Bakanlık tarafından yayınlanan raporda, Suriye’de on yıldır devam etmekte olan iç savaşın, mezhep ve etnik alanda ciddi değişiklikler meydana getirdiği ifade edildi. Öte yandan 2254 Sayılı karar uyarınca Suriye’de devam eden sorunun siyasi bir çözüme kavuşturulmasının gerekliliği vurgulandı.
Suriye’nin nüfusuna ilişkin öngörülerin yer aldığı raporda Suriye nüfusunun yaklaşık 19,3 milyon olduğu belirtildi. Suriye iç savaşı nedeniyle nüfusun yüzde 50’den fazlasının yerinden edildiği bildirilirken 6,6 milyon kişinin ülke içinde ve 5,6 milyonu aşkın kişinin de da ülke dışında olan mülteci/sığınmacı konumunda olduğu kaydedildi.
Suriye’nin mezhepsel çeşitliliğinin iç savaş nedeniyle değişiklik gösterdiği vurgulandı ve Suriye nüfusunun yüzde 74’ünün Sünni Müslüman olduğu, etnik köken olarak da Türkmenlerin yanı sıra Arap, Kürt, Çerkez ve Çeçenlerden oluştuğunu belirtildi. Aleviler, İsmaililer ve Şiiler de dahil olmak üzere diğer grupların nüfusun yüzde 13’ünü, Dürzilerin ise nüfusun yüzde 3’ünü oluşturduğu kaydedildi.
İfade edilen tahminlere göre Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 10’u Hıristiyan olsa da farklı kaynakların yayınladığı raporlarda Hıristiyan nüfusun Suriye nüfusuna oranının yüzde 2.5 olduğu iddia ediliyor. 2011 yılı öncesinde Suriye’de yaşayan yaklaşık 1.5 milyon Hristiyanın yalnızca üçte birine karşılık gelen 450 bininin ülkede yaşamaya devam ettiği öne sürülüyor.
Öte yandan Suriye iç savaşının başlamasından önce Halep ve Şam’da küçük Yahudi toplulukları bulunuyordu. Buna karşın Yahudi gazetesi The Jewish Chronicle tarafından aktarılan bilgiye göre, haziran ayı itibariyle Suriye’de hiç bir Yahudi ailenin bulunmuyor. Raporda ayrıca iç savaştan önce bölgede yaklaşık 80 bin Yezidi nüfusu olduğu bildirildi.
Raporda Suriye’de devam eden çatışmalara ilişkin dair şu ifadelere yer verildi:
“Hükümet ve müttefik kuvvetler 2019’da ülkenin kuzeybatısındaki bölgeleri geri almak için geniş kapsamlı hava ve kara saldırılarına devam ettiler. Mart ayındaki ateşkes öncesi binden fazla sivil söz konusu çatışmalarda yaşamını yitirdi ve yaklaşık 1 milyon kişi de ülkeden kaçmaya zorlandı. Söz konusu durum yıl sonuna kadar devam etti.”
ABD dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan raporda, Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) yıl içerisinde en az bin 882 keyfi tutuklamayı doğruladığı ve 2011’den bu yana halen kayıp olan 149 bin 361 Suriyelinin Esad rejimi tarafından tutuklandığının veya zorla kaybedildiğinin belgelendiği aktarıldı.
Suriye nüfusunun çoğunluğunun Sünni Müslüman olmasına karşın azınlık halindeki Aleviler sayılarıyla orantısız bir şekilde özellikle ordu ve güvenlik servislerindeki üst düzey makamlarda siyasi pozisyonlarını korumaya devam ettiği belirtildi.
Kaynak: Şarkul Avsat, Independent, savunma.tr, 2020 Report on International Religious Freedom (https://www.state.gov/reports/2020-report-on-international-religious-freedom/)
