Bölünme Korkusu Bir Paranoya mıdır?

Yazan  02 Kasım 2010
Türkiye’nin bölünmesi konusunda hassasiyet duyan kimseler siyasi, sosyolojik ve kültürel alanlardaki bir takım iç ve dış gelişmelere dayanarak bu yargıya varmaktadır

"Türkiye bölünmez", "Türkiye'nin bölüneceği korkusundan artık kurtulmalıyız", "Bölünme paranoyası demokratikleşmemizi engellemektedir," söylemleri Türkiye'nin bölünme tehlikesi karşısında duyarlılık sergileyenlere karşı kullanılmaktadır. En son Başbakan Erdoğan AKP Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, atılan her adımda, "Cumhuriyet tehlike altına girer, bölünüp, parçalanıp, zayıflarız'' denildiğini ifade ederek, şunları söyledi: ''TRT Şeş... 'Bir kanalı tamamen oraya tahsis edeceğiz' dediğimiz zaman da bunu söylediler. Ne oldu, gitti mi elden? Bölündük mü, parçalandık mı? Biz evhamlara prim vermedik. Yasakları kaldırdık, kaldırıyoruz; reformlarımızı yaptık, yapıyoruz. Pompalanan korkuların ne kadar boş olduğunu milletçe hep beraber gördük. Bu Cumhuriyet, çıtkırıldım bir cumhuriyet değildir. Bu Cumhuriyet kökü mazide olan bir atidir. Bu Cumhuriyet kökü derinlerde olan, büyük ve güçlü bir milletin kurduğu ve yaşattığı bir cumhuriyettir," dedi.

Bu "bölünmeyiz" yargısı tarihsel tecrübeler sonucunda kazanılmış veya kendine büyük bir güven duygusunun verdiği rahatlığın sonucu gibi gösterilmektedir. Oysa bu yaklaşımda anakronik bir algılama söz konusudur. Tarihsel bir olgu olarak Türk Devleti 1923 yılına kadar yaklaşık 200 yıl boyunca sürekli toprak kaybetmiştir. Birinci Dünya Savaşı'nda son Türk devletinin de ordusu dahil bütün kurumları işgal güçleri tarafından tasfiye edilmiştir. Osmanlı Türk ordusunun bir subayı olarak Mustafa Kemal paşanın beşeri, ekonomik ve psikolojik olarak bitmiş Anadolu insanını örgütleyerek Milli Mücadeleyi başlamıştır. Milli Mücadele abartısız bir "varoluş-yokoluş" savaşıdır. Yani bir cihan imparatorluğu olan Osmanlı Devleti "yıkılmıştır."

Osmanlı devleti gibi büyük bir imparatorluk parçalanmışken, en son SSCB ve Avrupa'da Yugoslavya gibi pek çok devlet bölünmüşken, hangi koşullara bağlı olarak bu alanda Türkiye bölünmez denmektedir? Türkiye'deki bütün somut gelişmeler bölünme noktasında bir sürece giderken durumu paranoya olarak nitelemek hangi karşıt verilere dayanılarak ifade edilmektedir? Varlığı üzerinde devletin zirvesinin mutabakat sağladığı "Kürt Sorunu" ekseninde gündeme gelen "özerklik", "IRA ve Katalonya örneği" tartışmaları önemlidir. Bir asra bile ulaşmadan başlayan bu tartışmaları bütünleşme modeli olarak değerlendirmek yanlış olabilir. "Türkiye bölünmez", "Cumhuriyet, çıtkırıldım bir cumhuriyet değildir" gibi iddia ve ithamların zihniyet arka planında, Türkiye'de Türk milliyetçileri gibi ülke, devlet ve millet bütünlüğü konusunda hassasiyet taşıyanlar üzerinde psikolojik baskı kurmak ve toplum hassasiyetlerini aşındırmak amacı olabilir. Bu zihniyettekilere göre Kürt açılımı sürecinde Türkiye federatif temelde yeniden dizayn edilmezse ülke bölünecektir.[1]

