Arap Baharı”nın Çin’e Yansımaları

Yazan  02 Mayıs 2011
“Arap Baharı” olarak adlandırılan, Arap Dünyasında yaşanan son gelişmelerden sonra Çin’de aralarında Pekin Ulusal Olimpiyat Stadının Tasarımcısı Ai Wei Wei’in de bulunduğu bazı muhalif isimler gözaltına alınmıştır.

Çin'in uluslararası tanınmışlığa sahip ünlü sanatçılarından Ai Wei Wei 6 Nisan'da Hong Kong'a gitmek üzereyken Pekin Havaalanında gözaltına alınmıştır. Ai Wei Wei özellikle Nobel Barış Ödülünü kazanan Liu Xiao Bo'nun tutuklanmasının ardından muhalif söylemini sertleştirmiştir.[1] Ai Wei Wei, aralarında "Kuş Yuvası" olarak da bilinen Pekin Ulusal Olimpiyat Stadı ve "Ay Çekirdeği" gibi ünlü ve tanınmış eserlerin de bulunduğu birçok sanat eserinin sahibidir.

Çin Hükümeti yaptığı açıklamada Ai Wei Wei'in siyasi görüşleri nedeniyle değil, işlemiş olduğu mali suçlar nedeniyle soruşturmaya tabii tutulduğunu belirtmektedir. Yapılan açıklamada Çin Halk Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunun altı çizilmekte ve vatandaşların ülkede yayınlanmakta olan 2000 gazete, 10.000 dergi ve 500'ün üzerinde televizyon ve radyo kanalları vasıtasıyla düşüncelerini özgürce paylaşabildikleri dile getirilmekte, ayrıca Çin'de 450 milyon internet kullanıcısı ve 200 milyon internet blog'unun da varlığına dikkat çekilmektedir.[2]

Çin, Sovyetler Birliği Değil !

Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığının resmi açıklamasında öne çıkan noktalardan biri ise başta ABD olmak üzere Batı Dünyasına verilen bir mesajdır. 30 yıllık dışa açılma ve reform politikasının ardından Çin'de köklü değişiklikler olduğu dile getirilmekte ve halkın ezici bir çoğunluğunun geleceğe umutla baktığı ifade edilmektedir. Batı Dünyası ve Çin'in farklı tarihi süreçlerden geçtikleri, Çin'in kendine has bir tarihsel gelişimden geldiğinin ve kendine has bir toplumsal yapıya sahip olduğunun altı çizilmektedir. Açıklamada Çin'in karşılıklı diyalog ve tarafların eşit olarak temsil edilmelerinden yana olduğu dile getirilmektedir. Çin, ayrıca Batı Dünyasının baskılarını kabul etmeyeceğini, Soğuk Savaş standartlarının geçmişte kaldığını ve Çin'in de Sovyetler Birliği olmadığına dikkat çekmektedir.[3]

Açıklamadan da anlaşıldığı gibi Çin Batı Dünyasının ve özellikle ABD'nin insan hakları konusunda baskı ve sıkıştırmalarından son derece rahatsız olmaktadır. Ayrıca Batı Dünyasında gün geçtikçe daha fazla dile getirilmeye başlanan "Çin Tehdidi" de Çin'de tepki çekmektedir. Öte yandan söz konusu açıklamasından da anlaşılacağı gibi Çin'in en büyük endişesi Sovyetler Birliğinin akıbetine uğramaktır. Çin, Sovyetler Birliğinin tersine kendine has bir yol izlemiş ve sistemini yeni dünya şartlarına adapte etmeyi başarmıştır.

Sonuç:

Arap Dünyasında yaşanan son gelişmelerin ardından özellikle Batı Dünyası ve Batı Basınında Çin'de de benzeri gelişmelerin yaşanacağı ya da yaşanması gerektiği yolunda haberler ve görüşler yer almaya başlamıştır. Çin'de yaşanan son gelişmeler ise "Arap Baharı"nın Çin'de sayıları çok az olan ve uzun süredir de yönetime muhalefet etmekte olan kesimleri etkilediğini göstermektedir. Özellikle son aylarda Afrika ve Orta Doğu'daki gelişmelere paralel olarak petrol fiyatlarındaki artış ve buna ek olarak Çin'de birkaç yıldır devam eden fiyat artışları Çin Toplumunu olumsuz yönde etkilemektedir. Ancak Çin Halkının büyük çoğunluğu yönetimden memnundur ve muhalif görüşlerin ise çok küçük bir azınlığın dışında bir ses getirmesi ise mümkün gözükmemektedir.[4]

 

 


 

[1] CNN, Christina Amanpour'un Ai Wei Wei ile 21 mart 2011 tarihinde gerçekleştirdiği röportaj bakınız: http://www.youtube.com/watch?v=xyAeLmN_UjA,

http://www.youtube.com/watch?v=rCgo6b6bqqQ&feature=related, http://www.youtube.com/watch?v=4p9_nbiZpRs&NR=1, (Erişim 29 Nisan 2011), Ayrıca Ai Wei Wei'in Twitter hesabından paylaştığı mesajlar için bakınız: http://chinadigitaltimes.net/2011/04/tweets-from-ai-weiwei-are-you-a-human-being-if-you-are-not-anti-china/ (Erişim 29 Nisan 2011).

