Mevcut çatışma, 1988'de Karabağ Ermenilerinin, Karabağ'ın Azerbaycan'dan Ermenistan'a devredilmesini istediği zaman başladı. Çatışma, 1990'lı yılların başlarında, geniş çaplı bir savaşa dönüştü.1994 yılında imzalanan bir ateşkes, Bakü'nün statüko ile olan sıkıntılarını artırmasının yanı sıra, Erivan'ın sağlamlaştırma çabalarıyla çelişen göreceli istikrar sağladı. 2003 yılından beri Ermenistan ara ara ateşkesi ihlal ediyordu. Nisan 2016'da yaşanan dört günlük gerginlikten sonra, düşmanlık iyice arttı.
27 Eylül sabahında ise Azerbaycan Savunma Bakanlığı, yaptığı açıklamada, Ermenistan silahlı kuvvetlerinin provokasyon yaparak sınırın diğer tarafından ateş açıldığını duyurdu ve Ermenistan ordusunun büyük çaplı bir saldırı düzenlediği ve sınıra yakın bölgede insanların yaşadığı alanlara ateş açtığı belirtildi. Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı, çatışmaların ardından siviller ve askerler arasında ölü ve yaralılar olduğunu bildirirken, Karabağ Ombudsmanı bölge sakinleri arasında sivil kayıplar olduğunu belirtti.
Azerbaycan Savunma Bakanlığı “Ermenistan'ın sınırdaki muharebe faaliyetlerini sonlandırmak ve sivillerin güvenliğini sağlamak için karşı saldırıya geçtik” ifadelerini kullandı.
Azerbaycan bu açıklamaları yaparken Ermenistan tarafından da suçlamalar geldi ve; Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’da yaşayanlara saldırdığını öne sürdü ve Azerbaycan güçlerinin bölgedeki sivil yerleşime saldırdığını söyledi. Azerbaycan’a ait iki helikopterin ve üç İHA’nın düşürüldüğü de açıklandı.
Garip olan şudur ki; Rusya Dışişleri Bakanlığı, Azerbaycan ordusu ile Dağlık Karabağ’daki Ermeniler arasında yaşanan şiddetli çatışmaların ardından ateşkes başlamalı dedi. Ermenistanın saldırgan tavrı ve Karabağ meselesi Rusya’dan bağımsız olarak düşünülmemelidir. Rusya’nın onayı olmadan Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırması çokta mümkün değildir. Ermenistan’ın kışkırttığı çatışma, Suriye, Doğu Akdeniz ve Libya’da Atlantik blokuyla karşı karşıya gelmiş olan Türkiye’nin yeni cephe açmasına ve dolayısıyla gücünü bölmesine de yol açacaktır. Aynı zamanda İran Rusya ve Türkiye'nin Ortadoğu’daki etkili işbirliği Rusya ile İran’ın Azerbaycan-Ermenistan çatışmasında takınacakları tutuma göre işbirliği sona erme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Bu halde ABD ve Fransa başta olmak üzere AB’nin Ortadoğu’daki gelişmelere müdahil olma olanakları yeniden gündeme gelecektir. Burada hedefin sadece Azerbaycan olmadığı ve Ermenistan’ın da bu planlarda yalnız yer almadığı açıktır. Yaşanan bu olay Türk-Rus çatışmasına da zemin hazırlayacaktır. Karabağ sadece Ermenistan işgali altında bir Azerbaycan toprağı değil aynı zamanda Türk milletinin de vatan toprağıdır.
