Suriye'de savaş sil baştan. ABD operasyon için bir seferlik dedi ama etkisi Suriye'deki savaşın gidişatını değiştirecek. Türkiye ve Körfez ülkeleri ABD'yi Esad'ı daha sıkça vurması için fazla sıkıştırmaya devam edecektir. Türkiye aktif bir şekilde son operasyonu talep ederek ve destekleyerek kendini yeniden ABD'nin ellerine terk etmiştir. Bu Rusya ile ilişkiler kopma noktasına gelecek demektir. Bu Rusya ve Suriye'nin Türkiye'den Fırat Kalkanı bölgesini terk etmesini istemesinin de başlangıcıdır. Bu Suriye'deki birliklerine saldırı riskinin artması demektir. Bu Suriye savaşının Türkiye'ye sıçramasının fiili başlangıcı demektir. Bu Suriye'de Trump'ın güvenli bölge ilanın ortam hazırlamak ve dolayısıyla Suriye'de bölünmenin sınırların keskinleşmesi demektir. Bu Astana sürecinin bitmesi demektir. Türkiye açık destek vererek Astana sürecini değil ABD liderliğini tercih ettiğini göstermiştir. Halbuki Trump iç politika dış politika çok sıkışmıştı. İki ayı geçen bir süredir başkanlık koltuğunda oturmuş olmasına rağmen henüz yönetime tam hakim olamamıştı. İşte böyle bir sıkışık ortamdayken Idlip'teki saldırının araştırılmasını beklemeden fırsat bu fırsat deyip güç gösterisi yaptı. Ben güçlü bir başkanım mesajı vermek istedi. Eğer Suriye buna karşılık verecekse en bastaki olasılık Fırat Kalkanı bölgesindeki Türk birliklerini vurması olabilir. Eğer bu olursa Hükümetin vereceği cevabın tonu hem referandumda oyları hem de referandumun yapılıp yapılmayacağını da etkileyebilecektir. Bize yönelik tehlikelerden en önemlisinin Trump'ın Suriye'de güvenli bölge ilan ederek Suriye'nin bölünmesinin önünü açacağı olduğunu yukarıda ifade etmiştim. Rusya'nın Suriye'de hava güvenliğinin sağlanmasına yönelik mutabakatı iptal ettiğini açıklaması ABD'nin Suriye'deki birlikleri ve desteklediği yerel güçlerin güvenliğini tehdit altına alacağından hareketle güvenli bölge ve uçuşa yasak saha ilanını öne çekmek isteyecektir. Bu bölgeler PYD kontrolündeki alanlar, Fırat Kalkanı harekatıyla kontrol edilen bölgeler, Ürdün sınırında ÖSO'nun kontrol ettiği alanlar ve hatta Idlib bölgesi buna dahil olabilir. Böyle bir uygulama Suriye'deki bölünmenin adeta resmileşmesi de olacaktır. Rusya ve Suriye'nin buna sessiz kalması beklenemez ve karşılık vereceklerdir. Fırat Kalkanı bölgesindeki Türk birlikleri de maalesef Suriye için ABD birliklerinden ziyade öncelikli hedef olacaktır. Cumhurbaşkanlığı danışmanı Kalın'ın bu sabah yaptığı açıklamada Suriye'de uçuşa yasak saha ve güvenli bölgeler derhal uygulanmalı ifadelerini kullandı. Bunun Türkiye'ye neye mal olacağını görememek kabul edilebilir değil. Çünkü Suriye'nin bölünmesi, bölgelere ayrılması Türkiye'nin bölünmesi bölgelere ayrılmasıdır. Türkiye'ye de sıçrayacak Suriye'deki ateşin büyümesinin önünü açmak olur. Bütün bu gelişmeler aslında Trump'tan ziyade McCain projesidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Şubat başında Trump'la telefon görüşmesinden sonra Mc Cain'in önce Kobani sonra Türkiye ve sonrasında Körfez ülkelerine gitmesini hatırlatalım. McCain'in 90.000 kişilik Sünni orduyu (İslam ordusu) Suriye'ye sokma planını hatırlayalım. McCain'in Esad yönetimi vurulmalı sözlerini hatırlayalım. Yani gözüken odur ki Türkiye yine kendisine ait olmayan bir projeye iyi analiz edilmemiş, uzun vadeli düşünülmemiş anlık kararlarla Suriye'deki savaşı adeta kendi topraklarına davet etmektedir. Bütün bunların anlamı şudur: Trump yönetimi kendi sıkışıklığını gidermek üzere önüne çıkan bir fırsatı kullandı ama bu operasyonun Suriye yönetimini doğrudan askeri olarak hedef alınması vurulması Suriye'yi bölmek içindir. Ama unutmayalım Suriye'den sonraki hedef Türkiye'dir.