
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın 27 Ocak 2014 (dün) görüşmesine soykırım iddiaları ve Türkiye’nin AB’ye tam üyelik müzakereleri damgasını vurdu.İki lider dün Çankaya Köşkü’nde, aralarında stratejik işbirliğinin de bulunduğu 11 ikili anlaşmanın imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Hollande’ın seçim kampanyasında da dile getirdiği ‘Soykırımın inkarına müeyyide uygulanması’ konusunda iki lider farklı görüşleri savundu. Hollande konuşmasında: “Tarihle ilgili çalışmalar acılı olabilir ama yapılmalıdır. Daha önce olmuş olanların tanınması, araştırılması ile ilgili bir çalışma yapmamız gerekiyor. 2015 olacak. Bu zamanı çalışmak için kullanmalıyız. Hukuku arayacağız. Herkesin konuyu anlamasına çalışacağız. Fransa’da bir kanun oylandı, hukuka geçti. Soykırımın inkarını cezai müeyyideye tabi tutan bir çerçeve kararı var." dedi*** Halbuki AİHM’nin Doğu Perinçek davasında verdiği karar var. Mahkeme, olanın varlığını araştırmaksızın olmuştur demenin tek yanlı olduğu kararına varmıştır. Yani AİHM, olmuştur demek kadar olmamıştır demenin de mümkün olmasına karar vermiştir. Mahkeme, bazı parlamentolarda soykırım yönünde kararlar alındığını ancak 193 ülkeden 20 kadarının böyle bir karar aldığını söyleyerek bu tanımaları da minimize etmekte, kararların hiç birinin hükümetler tarafından onaylanmadığını belirtmekle de birer siyasi bildiri niteliğinde olduğunu ifade etmektedir. Holocoust ile bir karşılaştırma babında, Holocoust'un bir mahkeme kararı onaylandığını ve itirazın gerçekten de mümkün olmadığını ortaya koymaktadır. Kısacası Hollande'ın bahsettiği Fransız parlamentosu kararı da AİHM'in Perinçek Davası'nda verdiği kararla çelişmektedir. AİHM'in 17 Aralık'ta aldığı bu kararı, 17 Mart'ta kesinleşecektir. Bundan sonra ise Fransa için de AİHM'in kararı emsal teşkil edecektir. Siyaseten bu tür söylemleri sürdürebilseler de uluslararası hukuk kendilerine icazet vermemektedir.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *