Rusya’nın Güncellenmiş Güç Metotları

Yazan  01 Haziran 2021

Yazan: İlayda ALACA

Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patrushev, Ulusal Güvenlik Stratejisi'nin yeni sürümünde diğer ülkelerin hasmane eylemlerine cevap verilmesi için hem ekonomik metotların hem de güç metotlarının kullanılmasının öngörüldüğünü anlattı. Ona göre, ABD'nin ve bir dizi Batılı ülkenin dünya hegemonyasını koruma arzusu, devletler arası çelişkilerin büyümesini kışkırtıyor ve uluslararası güvenlik sisteminin zayıflamasına yol açıyor. Patrushev’e göre Batılı ülkelerde Rus devletini, iç birliğini ve savunma potansiyelini zayıflatmayı amaçlayan Rusya'ya karşı düşmanca eylemler giderek daha belirgin hale geliyor. Protesto hareketinin radikalleşmesi, geleneksel Rus manevi ve ahlaki değerlerinin erozyonu olduğunu düşünüyor.

Yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi, Rusya'nın uluslararası alanda öngörülebilirliği, güveni ve güvenliği artırma niyetinin altını çiziyor. Strateji, ekonomik güvenliği sağlamak için, Rusya'nın rekabet gücünü, iç-dış tehditlere karşı direncini artırmayı ve küresel olanı aşan bir oranda ekonomik büyüme için koşulların oluşturulmasını amaçlayan görevleri tanımlamakta. Patrushev'e göre, ekonomik güvenliği sağlamanın önemli bir koşulu, Rusya'nın iç potansiyeline güvenmek, mevcut görevleri bağımsız olarak çözmek ve diğer ülkelerle karşılıklı yarar sağlayan işbirliğine açıklığı korumaktır. Güvenlik Konseyi sekreteri, askerlerin ahlaki, siyasi ve psikolojik durumlarının ve vatandaşların askeri kullanıma hazırlamasının da altını çizdi. Savunmanın hedefleri, ülkenin barışçıl sosyo-ekonomik gelişimi için koşulların yaratılması ve askeri güvenliğinin sağlanması olarak adlandırıldı. Protestoların radikalleşmesinden doğan Rus manevi ve ahlaki değerlerin erozyon durumuna karşı tarihin çarpıtılması ve temel ahlaki etik normlarının yıkılmasıyla, eğitim, kültür, din alanlarında tuhaf idealleri ve değerleri dayatma girişimleriyle bağlantılı tehditlerin etkisiz hale getirilmesi için yeni strateji belgesinde 'geleneksel Rus manevi-ahlaki değerlerinin, kültürünün ve tarihi hafızasının korunması' ile ilgili yeni bir stratejik ulusal önceliğe yer verildiğini ekledi.

Rusya kendine yeni bir savunma mekanizması geliştiriyor. Hem askeri hem ekonomik hem sosyo-kültürel olarak kendini korumak isteyen Rusya’nın bu kararları almasının altı tabi ki de boş değil. Batı kesimindeki açıkça sergilenen Rus karşıtı davranışlar ve protestoların gittikçe yaygınlaşması Rus devletini endişeye düşürmüş görünüyor. Ayrıca ileriki günlerde beklenen AB-ABD zirvesinde Rusya’ya karşı sergilenecek tutumun çok olumlu olmayacağı aşikar. Rusya, Batılı devletlerle olan ilişkisini ne düzeyde dostane bir şekle çevirebilir bunu zamanla göreceğiz. Ama asıl soru işareti ise 1863'te Amerikan İç Savaşı'nın en şiddetli döneminde Rusya İmparatorluğu'nun New York ve San Francisco'ya iki kruvazör filosu göndererek Washington'u ülkenin birliği için mücadele eden Rusya ile ABD’nin tarihte olduğu gibi tekrardan birbirlerine dostane yaklaşıp işbirliği yapabilme ihtimali olup olmadığı. Rusya ve Batılı ülkeler arasındaki adeta bir soğuk savaş misali olan bu gerginlik uluslararası arenada daha nelere sebep ve sonuç olacak zamanla göreceğiz ama AB kesimindeki Rus karşıtlığı kolayca bitecek gibi görünmüyor. Rusya’nın bunlar için geliştirdiği yeni güç metotları ne kadar baskıya dayanacak veya alınan bu metotlar Batı kesiminde bir geri adım attıracak etkiye sahip mi bu gelen süreçteki durumla öğrenebileceğimiz bir şey.

 

Kaynakça:

https://tass.com/defense/1296281https://sptnkne.ws/GwW4https://www.interfax.ru/russia/769744

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display