Amerika Birleşik Devletleri, 20 senedir askeri münferitlerini bulundurduğu Afganistan’dan çekilme kararını aldığını bildirdi. ABD 31 Ağustos Salı günü kalan son birliklerini de Afganistan’dan çekti. Üst düzey İsrailli subaylara,  ABD’nin Afganistan’dan çekilişi İsrail’in 1980’ler ve 1990’lar süresince Güney Lübnan girişimlerinin 22 sene sonunda askerlerini geri çeken İsrail’i hatırlattı. Her ne kadar İsrailABD ve Lübnan Afganistan olmasa daher iki durumda da görülen ortak hususlar söz konusudur. Örneğin; askeri bir harekata batılı bir demokrasi getirme arzusu ve askeri harekatın son buldurulmaya çalışılması. Her iki ülke de terörizme karşı mücadele amacıyla başlamışlardı.

21.yüzyılın başlarında FKÖ eğitim ve Filistinli mülteci kampları, 1982’de İsrail’in Lübnan’da FKÖ’ye karşı mücadele başlığıyla işgalin zeminini oluşturmuştur. İsrail 1980 senesinde, Filistinlilerin sınırdan sızarak eylem yapmalarına engel olmak amacıyla girdiği ve 1985 senesinde ise güvenlik şeridi oluşturduğu Güney Lübnan’da 22 yıl askeri birliklerini bulundurmuştur. Bu işgal, yaşanan savaşta Hizbullah’ın saldırıları karşısında çok fazla ölü ve yaralı veren İsrail’e kaotik bir şekilde geri çekilme kararı aldırmıştır.

11 Eylül 2001’de El-Kaide’nin ABD’ye saldırmasından sonra, ABD münferitleri Afganistan topraklarına girdi. Amerikan birlikleri 2001 yılının sonuna doğru Taliban hükümetini devirerek savaş güçlerini yok etti. Taliban sözcüsü her ne kadar koşulsuz teslim olmayı kabul etsede ABD bu teklifi geri çevirdi. Ancak 20 yıl sonra bu ateşkes isteği ABD tarafından Taliban’a yapılmak zorunda kalındı. Taliban yeniden gücü kazandı. Savaş sırasında birçok kayıp veren ABD çekilme kararı aldı veABD Başkanı Joe Biden  askerlerinin Afganistan'dan çekilmesi kararını savundu.

Son haftalarda Kabil Hamid Karzai Havalimanı’nda ve çevresinde gelişen olaylar itibari ile 20 yıl sonra resmen kaotik bir şekilde çekilme kararı alan ABD, İsrailli üst yetkililere seneler öncesinde Lübnan’dan ani bir şekilde çıkış yapan birliklerini anımsattı. Olaylar birbirinden ne kadar ayrı olsa da ortak hususlar göz önünde bulundurulduğunda İsrailli yetkililerin söylemleri ve endişeleri kabul edilebilir.

Kaynak: newlinesmag, euronews, dw.