Ermenistan ne yaptığını biliyor!

Yazan  04 Eylül 2009
Son zamanlarda Türkiye açılım üstüne açılım yapıyor. İktidar Dış ilişkilerde komşularla “sıfır sorun” stratejisini, iç politikada ise “bütün Türkiye’nin açılımı” yoluyla iç barışı tesis etme yöntemi uygulamaya koyulmuş durumdadır.

Hemen başında söyleyelim, milletler ve devletler var olduğu sürece çıkar çatışmaları da var olacaktır. Sıfır sorunla yaşamak isteyen ülkeler ancak tarih sahnesinden çekilerek bunu başarabilirler.

Ermenistan'la yeni açılım!

Türkiye ve Ermenistan arasında, İsviçre'nin yardımıyla daha önce paraflanan protokolün içeriği belli oldu. İki ülkenin altı hafta boyunca içeride istişare edip imza atması beklenen protokol, "yürürlüğe girdikten iki ay sonra" karşılıklı olarak diplomatik ilişki kurulması ve ortak sınırın açılması öngörülüyor. Protokol Türkiye ile Ermenistan'ın mevcut sınırlarının karşılıklı olarak tanınmasını öngörüyor. Protokole göre, üç ay içerisinde iki ülkenin uzmanlarının yanı sıra İsviçreli ve diğer uluslararası uzmanların katılımıyla bir tarih komisyonu kurulacak. Bu komisyon iki halk arasında karşılıklı güven tesis edilmesi, mevcut sorunların tanımlanması amacıyla tarihsel kaynak ve arşivleri tarafsız ve bilimsel açıdan inceleyecek.

Türkiye açısından ortada ciddi bir sorun var. O da Başbakan Erdoğan'ın en son 13 Mayıs 2009 günü Azerbaycan'a giderek İlham Aliyev ile yaptığı görüşmeden sonra Türkiye'yi bağlayan taahhütlerde bulunmasıdır. Nitekim Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Elhan Poluhov protokol ile ilgili gelişmeleri duyar duymaz bunu hatırlattı ve şöyle dedi: "Türkiye Başbakanı Erdoğan, Mayıs ayında Azerbaycan Milli Meclisinde yaptığı konuşmasında, 'Türkiye Ermenistan ile sınırlarını Azerbaycan topraklarının işgal edilmesinin ardından kapattı, işgal edilen topraklar geri verilmediği sürece sınırlar açılmayacak'demişti. Hatta Azerbaycan tarafının rızası olmadan Türkiye'nin bu yoldan dönmeyeceğini söylemişti".

"Türkiye bize ihanet ediyor"

Bir iş adamı olan Robert Bosch yıllar önce "insanların güvenini kaybetmektense bütün servetimi kaybetmeyi tercih ederim" demişti. Bir şirketin güvene, tutarlı olmaya verdiği önemi bir devletin vermemesinin nasıl açıklanacağı henüz bilinmiyor. Bu nedenle olacaktır ki, Davutoğlu'nun çok net bir ifade ile söylediği "Hiçbir süreç Azerbaycan dostluğundan önemli değil" sözleri Azerbaycan'da yankı bulmuyor. Nitekim Azerbaycan'da basın "Türkiye ile krizin eşiğindeyiz" başlıkları atıyor ve Türkiye bize ihanet ediyor" söylemleri yükselmeye başlıyor. Bir gazete ise "Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun açıklamalarının amacı, bizi uyutmak mı?" diye soruyor.

Diğer yandan iki ülke arasında düzenlenen protokolde "ön koşulsuz" ibaresi geçmediğinden Ermenistan işgalinin kalkmasının Türkiye tarafından "ön koşul" olarak değerlendirilebileceği yorumları yapılıyor. Ancak Ermenistan Cumhurbaşkanı Serkisyan, "Türkiye ile yaptığımız görüşmeler, Karabağ konusu dahil olmak üzere hiçbir önkoşul içermiyor" diyerek durumu açıklığa kavuşturmuştur. Serkisyan bu açıklamayla da yetinmeyerek, Ermeni işgali altındaki Yukarı Karabağ'da bağımsız devlet kurulduğunu, "Tüm Ermeniler emin olsun ki, Karabağ sorununun çözümüne yönelik herhangi bir barış anlaşması, Karabağ halkının (bölge Ermenilerinin) onayıyla ve onların özgür iradeleri temelinde olacaktır". Ermenistan ne yaptığını biliyor, ya Türkiye?

Özcan Yeniçeri

1954 yılında Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane'de, yüksek tahsilini Ankara'da tamamladı. 1987 yılında Uludağ üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü'nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1991 yılında ise Erciyes üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yönetim Organizasyon dalında “örgütlerde çatışma ve Yabancılaşmanın önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü” adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı.

1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu.

Prof.Dr. özcan Yeniçeri, Niğde üniversitesi'nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Mü-dürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı.

1999 yılında Kazakistan'daki Ahmet Yesevi üniversitesi'nde görev aldı. Bu üniversitede “Uluslararası İlişkiler Bölümü”nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. İki yıl bu görevi yapmış olup halen Niğde üniversitesi'ndeki görevine de-vam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri'nin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: Yeniden Türkleşmek, örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küre-selleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar. ölüler Nefes Almaz (Roman), örgütlerde çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 2003 yılı “Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları” ödülünü almıştır.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri ile Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekili olmuştur. Ankara Milletvekili Yeniçeri aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display