21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nde 28 Ağustos 2013’de Suriye’ye yönelik olası askeri operasyon ihtimallerinin değerlendirildiği bir beyin fırtınası gerçekleştirildi. Dr. Ali Bilgin Varlık’ın oturum başkanlığı yaptığı beyin fırtınasına E. Tuğgeneral Haldun Solmaztürk, MHP Hatay Milletvekili Şefik Çirkin, Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Mehmet Şahin, ORSAM Suriye Uzmanı Oytun Orhan, Niğde Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Yasin Atlıoğlu, BİLGESAM Uzmanı Salih Akyürek ve Al Monitor Muhabiri Tülin Daloğlu konuşmacı olarak katıldı.
.JPG)
Beyin fırtınasının ilk konuşmacısı ORSAM Suriye Uzmanı Oytun Orhan oldu. Orhan, olası bir askeri harekatın kısa süreli ve belirli hedeflere yönelik olabileceğini ifade ederek ABD’nin Suriye’ye yönelik askeri müdahale girişiminin dört nedeni olduğunu söyledi. Orhan, bu nedenleri şöyle sıraladı:
1)Bölgede kimyasal silah kullanılmasını engelleme ( Bir daha kimyasal silah kullanılmaması yönünde kesin mesaj veriyor)
2)Sahada dengeyi sağlamak (Sahada rejim güçleniyor, savaşı muhaliflerin kazanması yönünde destek vermese de dengeyi kurmak istiyor )
3)Siyasi çözüme zorlamaya çalışıyor(İki taraf içinde Cenevre-2’nin önünü açmak istiyor )
4)Suriye ulusal ordusunu zayıflatmak
Oytun Orhan’ın ardından söz alan Yasin Atlıoğlu ise Suriye’ye yönelik askeri bir operasyonda Şam’daki Devlet başkanlık sarayı ve Meze askeri hava alanı gibi olan sembolik noktaların hedef alınabileceğini ifade ederken Türkiye’nin savaşa girmesi durumunda Arapların gözünde “işgalci” konuma düşmesiyle sonuçlanabileceğini söyledi. BİLGESAM uzmanı Salih Akyürek ise konuyla ilgili anket çalışmalarının sonuçlarından bahsetti. Halkın bölgedeki gelişmeleri müzakere yöntemiyle çözülmesini istediğini belirten Akyürek, askeri bir müdahale için Türkiye'nin tek katılmasını isteyenlerin oranının %3; NATO ve BM ile katılmasını isteyenlerin oranının %38 civarında olduğunu söyledi.
Toplantı Doç. Dr. Mehmet Şahin’in değerlendirmeleriyle devam etti. Son günlerde düzenlenen toplantıların Suriye’ye yapılacak saldırının koordinasyon toplantısı olduğuna dikkat çeken Şahin, yapılacak sınırlı operasyon ile muhalefet ve rejim yanlılarından alınacak bazı kurbanlarla Cenevre II konferansına hazırlık yapılacağını iddia etti. Suriye’de Esad destekçisi gönüllü azınlığın bütün imkânlarıyla rejime destek verdiğini ancak gönülsüz çoğunluğun ise fiilen bir şey yapmazken, sadece Esad’ın gitmesini istediğini ifade eden Mehmet Şahin sözlerinin devamında Esad gitsin diyenlerin içinden zorunlu bir koalisyon çıkarıldığını söyledi.
Toplantının son değerlendirmeleri E. Tümgeneral Haldun Solmaztürk ve MHP Hatay Milletvekili Şefik Çirkin’in değerlendirmeleriyle devam etti. Suriye’ye yapılacak operasyonun uluslararası hukuka aykırı ve gayrimeşru bir harekat olacağını savunan Solmaztürk, Türkiye’nin Suriye’ye asker göndermek için daha önce çıkartmış olduğu tezkerenin de aynı şekilde değerlendirilmesi gerektiğini zira anayasanın milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde kendimizi savunma gayesiyle böyle bir harekatın yapılabileceğini ancak Suriye krizinde böyle bir meşru müdafaa hakkının doğmadığını ifade etti. Toplantının son konuşmacısı ise Şefik Çirkin ise Suriye’ye gerçekleştirdiği gezilerde edindiği izlenimlerini dinleyicilere aktardı. Hatay’da yaşayan Türkmen Alevileriyle Arap Nusayrileri arasında etnik ve itikat açısından önemli farklar olmasına rağmen hükümetin siyasi söylemleri neticesinde bu iki kesimin birbirine yakınlaştığını ve Reyhanlı saldırısında Alevileri işaret eden politikaları sonucunda Türkiye’de Alevi-Sünni çatışması çıkartmak isteyen kişilerin Hatay’ı patlatarak bunu yapabileceklerini iddia etti.