"Daha çok demokrasi ve özgürlük ile terörü yeneceğiz. Terör bir demokrasi sorunudur," söylemi somut nesnel gerçekliklerin karşısına hamasi içerikli soyut bir kavrayıştır. Örneğin, Diyarbakır Belediye Başkanı "Kürtçeyi kabul ettiler. Kürdistan'ı da edecekler" diyor. Bu sözü görmezden gelmek söz konusu söylemin sahipleri tarafından tercih edilmektedir. Böylece terörün amacını ve bu amaca ulaşmak için izlediği yöntem bu zihniyetin bilgi üretme sürecinin dışına itilmektedir.[2]

Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir husus hangi durumun bir "bölünme" olarak tanımlanabileceğidir. Türkiye'ye özerklik veya federasyon önerenlerin gerekçelerine baktığımızda genel olarak "üniter" devletin federasyonla çelişen bir yönünün olmadığı iddiası öne çıkmaktadır. Örnek olarak ise ABD, Almanya, İngiltere gibi ülkeler verilmektedir. Bu örneklerde dikkat edilecek husus, bunların her biri üniter devlettir ama aynı zamanda federasyondur. Bu durumda Türkiye'nin çok kültürlü yurttaşlık ekseninde yeniden yapılandırılması demokratik gelişme açısından "zorunlu" olarak görülmektedir. Bu önermede göz ardı edilen nokta ise gerek Almanya ve gerekse ABD gibi ülkelerin Türkiye'ye önerildiği gibi etnik merkezli bir federasyon olmadığıdır. Özerkliği demokratikleşmenin zorunlu bir uygulaması olarak öne sürenlerin coğrafi olarak yedi bölgenin yerel yönetim adı altında yeniden yapılandırılması değil de "Kürt sorunu" çerçevesinde gündeme getirmeleri Türkiye'nin etnik merkezli olarak federatif bir düzenlemesidir.

Türkiye'nin bölünmesi konusunda hassasiyet duyan kimseler siyasi, sosyolojik ve kültürel alanlardaki bir takım iç ve dış gelişmelere dayanarak bu yargıya varmaktadır. Bu endişeyi "Sevr paranoyası" diyerek küçümsemek ve karikatürize etmek Türkiye'nin içersinde bulunduğu mevcut konjonktürü sağlıklı değerlendirememektir. Sanki Türkiye'nin özerkliğine karar verilmiştir de, hangi ülkenin özerklik modelinin Türkiye'ye daha uygun olacağı müzakere edilmektedir.




[1] Muhteva bozukluğunun görüldüğü bir yazar bölünme paranoyasını şöyle betimlemektedir: "Sorun bugün siyaset yoluyla çözülebilir. Ama üç-beş yıl sonra bu imkânı da kaçıracağız. Devletle Kürtler arasında olan gerginlik giderek Türklerle Kürtler arasında da oluşmaya başladı. Bunda kuşkusuz Türkiye'nin hızlı sosyo-ekonomik dönüşümünün de payı var. Sonuçta Kürt sorunu 'toplumsallaşıyor'. Türk-Kürt kardeşliği söylemi inandırıcılığını yitiriyor, önyargılar ve hatta düşmanlıklar topluma nüfuz ediyor. Bu 'çatlama' siyasal bir müdahale ile giderilmezse hem Kürtler hem de Türkler 'birlikte yaşama' iradelerini ve inançlarını kaybedecekler. Kürt sorununu 'siyaseten' çözebilmek için eldeki fırsatı değerlendirmek gerek. Çözümün toplumsal zemini hâlâ var ayrışmalar ve çatlamalara rağmen. Ama daha da geç kalırsak 'çözümünün toplumsal zemini'ni kaybedeceğiz. Kürt sorununu çözmeyen bir Türkiye ne demokrasisini kemale erdirebilir, ne ekonomik kalkınmasını sağlayabilir, ne de ulusal güvenliğini garantiye alabilir. Ayrıca Kürt sorununu bugün çözmeyen bir Türkiye bütünlüğünü de muhafaza edemez. Kısaca 'ülkesel bütünlük' çözümden geçiyor. Ya bugün çözeceğiz veya yavaş yavaş ayrılığa doğru yol alacağız. Seçim bizim; siyasi partileri, sivil toplumu, iş çevreleri ve kurumlarıyla bizim. Bugün çözüme taraf olmayanlar 'bölünmüş bir toplum' ve hatta 'bölünmüş bir ülke'nin temellerini atıyorlar." İhsan Dağı, "Ya Şimdi Çözüm veya Bölünmeye Hazır Olun" , Zaman, 14 Ağustos 2009.

