Uzodike, (2012), “The Changing Dynamics of Boko Haram Terrorism”, Al Jazeera Centre for Studies, Sf.2-5

[viii]Nivedita Ray, (2016), “Growing Threat of Terrorism in Africa: The Case of Boko Haram”, Indian Council Of World Affairs, Sf.5-7

[ix]https://issafrica.org/iss-today/boko-haram-in-2016-a-highly-adaptable-foe  (Son Erişim Tarihi: 11 Eylül 2017)

[x]Stephen Buchanan-Clarke ve Peter Knoo, (2017), “The Boko Haram insurgency: From Short Term Gains to Long Term Solutions”, The Institute for Justice and Reconciliation,  ISBN number 978-1-920219-77-2, Sf.7

[xi]Adewunmi James Falode, (2016), “Countering the Boko Haram Group in Nigeria: The Relevance of Hybrid Doctrine”, Small Wars Journals, Sf.1-4

[xii]http://www.telegraph.co.uk/news/2016/12/24/boko-haram-ousted-last-remaining-stronghold-sambisa-forest-says (Son Erişim Tarihi: 07 Eylül 2017)

[xiii]https://www.usatoday.com/story/news/world/2016/12/31/boko-haram-leader-battle-just-beginning/96034042 (Son Erişim Tarihi: 12 Eylül 2017)

[xiv]https://storymaps.esri.com/stories/terrorist-attacks/?year=2017 (Son Erişim Tarihi: 09 Eylül 2017)

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display