Astana Zirvesi Karabağ'a Çözüm Bulamadı. Şimdi Ne Olacak?

Yazan  06 Aralık 2010
AGİT Minsk Grubu’nun da fazla yapacak bir işi kalmadı. Böyle devam ederse gelecek yıl bölgede durum gerginleşebilir, ateşkes ihlallerinin sayısı artarken savaş rüzgarları da sıkıca esmeğe başlar....

Kazakistan başkenti Astana`da 1-2 Aralık tarihlerinde düzenlenen AGİT zirve toplantısında önemli bir gelişme kaydedilmedi. Zaten AGİT`te tüm kararlar oy birliği ile kabul edildiğinden farklı çıkarları olan devletlerin anlamlı ortak bir noktada buluşması zaten çok zordu. Yukarı Karabağ sorununun çözümü ile ilgili Astana toplantısına olan ümitler de gerçekleşmedi. Astana AGİT toplantıları içinde en sönük toplantı olarak tarihe geçti. Astana toplantısının gölgede kalmasında "Wikileaks" olayının da negatif rolü oldu.

 

AGİT`in 1996 yılında Portegiz başkenti Lizbon`da düzenlenen toplantısında eski Azerbaycan ve Ermenistan Cumhurbaşkanları tartışmışlardı. Eski Ermenistan Cumhurbaşkanı Levon Ter-Petrosyan 1996 yılında AGİT deklarasyonunda yer alan "Yukarı Karabağ sorunu Azerbaycan`ın toprak bütünlüğü çerçevesinde çözülmeli" maddesine veto koyduktan sonra eski Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev de tüm deklarasyona veto koymak zorunda kalmıştı. AGİT toplantısına katılan devlet başkanları, başbakanlar da deklarasyonun kabul olunmayacağını anlayarak, Aliyev`e baskı yapmağa çalıştılar. Sonucta deklarasyon Yukarı Karabağ`a ait madde olmadan kabul edilse de, AGİT Başkanı adından Yukarı Karabağ sorununun Azerbaycan`ın toprak bütünlüğü çerçevesinde çözümünü öngören 3 maddelik beyanatı kabul olundu. Ancak aylar sonra bu deklarasyonun sade kağıt parçası olduğu ortaya çıktı.

 

AGİT`in 1999 yılında İstanbul`da yapılan zirve toplantısında da bir hareketlilik oldu. En azından toplantıdan birkaç ay önce Ermenistan Parlamentosu`na silahlı baskın yapılmasaydı, İstanbul`da Yukarı Karabağ sorununun çözümü ile ilgili nihai anlaşma imzalanabilirdi. Olmadı. Ayrıca, İstanbul toplantısından birkaç gün önce Azerbaycan yönetiminde yer alan 3 üst düzey yetkilinin istifa vermesi de gelecek olayları etkiledi. Buna rağmen, İstanbul`da Yukarı Karabağ`la ilgili geniş fikir alış-verişi yapıldı.

 

Astana zirve toplantısı ise tüm açılardan "sakin" geçti. Azerbaycan ve Ermenistan Cumhurbaşkanları toplantı sırasında bir araya bile gelmediler. Büyük devletlerin liderleri de sorunun çözümünü hızlandırmak için teklifte bulunmadılar. Rusya Cumhurbaşkanı Dmitri Medvedev AGİT`i reforma ihtiyaç duyduğunu, kurumun daha faal hale gelmesini isterken, kendisi toplu yekun deklarasyonda Gürcistan`ın toprak bütünlüğünü vurgulayan maddenin aleyhine çıktı. Nasıl çıkmasın ki? Rusya Gürcistan`ı işgal etmiş, Abhazya ve Güney Osetya`nın "bağımsızlıklarını" tanımış, bu bölgelerde silahlı kuvvetlerini yerleştirmişti.

 

Kazakistan, AGİT Başkanlığına geldiğinde toprak ihlaline dayanan sorunların çözümüne katkı saklayacaklarını söz vermişti. Ancak Kazakistan ne Yukarı Karabağ, ne de Abhazya, Güney Osetya ve Dnestr (Moldova) sorunlarının çözümünü yaklaştırdı. Aksine sözkonusu sorunların çözümü daha zorlu hale geldi. Şimdi AGİT Başkanlğı Litvanya`ya geçti. Litvanya Cumhurbaşkanı Dalia Grybauskaite Astana`da yaptığı konuşmada, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev`in birkaç yıl önce yaptığı açıklamayı tekrarladı: "Litvanya AGİT Başkanlığı görevinde dondurulmuş sorunların çözümüne katkı sağlamağa çalışacak".

 

Artık Azerbaycan`da bu laflara inanç kalmamıştır. Astana zirve toplantısı Azerbaycan siyasi çevreleri ile kamuoyu AGİT`e olan son ümitlerini de yitirdi. AGİT Yukarı Karabağ sorununa arabulucu olduğu 18 yılda çözüm bulamadı. Sorunun çözümüne ilişkin son "Madrid prensipleri" buna en somut örnektir. Azerbaycan tüm risklere rağmen, bu prensipleri kabul etmişti. Ancak Ermenistan eş başkanlar Rusya, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri'nin hazırladığı bu prensipleri kabul etmeye direndi. Büyük ülkelerden hiç biri 2010 yılı içinde Erivan`a baskı yaparak Ermenistan yönetimini planı kabul etmeye zorlamadı. Muhtemelen zorlamak istemedi.

 

Şimdi Astana toplantısı geride kaldı. AGİT Minsk Grubu'nun da fazla yapacak bir işi kalmadı. Böyle devam ederse gelecek yıl bölgede durum gerginleşebilir, ateşkes ihlallerinin sayısı artarken savaş rüzgarları da sıkıca esmeğe başlar...

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display