[2] "DTP-PKK çizgisi, Kürtçenin günlük yaşamda kullanılması, öğrenilmesi, öğretilmesi, kültürün yaşanmasıyla tatmin olmayacaktır. Bu cephenin tatmin olması için Kürt kimliğine anayasa düzeyinde siyasi nitelik kazandırılması, Kürtçenin resmi eğitim dili olarak kabul edilmesi, Güneydoğu'nun ayrı bir siyasi ve idari yapıya kavuşturulması, bölgeye özerklik verilmesi talep edilmektedir." Fikret Bila, "Farklılıkların Kurumsallaşması", Milliyet, 9 Eylül 2009.


İkbal Vurucu

Eğitim

2006 -2009 Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sosyoloji Bölümü Yüksek Lisans Mezunu.

2000-2005 Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi, Hukuk-Felsefe Fakültesi, Sosyoloji Bölümü.

 

 İş Deneyimi

- Türk Dünyası Sosyologlar Birliği I. Kurultayı Bildirilerinin Yardımcı Editörü.

- Dünya Gençleri Dostluk ve Dayanışma Derneği (Türk Dünyası Gençlik Topluluğu) Danışmanı.

- 2006-2009 arasında Serhat Kitapevi Yayın Editörü.

-01.09. 2010-15.06.2011 arasında 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sosyal ve Politik Araştırmalar Merkezi Koordinatörü

- 01.10.2012- … 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sosyal Bilimler Dergisi Yardımcı Editörü

 

Yabancı Dil

İngilizce,

Kazakça, Özbekçe, Kırgızca gibi Türk lehçeleri

 

Aldığı Ödüller

- Hoca Ahmet Yesevi Uluslar Arası Türk-Kazak Üniversitesi Rektörlüğünce Türk Dünyası Öğrencileri ile ilişkilerindeki başarıları ve kütüphane çalışmaları sebebiyle “Teşekkür Belgesi”.

- Türk Ocakları Genel Merkezi’nin düzenlemiş olduğu "Ekonomik, Siyasi ve Kültürel Alanların Türk Dünyasında Yakınlaşmayı Artırma Bakımından Önem ve Öncelik Sıraları" konulu makale yarışmasında “Türk Dünyasında Ortak Tarihin Tasarımında Bazı Zihinsel Perspektifler Üzerine”, isimli çalışma ile üçüncülük. 15.5.2008.

 

YAYINLAR

1. Kitaplar

1. A- Basılanlar

Çokluktan Birliğe: Türk Kimliğinin Yeni Boyutları,  Serhat Kitapevi, Konya, 2010.

Nominalist Aydınların Soykütüğü1: Terörizm Üzerine Bir Analiz, Gençlik Kitapevi, Konya, 2011.

Nominalist Aydınların Soykütüğü 2: Türk Kimliği Üzerine Bir Analiz, Gençlik Kitapevi, Konya, 2011.

Kamu Ruhu: Post-modern Kimliksizliğe Karşı Duruş, Ed: İkbal VURUCU-Mustafa YİĞİT, Palet Yayınları, Konya, 2011.

Doğu Raporu: Bölgede Türk Kimliği ve Türklük Algısı, Ümit Özdağ/ İkbal Vurucu/ Ali Aydın Akbaş, Kripto, Ankara, 2011.

Faili Meçhuller Dosyası, Ümit Özdağ/ İkbal Vurucu, Kripto, Ankara, 2011.

Sona Doğru Kürt Açılımı, Sarkaç Yayınları, Ankara, 2012.

Türkiye’de PKK Terörü Neden Bitmez?: Kan ve Kalem İlişkisi Üzerine Araştırmalar, Altınpost Yayınları, Ankara, 2013.

 

1. B- Basım Aşamasında ve Basıma Hazırlananlar

Türk Milliyetçilerinde Turancılık Algısı, (Yayına Hazır).

