Piyasaların yakından takip ettiği diğer bir konu ise ABD Sermaye Piyasası Kurulu' nun(SEC), yatırım bankası Goldman Sachs'a açılan davanın arka planı ve ABD' de açıklanan verilerdi.
Yunanistan ve Avro Bölgesi:
Avrupa'da yaşanan gelişmelere ve Avro cephesine baktığımızda; EUROSTAT, Yunanistan' ın 2009 yılı bütçe açığının GSYİH' ya oranını %12.7' den %13.6'ya revize etti. Atina'nın verdiği bilgilerin hala çelişkili olduğunu ifade eden EUROSTAT, gerçek açığın %13.9-14.1 civarında oluşabileceğini açıkladı. Yunanistan konusunda tedirgin olan Avro bölgesinin güveni Yunanistan'ın açıkladığı bu yanlış bilgilerle iyice sarsılmaya başladı. Bu açıklamanın ardından Avro dolar karşısında değer kaybederken, Yunanistan' ın 10 yıllık süreyle ihraç ettiği tahvillerin faiz oranları da yükselmeye başladı. Öyle ki 10 yıllık Yunan tahvillerinin getirisi %9'a dayanırken, birçok gelişmekte olan ülkenin ödediği faizi geçti. Atina hükümeti ise bu krizden çıkmanın yolunu IMF ve AB'de arıyor. Başbakan Papandreu' nun yaptığı açıklamaya göre AB desteğinin kısa zamanda hazır olacağını düşündüğünü söyledi. Ama 2009'da AB' ye en fazla katkı sağlayan ülke olan Almanya, Yunanistan'a borç verilmesi konusundaki karşı görüşlerinden vazgeçmiyor ve Almanya'daki muhalefetin yardım paketinin onaylanmaması için Anayasa Mahkemesine başvurarak krediyi iptal ettirme planlarını devam ettiriyor. Her ne kadar Yunanistan Euro-16 milli geliri içinde %2.5 gibi küçük bir paya sahip olsa da diğer Avro ülkelerini olumsuz etkiliyor. Yunanistan'ın bu olumsuz gidişatı, krizden büyük yara alan Portekiz ve İspanyol tahvillerinin faizlerini yükseltti. Bu sebepten Avro dolara karşı değer kaybederek 23 Nisan Cuma günü en düşük Avro/dolar paritesi gözlendi. Cuma günü ise gözler IMF' de idi ve Yunanistan IMF' nin yardım paketini kabul etti. Şimdi ise Yunanistan'ın, IMF' nin verdiği borcun anaparasını ve faizini nasıl ödeyeceği merak konusu. Öyle gözüküyor ki Yunanistan sorunu çözülmeden Avro'ya rahat yüzü yok.
ABD ve Dolar Bölgesi:
ABD Sermaye Piyasası Kurulu (SEC), yatırım bankası Goldman Sachs'ı müşterilerini dolandırdığı ve Morgage sistemine dahil bir finansal ürün için yanlış bilgi vererek ve bazı önemli bilgileri gizleyerek yolsuzluk yapmakla suçlayarak dava açılmıştı. Bu gelişme Obama' nın finansal denetim sistemini düzenlemeye yönelik yeni reformları için destekleyici nitelikte oldu ama 20 Nisan Salı günü bankaların hisse senetlerinin düşmesine engel olamadı. Obama'nın bu yeni reform paketinin içinde, hedge fonu ve türev ürünlerine yeni gözetim yöntemleri, riskli bankacılık işlemlerine karşı ve finans ürünleri tüketicilerinin korunmasına yönelik önlemler içeriyor. Görülüyor ki Obama Morgage krizi gibi tekrar bir kriz yaşanmaması için bankacılık sektörünü tekrar düzenleme yoluna gidiyor. ABD için olumlu sayılabilecek diğer gelişmeler ise açıklanan veriler oldu. İlk işsizlik başvuruları 24 bin gerilemeyle 456 bine düştü. Mart ayı ikinci el konut satışları ise beklentilerin üstünde %7 büyüdü ve Nisan ayı ÜFE %0.7 arttı. İlk işsizlik başvurularındaki düşüş olumlu ama mevsimsel olarak bakıldığında ABD' nin bu konuda daha çok yol kat etmesi gerekecek. İkinci el konut satışlarındaki artış ise Haziran sonu bitecek vergi indirimlerinden kaynaklanmakta ve önümüzdeki aylarda da artış gösterebilir. Dolayısıyla şimdilik ABD, Avrupa' ya göre daha hızlı toparlanıyor ve Avro karşısında gelecek günlerde de değer kazanmaya devam edecek diyebiliriz. Son bir haber ise 100 dolarlık banknotlarla ilgili; ABD 10 Şubat 2011'de tedavüle çıkaracağı banknotları tanıttı. Böylece sahteciliğin önüne geçmeye çalışacak.
Türkiye'deki Gelişmeler:
Kriz dönemini az hasarla atlatan Türkiye bankacılık sektörüne iyi haber kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poors' dan geldi. S&P' un değerlendirme raporunda, iyi performans göstermeyen kamu bankalarının kredi pazarında azalan payları ve bankacılık sektöründe güçlenen denetimin de sektör için olumlu olduğunu belirtti ve Türkiye bankacılık sektörü 7. risk grubundan 6. risk grubuna geldi. Böylece Türkiye Çin, Hindistan, Tayland ve Peru ile aynı grup içerisinde yer aldı. Bu gelişme bankaların hisse senetlerine olumlu yansıdı. Geçtiğimiz hafta Atina' da yayımlanan Ta Nea gazetesi, Başbakan Erdoğan ile Papandreu arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde, 'Başbakan Erdoğan'ın Yunanlı karşıtına mali yardım yapma fikrini resmen dile getirdiğini ancak önerinin Papandreu tarafından nezaketle reddedildiğini' savundu. Ancak Türkiye'den yanıt gecikmedi ve bu haber yalanlandı.
Asya Bölgesi:
Asya piyasalarına baktığımızda; Japonya' da Mart ayı ihracatı bir yıl öncesine göre %43.5 artarken %47.2 olan beklenti anketinin altında kaldı. Ülkenin dış ticaret fazlası 948.9 milyar JY olarak açıklandı. İthalat ise %20.7 artış kaydetti. Japon yetkililer ekonomik görünümün iyiye gittiğini belirtti ama Japonya' nın artan borç yüküyle nasıl baş edeceği kredi derecelendirme kuruluşlarının tartışma konusu. Çin' de ise geçtiğimiz haftalarda Başkan Wen'in 'ülke büyümesinin kontrolde çıktığını ve sürdürülemez olduğunu' belirten açıklamaları olmuştu. Çin ekonomideki bu hareketliliği biraz da olsa dizginlemek için Sangay Borsası'ndaki inşaatçıların hisselerini ortalama %8 düşürdü. Ülkenin önde gelen aracı kurumlarındaki yetkililerden bazıları, bu gelişmenin inşaatçıların karlarında erozyon yaratacağını, bazıları ise konut furyasının zirve yapmak üzere olduğu düşüncesinde.
