PKK'nın psikolojik savaşı!

Yazan  08 Mayıs 2009
Türk halkı terör örgütü PKK’nın şeflerinin fikirlerini çok ama çok merak (!) ediyor. Bu nedenden olacak Hasan Cemal, Milliyet Gazetesinde bir haftadır tefrika halinde Kandil’in görüşlerini pazarlıyor.

Bir zamanlar keman çalan, çiçek sulayan PKK'lı resimleriyle gazete sayfaları bol bol doldurulmuştu. Bugünlerde İmralı'da zorunlu ikamete tutulan terör şefinin o zamanlar Bekaa'da nasıl da futbol oynadığını kamuoyu görmüştü. Şimdilerde de PKK'nın nasıl bir değişim geçirdiği, Hasan Cemal'in kaleminden okuyuculara takdim ediliyor. Bilmeyenler için söyleyelim, bunun adı Psikolojik Savaştır.

Hasan Cemal'in anlattığına bakarsanız Karayılan şöyle diyormuş; PKK eskiye göre makul çizgide. Evvelce bağımsız Kürt devleti istiyorlarmış da şimdilerde Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde eşit ve özgür (!) olarak yaşamalarını istemeye başlamışlar. Lütfedip bölücülükten de vaz geçmişler. Hatta Karayılan'ın söylediklerine bakarsanız PKK "Demokratik Özerk Kürdistan" diyormuş. Bunun açıklamasını da şöyle yapıyormuş: "Özerklikten kasıt, federasyon değildir. Sınırların yeniden çizilmesi değildir. Devletin üniter yapısını da bozmayan bir çözümdür" . Söylenenler doğruysa Karayılan bu söylemiyle Şerafettin Elçi'nin de gerisine düşmüş oluyor. Hatta "üniter yapı"dan söz ederek de DTP'ye göre PKK çok daha fazla T.C. ile işbirliği içinde görünmüş oluyor. Konuşmalardan PKK'nın adeta silah bırakmaya hazır olduğu, ancak bir genel af çıkaracak uzlaşmacı muhatap bulamamaktan yakındığı görülüyor. Karayılan, "Silahlı mücadele, artık meşru savunma çizgisinde" diyerek "PKK'nın artık eski PKK" olmadığını da söylüyor. 'Biz değiştik, siz de değişin' demeye getiriyor.

Dokuz askerin şehit edilmesini de Karayılan, yeni konsept gereği "meşru müdafa" diye cevaplamış. Ayrıca "Dershanedeki patlama da kontrol dışında oldu" demiş. Hani bir zamanlar 33 askerin şehit edilmesi de PKK'nın kontrolü dışında (!) olmuştu.

Çözüm PKK'dan!

O zaman ne yapılmalıdır? PKK'nın her gün Mehmetçik kanı döken şefine göre; İlk önce silahlar susmalı, sonra Kürt kimliğiyle ilgili kültürel haklara ve kimilerinin af olarak anladığı 'toplumsal uzlaşma projesi'ne sıra gelmeliymiş! Mahalli idareler kanunu değişir, yerel yönetimler güçlendirilirse sorun çözülürmüş(!) Kısacası röportajda özellikle adamların istediği öyle fazla bir şey de yokmuş duygusu verilmeye çalışılmış. Karayılan'ı mümkün olduğunca sempatik gösteren bir resmi, sayfanın tam ortasına yerleştirilmiş.

Aslında Karayılan'a atfedilen yukarıdaki görüşlerin ne kadarının ona ait olduğunu da ancak Hasan Cemal bilir.

Türk kamuoyu Hasan Cemal sayesinde çocuklarını katleden terör çetesinin gerçekte ne kadar da 'barış, kardeşlik ve silah bırakmaya istekli olduğu'nu görmüş oluyor(!) Röportajda, dağdan inme sorununu da her nasılsa dağa çıkmış olan bu silahlı terörist grubun, T.C.'nin içinde kendisini anlayacak bir muhatap bulamamasından kaynaklandığına dolaylı vurgu yapılıyor. Karayılan "2005'teki Başbakan Erdoğan nerede?" diye hayıflanıyor. Özal için de "Kürt sorununa kafa yorardı" diyerek adeta "ah Özal neredesin!" türünden özlemini dile getirmiş oluyor.

Kandil'e korkusuzca çıkan reel gazeteciler de olmasa PKK elabaşısının görüşlerinden Türk kamuoyu mahrum kalmış olacaktı. Doğrusu birileri -PKK adına- iyi iş çıkarıyor!

Özcan Yeniçeri

1954 yılında Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane'de, yüksek tahsilini Ankara'da tamamladı. 1987 yılında Uludağ üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü'nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1991 yılında ise Erciyes üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yönetim Organizasyon dalında “örgütlerde çatışma ve Yabancılaşmanın önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü” adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı.

1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu.

Prof.Dr. özcan Yeniçeri, Niğde üniversitesi'nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Mü-dürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı.

1999 yılında Kazakistan'daki Ahmet Yesevi üniversitesi'nde görev aldı. Bu üniversitede “Uluslararası İlişkiler Bölümü”nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. İki yıl bu görevi yapmış olup halen Niğde üniversitesi'ndeki görevine de-vam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri'nin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: Yeniden Türkleşmek, örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küre-selleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar. ölüler Nefes Almaz (Roman), örgütlerde çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 2003 yılı “Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları” ödülünü almıştır.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri ile Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekili olmuştur. Ankara Milletvekili Yeniçeri aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display