İran makamlarının açıklamasına göre 27 Mayıs akşamı Hakkari sınırlarına yakın bir yerde PKK terör örgütünün İran kolu olarak kurulan PJAK İran güvenlik güçlerine saldırdı. Saldırıda 2 İranlı asker hayatını kaybetti, 7 asker de yaralandı. Olaydan sonra İran Emniyet Genel Müdürlüğü Sınır Muhafızları Komutanı General Kasım Rızai, "Kesinlikle bu eyleme sert karşılık vereceğiz. Olaydan Türkiye'yi sorumlu görüyoruz. Diplomatik kanallardan da konuyu takip ediyoruz ve bu konuda ilk adımları da atmış bulunmaktayız" diye konuştu. İran Dışişleri sözcüsü de "Diplomatik kanallardan konuyu Türkiye devletine ilettik. Ankara'dan gelecek yanıtı bekliyoruz" açıklaması yaptı........... Bu olayla ilgili aşırtıcı olanlar şunlar: PJAK yaklaşık bir buçuk yıldır İran'a karşı bir eylem yapmıyordu. Ve ilk defa İran topraklarındaki PKK/PJAK saldırısı için Türkiye'yi suçladı. Halbuki geçmiş dönemlerde hep Türkiye İran'ı Türk topraklarındaki PKK saldırıları bağlamında PKK'ya topraklarında üslenmesine göz yummakla suçlamıştı......... İşte bu şaşırtıcı gelişmelerin cevabı Irak ve Suriye'deki gelişmelerde yatıyor....... ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında birgün sıranın kendine geleceğini gören İran 2003'teki Irak işgaliyle başlayan ve 2011'de Arap Baharı olarak bilinen gelişmeler kapsamında işgalin, çatışmaların, ayaklanmaların kendisine sıçramaması için sorunları, çatışmaları hep sınırlarının ötesinde tutmayı hedefledi, ABD başta olmak üzere Batı ile mücadelesini Irak, Suriye ve hatta Yemen topraklarında yapmayı başardı....... Gelinen durum itibariyle El Kaide ve IŞİD'le mücadele adıyla bu ülkelerde yürütülen savaşın aslında bir Şii-Sünni mücadelesine dönüştüğünü görüyoruz. Bu mücadele; Batı'nın bölgedeki Sünni ülkeleri tetikleyerek ve destekleyerek yaratacakları Sünni ittifakla, Şii ittifakının lider gücü olan İran'ın Körfez ülkeleri üzerinden Bağdat-Şam-Lübnan'a uzatarak oluşturmak istediği Şii koridorunu kesme mücadelesi şekline bürünmüştür. Bu mücadelenin temelinde de enerji kaynaklarını kontrol etme mücadelesi olduğunu aşikar...... ****HAŞİD ŞABİ IRAK-SURİYE SINIRINDA, PJAK İRAN'DA SALDIRIDA****** Öncelikle şu tespiti yapmak lazım. PKK Irak'ta KYB ve Haşdi Şabi ile eylem birlikteliği içindedir. Bu birliktelik Kerkük'ten Sincar'a kadar olan hatta sahada görülmektedir. İşte tam da bu anda İran destekli ama Bağdat yönetimince de resmi silahlı güç olarak kabul edilen Şii ağırlıklı Haşdi Şabi grubu IŞİD'le mücadele kapsamında Musul'un batısında ve Sincar güneyinde ilerlemeler kaydederek Suriye sınırına ulaştı. Şimdi buradan güneye doğru inerek Irak-Suriye sınırını kontrol altına almayı hedefliyor. Bu gelişmeyle eş zamanlı olarak ise PJAK Türk sınırına yakın bir mevkide İranlı askerlere saldırıyor. İran ise Türkiye'yi suçluyor. Peki neden?........... Nedeninin perde arkası yukarıda özetlediğimiz durumdur. Haşdi Şabi'nin Irak-Suriye sınırına ulaşması ve tamamını kontrol etme girişimi ABD'nin Sünni koridor ya da Irak ve Suriye'nin bölünmesinden bir Sünni koridor/bölge/devlet yaratma planını tehlikeye atmaktadır. İşte PJAK saldırısıyla ağırlığını Suriye'ye vermiş gözüken ABD'nin Irak tarafındaki bu kendine göre olumsuz gelişmeler üzerine İran'a bir mesaj vermeyi hedeflediğini söyleyebiliriz. Mesaj ise şudur: Eğer Irak ve Suriye'deki planlarımı bozacak olursan çatışmaları senin toprağına taşırım........ Peki hal böyleyken İran neden Türkiye'yi suçluyor?.................. Irak ve Suriye'deki gelişmeleri, ülkelerin aldıkları pozisyonları değerlendiren İran muhtemelen Sincar bölgesindeki gelişmelerde (PKK'nın oradan çıkarılması, Haşdi Şabi'nin Telafer dahil o bölgelere çıkmasının engellenmesi vs) Türkiye'ye rol verildiğini, saldırının da Türk sınırına yakın bir bölgede olması nedeniyle PJAK'lıların Türkiye'den geçtiği iddiasıyla bu suçlamayı yapmış olabilir. Tabi İran bunu yaparken bunun arkasındaki asıl gücün ABD olduğunu biliyor ama doğrudan ABD'yi hedef seçmektense Türkiye üzerinden ABD'ye mesaj veriyor. Ama gerginlik Türkiye-İran arasında yaşanıyor. Bu durum Trump'ın Riyad ziyaretinde resmileşen İran karşıtı bir Sünni ittifakta Türkiye'nin aktif olarak yer almasını da tetikleyecektir............ Önümüzdeki günlerde sahada tarafların birbirileri üzerinde askeri hamlelerinin (IŞİD Irak'ta Şii hedeflerine saldırılarını artırabilir, ABD Suriye'de Şii milisleri vurabilir, Türkiye Sincar bölgesinde PKK/Haşdi Şabi hedeflerini vurabilir, yeni PJAK saldırıları olabilir, Yemen'de çatışmalar şiddetlenebilir, Körfez'de sıcak çatışma olmasa bile krize yol açan karşılaşmalar yaşanabilir) artacağını, bunun da artan Amerikan askeri varlığıyla birlikte özellikle Suriye'de mezhepsel çatışmaları yoğunlaştıracağını öngörebiliriz.