Eleştirel Bakış Açısıyla Türk Dizi Sektörünün Kamu Diplomasisine Etkisi

Yazan  29 Temmuz 2021

Yazan: Ömer Cihan ŞAN

Kamu diplomasisi, bir devletin kültürünü diğer ülkelerde tanıtmak için kullanılan bir diplomasi yöntemidir. Bu anlayışta hükümetler, ulusal amaç, çıkar ve hedeflerine ulaşabilmek için doğru bilgiyi yayarak dış kamuoyunda kendisini tanıttığı bir halk imajı yaratmayı amaçlar. Böylelikle dış politikada diğer devletlere karşı kültürel sempati kazandıkları için işbirliğinin önü açılır veya diğer devletlerin asi tavırlarına karşı dünya kamuoyunun desteği alınacağı için caydırıcı özellik taşır.

Günümüz Türk dizi sektörüne göz attığımızda yapım ve bu yapımlarda kullanılan görsel ve ses efektlerinde gözle görülür bir gelişme yaşandığını söylemek ziyadesiyle mümkündür. Bu yüzden Türk dizilerinin birçoğu yurt dışına ihraç edilmekte ve bu diziler satılan ülkelerde gerçekten de izlenme rekorları kırmaktadır. Bunun yanı sıra bu dizilere ilgisi olan insanlar –ki özellikle Orta Doğu ve Balkanlar olmak üzere- hem mevcut dizileri hem de henüz satışı yapılmayan Türk dizilerini kendi dilinde izleyebilmek adına Türkçe öğrenmektedirler. Bunların tamamı Türkiye’nin ekonomik anlamda gelişmesine, dizi sektörünün mesafe kat etmesine ve bu dizilerin izlendiği ülkelerdeki insanlarca genel olarak – özelikle yapım ve kalite bakımından - olumlu düşünceler oluşmasın katkı sağlamaktadır.

Bu dizi sektöründeki olumsuzluklara değindiğimizde de maalesef olumlu özellikler kadar olumsuzluklar mevcuttur. İlk olarak yurt dışına satılan dizilerin listesine baktığımızda, genel olarak tarihi çarpıtan, mafyatik, Türk aile ve toplum kültürüne ait olmayan veya Türk Milleti’ni –ki özellikle Türk Gençliğini – yansıtmayan dahası Türklerin dahi ziyadesiyle eleştirisine mazhar olmuş dizileri gördüğümüzü belirtmek gerekir. Bu durum Türkiye’nin, dış kamuoyunda mafya özentisi ve agresif tavırlı, aile ve toplum kültürünün yozlaşmış olarak algılanmasına sebep olmaktadır. Ayrıca bu durum iç kamuoyunda da aynı algılanmakta, lakin bu yazının konusu değildir.

Bu değerlendirmenin toplamına geldiğimizde önümüze çıkan son durum şöyledir. Olumlu örnekler, mevzubahis dizilerde oynayan oyuncuların tanınması ve Türk dilinin yaygınlaşması olarak düşünülebilir. Ancak, bunun dışında kalan örneklerin olumlu olduğu söylenemez.

Türk dış politikasında hamasi, saldırgan ve popülist söylemler artmıştır. Bu yüzden uluslararası arenadaki itibarımız geçmişte de olduğu gibi barbar kalmaya devam etmiş ve tarafları diplomasi masasına çağırdığımızda da samimi algı oluşturmak konusunda zorluklar çektiğimiz görülmüştür. Bununla birlikte yurt dışında bulunan Türklerin tamamının dizilerdeki gibi olduğu algısı gelişme gösterdiğinden, bu Türklerin ayrımcılığa uğradığını veya toplumdan bir şekilde dışlandığını hatta ırkçı saldırılara maruz kaldıklarını söylemek mümkündür. Bu yüzden dizilerin yalnızca görsel ve işitsel kalitesi, yani maddi kalitesi değil, kültürel ve tarihi kalitesinin ve gerçekliğinin, yani manevi kalitesi de, arttırılmalı ve böylelikle dış kamuoyunda Türkiye’nin ve Türklerin sempati kazanması sağlanmalı ve diplomasi konusunda da güven tazelemesi gerekmektedir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display