ABD’nin, IŞİD’e karşı yapılacak Rakka operasyonu kapsamında Türkiye'nin terör örgütü olarak kabul ettiği YPG'nin ağırlığını oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri'ne (DSG) ağır silah ile zırhlı araç yardımında bulunduğu YPG’lilerin açıklamaları ve fotoğraflarla medyada dün yer aldı. Pentagon sözcüsü de yine dün yaptığı açıklamalarla bu gelişmeleri teyit etti. Bu haberlerden ve gelişmelerden ortaya çıkan tespit ve öngörüler şunlardır: (1) Pentagon sözcüsü silah ve zırhlı araçların, eğitimlerin verildiğini teyit ediyor ama bunların SDG içindeki Arap gruplara verildiğini iddia ediyor. Ama fotoğraflar, açıklamalar, görüntüler YPG’nin bu silah, araç ve eğitimleri aldığını kanıtlıyor. Dolayısıyla Pentagon sadece lafla bir terör örgütüne askeri destek sağladıklarının üstünü örtmeye çalışıyor. (2) PYD/YPG, aldığı askeri yardım ve eğitimle ABD gözetiminde hızla en az 50.000 kişilik düzenli ordu hüviyetine bürünmektedir. (3) Trump’ın IŞİD’e karşı yeni strateji hazırlanması ve Suriye’de güvenli bölge oluşturulması talimatı verdiği biliniyor. Her ne kadar bunlar için 90 güne kadar süre verdiyse de Pentagon’un zaten hazırlıklarını yaptığı muhtemelen mart ayına kadar taslak planları Trump’ın önüne koyacağını söyleyebiliriz. Trump’ın bu süre içinde Rusya devlet başkanı Putin ile de görüşmesi gerçekleşecek olup oradan alacağı cevaba gör kendi planını da netleştireceğini öngörebiliriz. Bu nedenle içinde bulunduğumuz yaklaşık 2 aylık sürede Obama’nın talimatlarının geçerli olacağını anlıyoruz. Zaten Pentagon sözcüsü de şuanda bunun geçerli olduğunu teyit etti. (3) Önümüzdeki günlerde ABD’nin PYD/YPG’ye sağladığı omuzdan havaya atılan füzelerin (MANPAD) fotoğrafları da medyaya düşecektir. (4) Trump’ın yeni IŞİD stratejisi kapsamında Suriye’ye binlerce Amerikan askerinin konuşlanacağını göreceğiz. (5) Trump’ın güvenli bölge planı ve Rusya’nın Suriye taslağı örtüşmektedir. Bu da federal yapıda bir Suriye demektir. Federal bir Irak bugün resmi olarak parçalanmak için gün saymaktadır. Suriye’nin geleceği de bundan farklı olmayacaktır. Bu doğrudan doğruya Türkiye’nin bekasını etkileyecek bir gelişmedir. (6) Bu gelişmeler Fırat Kalkanı harekatını sonlandırmaya zorlamaktadır. Trump’ın IŞİD stratejisi ve güvenli bölge planını açıklamasıyla eş zamanlı olarak Fırat Kalkanının da sona erdiğini görebiliriz. Yaklaşık bir yıl önce yazdığımız gibi Cerablus-Azez hattında El Bab kuzeyinde yaklaşık 20 km derinliğindeki bir alan (Fırat Kalkanı harekatıyla IŞİD’ten kurtarılan bölge) Türkiye’nin kontrolündeki Türkmen grupların hakimiyetinde bir bölgeye dönüştürülebilir. Ancak bu bölgenin de PYD’nin ilan ettiği Kuzey Suriye Federasyonu içinde yer alması büyük olasılıktır. (7) Kuzey Suriye Federasyonu PKK devletçiğinin uluslararası alanda kabul görmek üzere kullanılan isimdir, aynı YPG’nin ağırlığını oluşturduğu SDG gibi. (8) Yine daha önceleri yazdığımız ve 1916 Sykes-Picot dengesi gitti 2016 Lavrov-Kerry dengesi dediğimiz gibi Suriye-Irak üzerindeki genel Rusya-ABD mutabakatı Trump’la birlikte de devam edecektir.