Ortadoğu’da otoriter dikdatör rejimlere karşı başlayan ve Arap Baharı olarak adlandırılan süreç Suriye coğrafyasına demokratik bir Suriye’yi değil, vekalet savaşlarının yaşandığı, Suriyelilerin sığınmacı konuma düştüğü bir bataklığı hediye etmiştir.
Geçtiğimiz Ocak ayında “Türkiye’nin Milliyetçi Rotası: ABD-Türkiye Stratejik İşbirliği ve ABD Ordusuna yönelik sonuçları” başlıklı ABD’nin 14 Mayıs 1948’de kurulan ilk Think-Tank kuruluşlarından olan Rand Corporation tarafından, Pentagon için hazırlanan 276 sayfalık “Türkiye Raporu” oldukça önemli ve ciddiye alınabilecek değerlendirmeler içeriyor.
İdlib’de Rusya destekli Esad güçlerinin ilerleyişi sürüyor. Bir yandan da Rus savaş uçaklarının Türkiye’nin kontrolündeki El Bab bölgesinde ÖSO unsurlarını bombaladığı iddiası var.
2019 yılında birçok gündem maddesi olmakla birlikte dünya kamuoyunu en fazla yaşanan çevre felaketleri ve ABD-Çin arasında yaşanan siyasi, ticari ve ekonomik gerilimler meşgul etmiş bulunmaktadır.
İdlib’de 12 Ocak 2020 gece yarısından itibaren taraflar arasında bir kez daha ateşkes ilan edildi.[i]
Türkiye, Suriye ile yatıp kalkarken, 27 Kasım'da Libya ile imzalanan iki mutabakat muhtırasıyla Libya bir numaralı gündem ve tehdit konusu oldu.
Atatürk'ün şu sözü hem Türkiye'nin değerini hem de Türkiye'ye yönelik tehditlerin neden bol olduğunu çok iyi anlatır:
2020 yılı ile birlikte bölgede olağanüstü gelişmeler oldu. ABD İranlı General Süleymani’yi Hava saldırısı ile öldürdü. Buna misilleme olarak İran, Irak’taki iki ABD üssüne Balistik Füze yağdırdı.
Soğuk Savaş düzeni ve sonrasında ABD'nin tek küresel güç olduğu dünya düzeninin değişim sancıları yaşanıyor. Yeni dünya düzenleri genelde büyük dünya savaşları sonrasında galip güçlerin çıkarları ve politikaları esas alınarak belirlendi.
İktidarın hem sınırın dibindeki (İran, Irak ve Suriye'de), hem de Libya'daki durumu iyi muhakeme edemediği, belirsizliklerin farkına varamadığı, olayların gelişimi ve neye dönüşebileceği konusunda akıl yürütemediği görülüyor.
Prof.Dr. Alaeddin Yalçınkaya - 29 Haziran 2022
Güç odaklarının bir kısmı dünyayı yangın yerine çevirmeye çalışırken diğer bir kısmının günü kurtarma, koltuğunu koruma, servetini güvenli köşelere aktarma telaşları karşısında Türk dünyasındaki sevindirici gelişmeleri paylaşmaya sıra gelmemektedir.
Barış Yüksel - 23 Haziran 2022
Tarihsel açıdan bakıldığında iklim değişiklikleri dünyamızın birçok coğrafyasında toplu göçler gibi nedenlere bağlı olarak insan, bitki ve hayvan popülasyonunu önemli ölçüde değiştirmiştir.
Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu - 23 Haziran 2022
Türkiye derinleşen, derinleştikçe köklenen bir ekonomik krizin tam ortasında. Ekonomik kriz, toplumsal dengeleri bozuyor ve barışı tehdit ediyor. Ya siyasi sonuçları?
Batın Durmaz - 22 Haziran 2022
Çin Devlet Başkanı XiJinping, 7 Eylül 2013’te Kazakistan’da Nazarbayev Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada “İpek Yolu Ekonomik Kuşağı”nıninşa edilmesini teklif etmiştir[1]. Ekim 2013’te ise Endonezya’da Deniz İpek Yolu hakkında açıklamalarda bulunmuştur[2].