Amerika Birleşik Devletleri, Libya'daki Bingazi konsolosluğuna yapılan saldırıdan sonra özellikle Kuzey Afrika'da faaliyet gösteren ve el Kaide ile ilgili olduğunu söylediği bir terör örgütü ile ilgili çalışmalara başladı. Amerikalı istihbarat ve dışişleri yetkililerinin Magreb'teki el Kaide, olarak adlandırdığı örgütün, Libya devriminden sonra güç kazandığı ve Mali'de etkin olduğu söyleniyor. Amerika'da güvenlik bürokrasisine yakınlığı ile bilinen Washington Post muhabiri Greg Miller'a göre, Amerika'lı yetkililer el Kaide'nin bir kolu olduğu iddia edilen yapılanmayı önlemek için bölgedeki orduları güçlendirmeyi planlıyor. Ancak bu planın başarısız olması durumunda Amerika askeri gücünün doğrudan kullanılmasının da gündeme geleceği kulislerde konuşulan seçenekler arasında yer alıyor.
Adı açıklanmaya bir üst düzey istihbarat yetkilisi bu aşamada daha fazla insansız hava aracının bölgede görevlendirilip görevlendirilmeyeceğinin tartışıldığını söyledi. Bu çalışmalar Beyaz Saray'ın anti terör danışmanı John Brennan başkanlığında ve CIA, dışişleri ve savunma bakanlığından bir grup üst düzey yetkili tarafından gerçekleştiriliyor. Magrep'teki El Kaide adıyla tanımlanan terör yapılanmasının engellenmesi için Amerika'nın Afrika Komutanlığı komutanı Org. Carter Ham da, Moritanya, Cezayir gibi ülkeleri öncelikli olarak Mali'deki barış koruma operasyonunun bir parçası haline getirmeye çalıştıklarını belirtti. General Ham, şu anda Amerika'nın doğrudan bir askeri müdahaleyi düşünmediğini belirterek, bunun yerine barış koruma ve terörle mücadele konularında bölge ülkeleri desteklemeye hazırlandıklarını söyledi.
Amerika'nın hali hazırda Kuzey Afrika ve Sahra'da düzenlemekte olduğu operasyonlar ve gözlem uçuşlarının devam ettiği iddia ediliyor. Amerika'lı yetkililere dayandırılan bilgilere göre El Kaide'nin Cezayir'deki ayaklanmalara destek verdiği, olayları artırmak için adam kaçırma gibi suçlar işlediği söyleniyor. El Kaide'nin söz konusu kolunun, geçen yıl Mali'de başlayan siyasi kargaşada ülkenin kuzey kesimini ele geçirmesi ile güçlenmeye başladığı ortaya atılan iddialar arasında. Ancak asıl dikkat çekici konu Libya'da Muammer Kaddafi'nin devrilmesinden sonra El Kaide'nin bulunduğu ülkelerine dönen isyancıların önemli bir insan gücünü oluşturması. Bu konu Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından Birleşmiş Milletler'deki toplantıda da dile getirildi.
Clinton, Amerika Birleşik Devletlerinin mücadelesine Afrika'da olduğu gibi dünyanın her yerinde devam edeceğini ifade etti. Clinton bu açıklamalarına rağmen Amerikan istihbarat yetkililerinin Arap Yarımadasındaki El Kaide olarak tanımlanan el Kaide uzantısı ile mücadelede yapılan hataların el Kaide'nin Kuzey Afrika kolunun güçlenmesinde etkili olduğu görüşü öne çıkıyor. Yemen'de faaliyet gösteren el Kaide uzantısına karşı Yemen kuvvetleriyle koordineli bir şekilde hareket eden Amerikan Özel Kuvvetlerinin operasyonları ve insansız hava araçlarının saldırılarının yetersiz kaldığı ortak bir görüş halinde dile getiriliyor.
Ancak Kuzey Afrika'daki el Kaide'nin söylendiği kadar güçlü olmadığını iddia eden istihbarat ve güvenlik uzmanları da mevcut. Anılan grubun birkaç üyesinin Bingazi konsolosluğuna saldırıda yer aldıklarının bilinmesine rağmen el kaidenin gücünün abartıldığı iddia ediliyor. Bu uzmanlara göre Bingazi saldırılarının ardında örgütün doğrudan katıldığına dair bir delile ulaşılmadığı grubun gücünün abartılması için önemli bir dayanak noktası. Amerika Birleşik devletleri savunma bakanlığı terör örgütleriyle mücadelede bölge ordularını güçlendirmek için harcamalar da yapıyor. Bu yıl içinde Moritanya'ya 6,9 milyon dolar, Nijer'e 11,6 milyon dolar yardımda bulunuldu. Ayrıca Afrika komutanlığı 600 personeli çeşitli Afrika ülkelerinde eğitim için görevlendirmiş durumda. Amerikalı yetkililerin bir Amerikan müdahalesi düşünülmüyor açıklamalarına rağmen Haziran ayında bir insansız hava aracı ile yapılan saldırıda yedi el Kaide militanının öldürüldüğü belirtildi.
