< < NATO Zirvesinin Ardından Türk Amerikan İlişkileri


NATO Zirvesinin Ardından Türk Amerikan İlişkileri

Yazan  15 Haziran 2021

Türk-Amerikan ilişkilerinin askeri işbirliği ve savunma yönünü NATO temeline oturtmak ve bu ittifak üzerinden şekillendirmek yerinde olacaktır. İki devlet arasındaki ilişkiler Cumhuriyet tarihinin hemen her döneminde sorunlu geçmiş ve bir ittifaktan ziyade çıkarlar mücadelesi eksenine oturmuştur.

Jüpiter füze krizi, Johnson mektubu, ABD tarafından 1974 de Türkiye’ye uygulanan ambargo, Irak’ın Kuveyt’i işgali sürecinde Türkiye’nin güvenlik endişelerinin gecikmeli olarak yerine getirilmesi, Türkiye’nin sınırlarını tehdit eden PKK/PYD/YPG terör örgütlerine ABD tarafından verilen destek ve son olarak da S-400 ila F-35 krizleri, ABD-Türkiye ilişkilerinde yaşanılan belli başlı kriz başlıklarıdır.

Joe Biden’in ABD başkanı olmasının ardından NATO’nun etkinliğinin arttırılması, Çin ve Rusya tehditlerine karşı daha proaktif görevler icra edilmesi bekleniyordu. Bu doğrultuda gerçekleştirilen NATO liderler zirvesinde ABD Başkanı Biden, Rusya ve Çin tehdidinin altı çizerek ‘’ Bugün, Rusya'nın saldırganlığı, Çin'in oluşturduğu stratejik problemler, kötü niyetli siber saldırılar, terör ve iklim değişikliği dahil müşterek savunmamızı konuşmak için 29 müttefikimiz ile bir aradayım.’’ değerlendirmesinde bulunmuştur. Bu değerlendirmeye ek olarak yapılan basın açıklamasında Biden, Çin ve Rusya tehdidine karşı NATO’nun 5. maddesine vurgu yapılmış ve söz konusu iki ülke üstü kapalı olarak tehdit edilmiştir.

Biden ve Erdoğan arasında gerçekleştirilen görüşmede ise birçok önemli noktaya değinilerek Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceğine ilişkin mesajlar verilmiştir. İkili görüşmelerin belki de en önemli noktası Afganistan konusu olmuştur. Türkiye, Uluslararası Kabil havaalanının güvenliğinin sağlanmasına gönüllü olmuş ve bu husus NATO ve ABD tarafından desteklenmiştir. Türk tarafının batı ile bozulan ilişkilerinin yeniden güçlü bir zemine oturtulması amacını taşıyan bu iyi niyet göstergesi Biden-Erdoğan görüşmesinde ele alınmıştır. Türkiye’nin Afganistan’da kalmak için ABD’ye şartlar ileri sürdüğü ve bir takım güvenlik endişeleri yaşadığı görülmektedir. Özellikle Taliban konusundaki belirsizliğin altının çizilmesi, yaşanan endişenin bir boyutunu da gözler önüne sermektedir. Kabil havaalanının korunması noktasında Türkiye; Pakistan ve Macaristan’ı yanında isteyerek bölgede tek başına kalmak istememektedir. Pakistan’ın Türkiye tarafından istenmesinin en önemli nedeni Taliban konusundaki güçlü istihbarat ağından yararlanma arzusudur. Aynı zamanda NATO üyesi olan Macaristan’ın Türkiye’nin yanında Afganistan’da bulunması, NATO’nun kararlılığı ve işbirliğinin sahaya yansıması noktasında fayda sağlayacaktır.

Biden-Erdoğan görüşmesinin bir diğer önemli noktası da ABD tarafından terörist kürt grupların desteklenmesidir. Bu terörist grupların Türkiye’nin güney sınırını tehdit etmesi ve bölgede bir kürt devleti kurarak IKBY ile birleştirilmesi planı Türkiye için öncelikli milli güvenlik sorunu oluşturmaktadır. İkili görüşmede bu konu ele alınmış ve Erdoğan ‘’Gerek zirve hitabımızda gerek ikili görüşmelerimizde, PYD/PKK'ya verilen desteğin artık sonlandırılması gerektiğini açıkça dile getirdik. Terör meselesinde örgütler arasında ayrım yapan, iyi terörist-kötü terörist sınıflamasına giden çarpık anlayış, mevcudiyetini ne yazık ki koruyor.’’ değerlendirmesinde bulunmuştur. Başta ABD olmak üzere batılı devletler, DAEŞ ile mücadelede bahanesiyle YPG/PYD terör örgütüne her türlü askeri ve lojistik desteği sağlamıştır. Türkiye bu durumu müttefiklik ruhuna aykırılık olarak değerlendirmiş ve bu terörist gruplara yapılan desteğin sona erdirilmesini istemiştir. Liderler zirvesinde bu konunun ele alınmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ‘nin ‘’iyi terörist, kötü terörist’’ ayrımı yaptığını ifade etmiştir. Bu açıklama terörist kürt gruplara olan ABD desteğinin yakın gelecekte de devam edeceğini göstermektedir.

İkili görüşmenin Türk kamuoyu tarafından merakla beklenen en önemli mesajının S-400 ve F-35 konularında olacağıydı. Bu konulara yönelik Erdoğan ‘’S-400 ve F-35 konusunda bizim düşüncemiz daha önce neyse onu Başkan Biden’a burada ilettim.’’ demiştir. Bu iki önemli hususta bir değişikliğin olmaması ve güncel sorunların çözüme kavuşmaksızın aynen devam etmesi ne yazık ki beklentileri karşılamamıştır.  Bu sorunların devam etmesi geleceğe yönelik karamsar tablonun artacağı anlamına gelmektedir. Türkiye’nin NATO’nun güneydoğu sınırını koruyan misyonunun devam etmesi ve F-35 konusundaki durumun netlik kazanmaması Türkiye için olduğu kadar NATO içinde ciddi tehditler ve riskler oluşturacaktır.

Biden ile Erdoğan arasında gerçekleşen ikili görüşmenin yapıcı ve karşılıklı iyi niyet ifadelerinin belirtildiği bir atmosferde geçmesi önemli bir husus, fakat görüşmede sorunların çözüme kavuşmaması ve etkisiz kalması bu olumlu atmosferi perde arkasına itmiştir. Görüşme öncesindeki sorunların görüşme sonrasında aynen devam etmesi görüşmenin yapıcı ve sorunları gidermeye yönelik çözümler üretmediğini gözler önüne seriyor. İkili ilişkilerin Afganistan konusu sayesinde düzelme eğilime girmesi ve diğer sorunların çözümünde yapıcı bir rol oynaması beklenmektedir. Terörist unsurlara yapılan askeri destek, S-400 ve F-35 sorunlarının varlığı halen güncelliğini korumaktadır. 

KAYNAK:

https://www.bbc.com

https://tr.euronews.com

 

Barış Yüksel

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Uzman

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display