Türk dış politikasının “yeni konsepti” gereği Arap ülkeleri ile ilişkilerde yaşanmaya başlanan yoğun trafiğin son duraklarından biri de, Ortadoğu’nun her anlamda en karmaşık ülkesi olan Lübnan oldu.
Irak’taki Amerikan Ordusu komutanlarından General Athony Cucolo, Amerikan Ordusu’na ait 21 bin askerden oluşan bir gücün Kuzey Irak’a sınır olan Kerkük-Musul eksenine yerleşeceğini açıklamıştır.
Bir düşünün, son dönemde, özellikle de ABD’nin Irak’ı işgalinden sonraki süreçte, Türkiye’de ve (Orta)doğu halklarında toplumsal anlamda en çok göze çarpan ortak payda ne olabilir?
İran’daki güvenlik ve dış politika konularında karar vericilerin kimler olduğu ve kararların nasıl alındığı merak konusudur.
"ABD, Türkiye ve İran arasındaki ilişkinin beklenmedik sonuçları olabilir."
Dünyanın başka hiçbir yerinde olmadığı kadar çelişkili görüşleri besleyen bir tarihi derinliğe sahip olan Ortadoğu’da, Türkiye’nin izlediği politikalar, genel olarak Türk-Arap ilişkileri çerçevesinde şekillenmiştir.
İran’ın ekonomik ve siyasi hayatında petrolün önemini vurgulamaya gerek yoktur. İran ekonomisi uzun zaman petrole dayalı bir ekonomiyken, son zamanlarda özellikle de doğal gaz ekonomide önemli yer tutmaya başlamıştır.
İran seçimleri ve arkasındaki gelişmelere yönelik yorumlara bakıldığında birbirine zıt ve çelişkili analizler görmekteyiz. Temel eksikliği bütüncül bir bakış açısının ortaya çıkarılamaması oluşturulmaktadır.
Türkiye ve Suriye, sadece on yıl öncesine kadar çatışmanın hatta savaşın eşiğinde olan iki ülkeydi. İkili ilişkileri en iyi tanımlayan ifade hiç şüphe yok ki “çatışmalar bileşkesi”ydi.
Hamas ve El Fetih arasında Haziran 2007’den beri süregelen kavga hem toplumsal hem de siyasal anlamda Filistin’i parçalara ayırmış durumda.
Doğu toplumlarının çoğunda, hatta hemen hemen hepsinde bulunan karakteristik özelliklerden biri olan “duygusal karar verme” Arap toplumunda da baskın bir şekilde kendini gösterir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display