< < Reisi Dönemiyle Tahran-Körfez İlişkilerinin Gidişatı Ne Olur?


Reisi Dönemiyle Tahran-Körfez İlişkilerinin Gidişatı Ne Olur?

Yazan  24 Haziran 2021

Yazan: Neslişah Durmuş

İran’ın yeni Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, pazartesi günü yaptığı açıklamada İran’ın komşu ülkelere, özellikle de Suudi Arabistan ile ilişkiler konusuna büyük önem verdiğini belirtti. Seçimlerdeki zaferinin ilan edilmesinden sonra yaptığı ilk basın toplantısında konuşan Reisi, “Başta Suudi Arabistan olmak üzere tüm komşu ülkelerle iyi ilişkiler istiyoruz” dedi. Reisi ayrıca, ülkesinin Suudi Arabistan ile büyükelçilik açmaya ve ilişkiler geliştirmeye karşı olmadığını dile getirdi.

Muhafazakâr İran gazeteleri, Reisi’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasının ardından İran’da ‘yeni şafağı’ kutladı. Gazeteler, İslam Cumhuriyeti tarihinde bir cumhurbaşkanlığı seçimine en düşük katılım oranının kaydedilmesine rağmen bu seçimlere yönelik katılımı ‘destansı’ olarak nitelendirdi. Reisi, ‘siyasi sorunlar, toplumsal çatlaklar, bölgesel çevre ve uluslararası toplumla hararetli anlaşmazlıklar’ denizinde yüzen bir devletin dizginlerini üstlenecek sert bir muhafazakâr olarak tanınıyor. İran meselelerine aşina olan uzmanlara göre yeni cumhurbaşkanını bekleyen koşullara yönelik ülkenin radikalizm ve şüphecilik eğiliminin derinleşmesi bekleniyor. Bu durum, ABD’nin 2015 yılında imzaladığı nükleer anlaşmaya geri dönmesini amaçlayan ve Nisan ayının başından bu yana deva eden görüşmelere de yansıyacak.Kuveytli akademisyen Dr. Zafer el-Acmi, son İran seçimlerini Hamaney’den sonraki geçiş dönemi için bir düzenleme olarak nitelendirdi. Acmi, yeni Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Hamaney’in ‘mükemmel bir kopyasından’ başka bir şey olmadığını dile getirdi.Zafer el-Acmi, “Kırk yıldır tekrarlanan Körfez’e ve özellikle Suudi Arabistan’a el uzatma çağrıları, onlarla ciddi ve etkili müzakereler içermiyordu. Aksine İran liderliğinin “Körfez’in isteklerine yönelik bir farkındalığı olmadan, bazı tavırları haklı çıkarmak, iç işlerine müdahale, devrimi ihraç etme, milislere destek verme ve nükleer programın dürüst olmayan amaçları karşısında sessiz kalmak’ için görüş ve iddialardı” ifadelerini kullandı.Reisi, İran rejim lideri “Rehber” Ali Hamaney’in desteğinden yararlanırken, adı ise İran’daki en önemli konumda olan Hamaney’in yerini alacak olası bir aday olarak öne çıkıyor. İran Dini Lideri’nin Tahran’daki karar alma organları ve politika yönetimini kontrol etmesi ışığında cumhurbaşkanlığının, İran dış politikasının ana hatları üzerinde bir değişiklik sağlaması beklenmiyor. Bu bağlamda İran, dünya güçleri ile nükleer müzakerelere girerken, aynı zamanda gerginliği kontrol altına almak üzere ‘keşif’ müzakerelerine girişen Körfez ülkeleriyle ilişkilerinin geleceği üzerinde de olumlu bir etki beklenmiyor. Sonuç itibariyle Reisi dönemiyle birlikte büyük bir değişikliğe gireceği söz konusu değil gibi duruyor. Çünkü dini lider Hamaney ile benzerlikleri söz konusu. Durum böyle olunca da acaba Ruhani- Hamaney arasındaki olumsuz ilişki “Reisi- Hamaney ilişkisininde de olur mu?” sorusu aklımıza geliyor. Bunu önümüzdeki günlerde net olarak görebiliriz. Ama benzerliklerinin fazla olması sebebiyle aralarındaki ilişkinin gerginliğe dönüşmeyeceğini düşünüyorum. Tahran-Körfez ilişkilerinde de aynı yolda yürüyecekler gibi duruyor.

Kaynakça

https://turkish.aawsat.com/home/article/3042691/i%CC%87ran%E2%80%99da-reisi-d%C3%B6nemi-tahran-k%C3%B6rfez-ili%C5%9Fkilerine-nas%C4%B1l-yans%C4%B1yacak

https://ormer.sakarya.edu.tr/20,3,,136,iran_korfez_hattinda_normallesme_mumkun_mu_.html

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/367175

https://middleeastdirections.eu/event/webinar-the-future-of-iran-gulf-cooperation-countries-relations-saudi-perspectives/

 

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display