×

Uyarı

JUser: :_load: Unable to load user with ID: 116



KÜRESELLEŞME OYUNU

Yazan  12 Mayıs 2009
Aslıhan Yeniçeri-Bir devletin toprakları üzerinde tek egemn güç olması, mekansal kullanım açısından da belirleyici olmasını sağlar.

Dünyanın küçük bir köy olarak tanımlanmasını sağlayan '' Küreselleşme'' nin egemenlik alanını değiştirerek, Devlete yeni egemenlik rolü yüklediği kesindir.

Küreselleşme, oluşumundan dolayı devlet egemenliğinin alansal niteliği içinde (Daha doğrusu kavaramın sürekli vurguladığı gibi bütün alanların birleştirilmesi içinde, devletin egemenliğinin alansal niteliğide var) kurulan, milli olan ( milli kültür, milli kimlik, milli politika, milli dil,yaşayış gibi millet ve devletin birliğine yönelik ) herşeyin zamanla anlamını kaybetmesine, erimesine ve yok olmasına neden olacak gelişmeleri, kullanılmaya başlandığı günden itibaren yanında taşır.

Keyman '' küreselleşmenin bir mücadele alanı '' olduğunu söylerken haklıdır ki bu mücadele alanının dünya çapında olduğu, kavrama yüklenen temel anlamdır.Dünya çapındaki bu mücadele '' dünya böyle '' ile dayatılan, batının modernliği altında kapitalizmin hayatımıza -bu sürecein kendiliğinden gelişiyormuş gibi- girdirilmesidir.Küreselleşme bölgeselliğe karşı olarak yani ulus devlete bir mudahale olarak kullanılmaktadır.Yapılan küresel- yerel, aynılık- farklılık, çoğulculuk ile birliğe dayalı milliyetçiliği yani öz kimlikle, kimliksizliğin birbirlerine karşı verdiği mücadeleyi içerir.Böyle bir mücadele alanında, küreselleşmenin, dünyaya küçük bir köy bakışı; akla bu köye kimin ÇOBAN olacağı sorusunu getirecektir.Sürüyü koruma görevi verilecek olan bu çobanın kim olacağı?

Küçük bir köyde birden fazla çoban olamayacağına göre, küreselleşme ile istenen tek bir hakimiyettir.Aslında herşey bu kadar ulus devlet formundan uzaklaştırılmak istenirken, çobanın tek olma isteği fark edilemeyecek kadar küçük bir ayrıntı değildir.

Küreselleşme sadece ulus devletin ya da kapitalizmin dünyaya yayılması değil, aynı zamanda bir '' ötekileştirme '' sürecini de içerir(Keyman).Farklı medeniyetlerin birbirleriyle devamlı kıyaslanması, batı medeniyetin bu kıyaslama karşısında daimi üstünlüğü ve diğerlerinin de daimi bir geriliği, barbarlığı sökonusu olmaktadır.Bu da farklı kimliklerin ötekileştirilmesinden başka birşey değildir. yapılan bu ötekileştirme sonucu batının egemen ve ayrıcalıklı kimlik olarak baştacı etmek ve Batı ile ötekiler ayrımı yapılarak ( ki bu SSCB nin dağılmadan önce ABD-SSCB buluğyudu ve küreselleşmenin bu bulok ortadan kalkınca, kapitalizmin zaferi ile ortaya çıktığı söylenebilir) dünya bir kez daha iki kutuba bölünür. Keyman' ın da dediği gibi bu iki kutup:Batı- dışı dır.Küreselleşme, Batı -dışı kimliklerin sömürgesi pratiklerle sistemetik bir tarzda ötekileştirilmesi yoluyla modern batı kimliğinin dünya tarihinin merkezi öznesi olarak kurulmasını simgeler.

Küreselleşmenin temelinde, yine batının bir oyunu olduğu anlaşılmaktadır.Piyasaları devletlerden daha güçlü olduğu bilinciyle oluşturulan dünya pazarları bir oyun yerinden farksızdır.her zaman Batı dışında olanların kaybetmeye mahkum olduğu bir oyun.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display