04 Aralık 2017 tarihinde “PKK/PYD’ye Silah Yardımı Saçmalığı” başlığı ile yayımladığımız araştırma yazımızda ABD’nin; 1. 2017 Mali Yılı Savunma Bakanlığı bütçesinde; Suriye Eğit-Donat programı için 250 milyon ABD doları tahsis edildiğini, eğit-donat programına dâhil edilen PKK/PYD terör örgütü unsurları için 13.200.000 ABD doları karşılığında hafif ve ağır silahların alınmasının öngörüldüğünü, 2. ABD’nin 2017 bütçesine ilave olarak 180 milyon ABD dolarının ek bütçe ile talep edildiğini, böylece PKK/PYD’ye 2017 yılı için yapılan yardım miktarının toplam 430 milyon ABD dolarına çıkmış olduğunu, 3. ABD 2018 Mali Yılı Savunma Bakanlığı bütçesinde ise; PKK/PYD’ye yardım miktarının 500 milyon ABD doları olarak planlandığını, terör örgütüne 393 milyon ABD doları tutarında silah, mühimmat ve teçhizat yardımı öngörüldüğünü, 4. ABD’nin Suriye’deki hedefleri göz önünde bulundurulduğunda; her ne kadar bölgedeki IŞİD terör örgütü varlığının sona erdirilmesi amacı büyük oranda tamamlanmışsa da, ABD’nin diğer hedeflerine ulaşmak için kendisine ortak olarak seçtiği ve çoğunluğunu PKK/PYD terör örgütünün oluşturduğu SDG’yi yalnız bırakmayacağını, bu nedenle de PKK/PYD terör örgütünün eğit-donat kapsamında silahlandırılması ve eğitilmesi saçmalığının sona ermeyeceğini görmek gerektiğini belirtmiştik. ABD Savunma bakanlığınca Şubat 2018 ortasında yayımlanan 2019 Mali Yılı Bütçe Talebi Dokümanında ise; IŞİD terör örgütüyle mücadele kapsamında yürütülen eğit-donat programı için 1,4 milyar ABD Doları tahsis edilmesi talep edildi. Bu miktarın; 850 milyon ABD Dolarlık tutarının Irak eğit-donat faaliyetlerine, 300 milyon ABD Dolarlık tutarının Suriye’deki eğit-donat faaliyetlerine, 250 milyon ABD Dolarlık tutarının ise IŞİD terör örgütü ile mücadele kapsamındaki sınır güvenliği ihtiyaçları için talep edildiği belirtilmektedir. Kaynak: http://comptroller.defense.gov/Budget-Materials/ *****************************DEĞERLENDİRME********************************** ABD’nin Suriye’de kendisine ortak olarak seçtiği, stratejiklikten daha çok taktik alanda iş birliği yaptığını açıkladığı PKK/PYD terör örgütünü silahlandırmaya, ABD Başkanı Donald J.Trump’ın bizzat kendisinin saçmalık olarak nitelendirmesine rağmen devam edeceğini, PYD terör örgütünün silahlandırılmasında asıl amacın İran’ın bölge hâkimiyetini önlemek, bölgede uzun yıllar kalabilmek, bu bölgede Türkiye’ye tehdit niteliğinde bir PKK devletçiği oluşturmak olduğunu defalarca ifade etmiştim. 2019 Yılı ABD Savunma Bakanlığı bütçe talebinden de anlaşıldığı üzere 2018 yılında ABD’nin PKK/PYD terör örgütüne silah ve askeri teçhizat yardımı sonlanmayacağı gibi, 2019 yılında da bu yardımlar kesintisiz devam edecektir. 2019 yılı ABD Savunma Bakanlığı bütçesinde asıl dikkat çekici husus, 250 milyon ABD Dolarının “IŞİD terör örgütü ile mücadele kapsamındaki sınır güvenliği ihtiyaçları için talep edilmesi” olarak karşımıza çıkmaktadır. Her ne kadar ABD yetkilileri tarafından yalanlasa da, bu yılın Ocak ayı ortalarında basına yansıdığı şekilde, ABD’nin PKK/PYD terör örgütünün ana omurgasını teşkil eden Suriye Demokratik Güçlerini (SDF) kullanarak oluşturacağı sözde “sınır güvenlik birliği” kurma ihtimali de, bütçeden ayrılan pay ile güçlenmiş bulunuyor. Özellikle ABD’nin bu konuda ayırmış olduğu 250 milyon ABD Doları yani yaklaşık 950 milyon Türk Lirası ile hangi sınırda ve ne tür sınır güvenlik tedbirleri alacağı sorusu da kafaları kurcalıyor. Bir örnekle mukayeseli olarak açıklamak gerekirse; Türkiye’nin 2 bin 949 kilometrelik tüm kara sınırlarının 7/24 ve 365 gün esası ile gözetlenmesi, güvenli hale getirilmesi, yasa dışı geçişlerin ve sınır aşan suçların önlenmesi amacıyla 2015 yılında yapımına başlanılan Sınır Fiziki Güvenlik Sistemi için, o tarihlerde ayırdığı bütçenin 2 milyar Türk Lirası olduğunu, ABD’nin Suriye’de kendisine ortak olarak seçtiği PKK/PYD terör devletçiğinin sınırlarını korumak için ülkemizin sınır güvenlik sistemi bütçesinin yarısını ayırdığını belirtmek gerekiyor. Türkiye’nin tüm kara sınırlarının güvenliğini artırmak için ayırdığı bütçesinin yarısının ABD tarafından Suriye kuzeyinde oluşturulan PKK devletçiğinin güvenliğini sağlamak için ayırması, ayrıca bu bölgenin, PKK/PYD tarafından işgal edilen 600 km lik bölümünün, hali hazırda ABD’nin “NATO müttefiki” olan Türkiye’nin sınırlarından meydana geldiğini de dikkatlere sunmak da fayda görülüyor. Belki de asıl sorulması gereken bir diğer soru da ABD tarafından ayrılan bütçe ile kimin ve neyin sınırının güvenliği sağlanacak sorusu. Birincisi devletlerin diğer devletler ile arasında sınır olur, devletler ile terör örgütleri arasında sınır olmaz. İkincisi IŞİD terör örgütü nerede varlık gösteriyor ki IŞİD’e karşı korunması maksadıyla sınır güvenliğine ihtiyaç duyuluyor. Sorulara verilecek cevaplar ABD’nin Zeytin Dalı Harekatına karşı takındığı tutum, halen IŞİD terör örgütü ile mücadele devam ediyor açıklamaları, PKK/PYD’nin silahlandırılması ve donatılmasına devam niyetinden açıkça okunacağı gibi; Suriye’nin kuzeyi ve doğusunda bir PKK terör devletçiği yaratmak niyetinin altında yatıyor. Oyun büyük, dikkatimizi buradan ayırmadan PKK devletçiği oluşumunu engellemek üzere kararlılığımızı devam ettirmek gerekiyor.