Arafta Bir Kimlik Türklük: Milli Kimlik ve Çokkültürcülük Üzerine, 2 Cilt, (Yayına Hazır).

Yurttaşlık ve Kimlik: Doğudan Batıya Örneklerle, (Ed. Gürsoy Akça-İkbal Vurucu), (Basım Aşamasında)

Türk Milliyetçiliği’nin 100 Yılı: Tarih, Hal, Gelecek, 2 Cilt, (Basım Aşamasında)

Çeviriler

- Ahmet DOĞAN, Bulgaristan: Soya Dönüş ,(Çev: Akif ŞABAN-İkbal VURUCU), [Yayına Hazır].

- Sabit ŞİLDEBAY, Kazak Bağımsızlık Hareketi, (Kazak Türkçesinden), 210 s. [Yayına Hazır]. 

- Ordalı KONIRATBAYEV, Turar Rıskılov, (Kazak Türkçesinden), 472 s. [Yayına Hazır].

- M. S. AJENOV- D. E. BEYSENBAYEV, Sotsialnaya Stratifikatsiya v Respublike Kazahstan, (Rusçadan) 160 s. [Yayına Hazır].

 Kitap İçinde Makaleler

- “Bir Bilinç Kırılması: Milli Tarih’ten Yerel Tarih’e”, Prof. Dr. Nimetullah HAFIZOĞLU’na Armağan içinde. BAL-TAM, Prizren-KOSOVA, 2012.

- “Türk Birliği Perspektifinden Kaşgarlı Mahmud’u Yeni Bir Okuma Denemesi”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Uluslar arası II. Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu “Kaşgarlı Mahmut ve Dönemi”, 28-30 Mayıs 2008, Ankara-TÜRKİYE. Türk Dil Kurumu Yayınları, 2009, Ankara, s.717-761.

- Prof. Dr. Dr. Kâzım Yaşar Kopraman Armağanı içinde “Milli-Tarih, Çok-Kültürcülük ve Endoktrinasyon Üzerine”, (Ed. Doç. Dr. Altan Çetin), Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, 2012.

 

Uluslararası Hakemli Dergilerde Yayımlanan Makaleler

- “Türkoloji Üzerine Düşünceler”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 2, Mart 2005, Prizren-KOSOVA, s. 248-252.

- “Sovyetlerden Kazakistan’a Etnik İlişkiler Sistemi”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 7, Eylül 2007, Prizren-KOSOVA, s. 36-54.

- “Türk Dünyasında Kimlik ve Kavramlaştırma Sorunları”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 9, Eylül 2008, Prizren-KOSOVA, s. 12-22.

-“Türk Dünyasında Demokrasiyi Anlamaya Giriş, Kazakistan Merkezli Bir Çözümleme”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türkiyat Araştırmaları, Sayı: 8, BAHAR 2008, Prof. Dr. Cihat Özender Özel Armağanı.

- “Kaşgarlı Mahmud ve Türk Birliği”, Felsefe ve Sosial-Siyasi Elmler Jurnal, Sayı: 4 (21), Bakı 2008, s. 2-10.

“Selahaddin Halilov, Türk Birliği, Felsefe”, Felsefe ve Sosial-Siyasi Elmler Jurnal, Sayı: 5 (22), Bakı 2009.

- “Prof. Dr. Hüseyin Ayan: Türklük Bilimine Adanmış 60 Yıl”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 10, Mayıs 2009, Prizren-KOSOVA, s. 120-125.

- “Türk Dünyasında Ortak Tarih Tasarımı ve Bazı Zihinsel Perspektifler”, TURAN Dergisi, 2010, Sayı: 9, s. 7-15.

- “Çok Kültürlülük Tartışmaları, Toplumsal Bütünlük Kaygısı ve Yeniden Milletleşme (Kazakistan Halkı Asamblesi Örneği”), Gürsoy Akça-İkbal Vurucu, Manas Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 12, Sayı 24 (2012)

- “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Tevarüs Edemeyen Bir Düşünce: Turancılık”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, Sayı: 17, Prizren, Eylül-2012, s. 105-131

- “Kimliklerin Çatıştığı Bir Alan: Ulus-Devlet ve Vatandaşlık”, Yeni Türkiye Dergisi, [Yeni Anayasa Tartışmaları Özel Sayısı], Sayı:50, Ocak-Şubat, 2013, s. 444-478.