[2] Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, bakınız:

http://www.fmprc.gov.cn/eng/wjb/zwjg/zwbd/t818492.htm (Erişim 29 Nisan 2011)

[3] Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, bakınız:

http://www.fmprc.gov.cn/eng/wjb/zwjg/zwbd/t818492.htm (Erişim 29 Nisan 2011)

[4] Çin Halkının %72 gibi ezici bir çoğunluğu hâlihazırdaki durumlarından memnundur ve gelecekte durumlarının daha iyi olacağını düşünmektedir.

http://pewglobal.org/2005/11/16/chinas-optimism/, (Erişim 29 Nisan 2011).

Giray Fidan

 06.04.1980 Ankara Doğumlu

Eğitim:

İlkokul ve Ortaokul eğitimini Özel Yükseliş Kolejinde, Lise eğitimini Gazi Anadolu Lisesi ve Mustafa Kemal Lisesinde tamamlamıştır. 1998-2000 yılları arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümünde eğitim görmüştür. 2001 – 2005 yılları arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sinoloji Ana Bilim dalında ve 2002 – 2003 yılları arasında Beijing Language and Culture University (北京语言文化大学) lisans eğitimini tamamlamıştır. 2005 – 2007 yılları arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sinoloji Ana Bilim Dalında yüksek lisans eğitimini “Qin Devrimleri: Qin Shi Huang Dönemi Çin’de yapılan Devrimler ” konulu teziyle tamamlamıştır. 2007 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sinoloji anabilim dalında doktora eğitimine başlamış; 2007 – 2008 tarihleri arasında Milli Eğitim Bakanlığı bursuyla Min Zu University of China (中央民族大学) Tibetoloji bölümünde araştırma yapmış ve Tibetçe eğitimi almıştır. Doktora çalışmasını 2010 yılında “Çin Kaynaklarına Göre 16. Yüzyılda Osmanlı – Çin İlişkileri ve Çin’de Osmanlı Ateşli Silahları” konulu teziyle tamamlamıştır.

 

Yabancı Diller:

Çince

İngilizce

Tibetçe

 

Yayınlar:

Kitaplar:

Kanuni Devrinde Çin’de Osmanlı Tüfeği ve Osmanlılar, Yeditepe Yayınevi, 2011, İstanbul.

Çin Dili ve Çince Dilbilgisi, Efil Yayınevi, 2011, Ankara.

Makaleler:

Giray Fidan,"Ming Tarih Kayıtlarına Göre 16. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu-Ming Çin'i İlişkileri", Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı 30, Güz 2011, ss. 276-287.

Giray Fidan, "Tibet ve Türk Geleneklerinde Bozkurt Sembolü", Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi (ICANAS) konferansı dâhilinde "38. ICANAS Doğubilim Çalışmaları" bildiri kitapçığında s. 151-155, Ankara, 2009.

Giray Fidan, “Ulus Devlet Olma Yolunda Bir Medeniyet: Çin”, 21. Yüzyıl Dergisi, Nisan 2011, Sayı 28, ss. 55-59.

Giray Fidan, “Türk Çin İlişkilerinde 40 Yıl”, 21. Yüzyıl Dergisi, Ocak 2011, Sayı 25, ss. 91-97.

Giray Fidan, “Çin – Arap Dünyası İlişkileri: Eski Köye Yeni Adet”, 21. Yüzyıl Dergisi, Mart 2011, Sayı 27, ss. 53-59.

Giray Fidan, “Irak’ın Yeniden Yapılanmasında Çin’in Politikaları”, 21. Yüzyıl Dergisi, Ağustos 2010, Sayı 20, ss. 69-74.

Giray Fidan, “Pekin’in Yüksek Rakımlı Sorunu: Tibet” 21. Yüzyıl Dergisi, Eylül 2010, Sayı 21, ss. 79-86.

Giray Fidan, “Çin Halk Cumhuriyeti Japonya İlişkileri: İşbirliği Yapan Devletler Düşman Halklar”, 21. Yüzyıl Dergisi, Ekim 2010, Sayı 22, ss. 29-34.

Giray Fidan, “21. Yüzyılda Çin: Büyük gücün büyük sorunları” 21. Yüzyıl Dergisi, Kasım 2010, Sayı 23, ss. 45-50.

Giray Fidan, “Türk Silahlı Kuvvetleri Çin Halk Kurtuluş Ordusu İlişkileri”, 21. Yüzyıl Dergisi, Aralık 2010, Sayı 24, ss. 17-23.

Giray Fidan, “Japonya’da Nükleer Felaket”, 21. Yüzyıl Dergisi, Mayıs 2011, Sayı 29, ss. 63-67.

Giray Fidan, “Pakistan: Çin’in İsrail’i” 21. Yüzyıl Dergisi, Haziran 2011, Sayı 30, ss. 17-23.

Giray Fidan, “Çin’in Orta Asya Enerji Politikası” 21. Yüzyıl Dergisi, Temmuz 2011, Sayı 31, ss. 23-29.

Giray Fidan, “Çin’in ABD Stratejisi: Yeni Bir Soğuk Savaşa Doğru” 21. Yüzyıl Dergisi, Ağustos 2011, Sayı 32, ss. 49-57.

Giray Fidan, “Ejderha Kara Kıta’da: Çin’in Afrika Ajandası” 21. Yüzyıl Dergisi, Eylül 2011, Sayı 33, ss. 83-90.

         2010 yılından itibaren Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Yabancı Diller Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display