- “Başkanlık Sistemi ve Kürt Sorunu Tartışmaları”, Yeni Türkiye Dergisi, [Başkanlık Sistemi Özel Sayısı], Sayı: 51, Mart-Nisan, 2013, s. 886-897.

- “ ‘Ulus-Devlet’ Polemiği: İbretlik Bir Panorama”, 21. Yüzyıl Sosyal Bilimler Dergisi, Nisan-Mayıs-Haziran 2013, Sayı: 3, s. 1-17. 

 

 Ulusal Dergilerde Yayımlanan Makalelerden Seçkiler

- “Sosyolojik Bir Olgu Olarak Çok Kültürlülük”, 2023 Dergisi, 15 Kasım 2007, sayı:79

- “Bir Ortaçağa Dönüş Projesi: Anayasal Vatandaşlık”, 2023 Dergisi, 15 Kasım 2008, Sayı: 91

-“Türk Dünyasında Sivil Toplum Üzerine Düşünmek ve Bir Sosyoloji Kurultayı”, Jeopolitik Dergisi, Temmuz 2008, sayı: 56

-“SovyetlerdenKazakistan’a Etnik İlişkiler Sistemi”, AsyaAvrupa, AYSAM, Temmuz 2005, sayı: 3

- “Türk Kimliği Karşısında Aydınların Bilişsel ve Sosyolojik Dünyası”, 2023 Dergisi, 15 Ocak 2009, Sayı: 93

- “Turancılık ve Türk Milliyetçiliği Arasındaki Bağ Üzerine Mülahazalar”, 2023 Dergisi, Sayı: 95.

- “Bir Orta Çağa Dönüş Projesi Olarak Anayasal Vatandaşlığı Anlamaya Giriş”, 2023 Dergisi, 15 Temmuz 2009, Sayı: 99

- “Küreselleşen Dünyada Kimliğin Yükselişi”, Konya Ticaret Odası İpek Yolu Dergisi, Şubat 2010, Sayı: 264.

- “Türkiye’de Etnik Çatışmayı Kitleselleştiren Dinamikler”, 2023 Dergisi, Kasım 2009, Sayı: 103

-  “Türk Aydını ve Kendinin Ötekileştirilmesi”, 2023 Dergisi, Aralık 2009, Sayı: 104, s. 58-69.

-  “Türk Kimliği ve Nominalist Aydınlar”, 2023 Dergisi, Şubat 2010, Sayı: 106, s. 38-47.

- “Nevruz ve Ergenekon Üzerine Düşünceler”, 2023 Dergisi, Nisan 2010, Sayı: 108, s. 76-79.

-  “Terörün Gözardı Edilen Boyutu: Aydınlar”,  2023 Dergisi 2010, Sayı: 111, s. 32-41.

- “Etnik ve Tek Tipleştirici Suçlamaları Karşısında Türk Milliyetçiliğinin Doğuşunu Yeniden Düşünmek”, 2023 Dergisi, 2011, Sayı: 122

-  “İlk Türk Milliyetçilerinde “Türk” Algısı”, Türk Yurdu, Şubat 2011, Cilt: 31, Sayı: 282

- “Anadolucu Türk Milliyetçilerinde Turancılık”, Türk Yurdu, Eylül 2011 Cilt: 31, Sayı: 289

- “Türk Milliyetçiliğinin Güncel Sorunları Üzerine”,Türk Yurdu, Mart 2012, cilt 32, sayı: 295.

- “Türk Sorununa Giriş: Ayrılmanın Psikolojik Temelleri”, 2023 Dergisi, Kasım 2011, Sayı: 121.

- “Tarihin Kötüye Kullanımına Örnek: ‘Dersim Katliamı’ ”, 2023 Dergisi, Aralık 2011, Sayı: 128.

- “Türklük”ten “Türkiyeli”liğe Bireyin Temsil İmkânı”, 21. Yüzyıl Türkiye Dergisi, 01.07.2011, Sayı: 31

 

Uluslararası Bilimsel Toplantılarda Sunulan ve Bildiri Kitabında Basılan Bildiriler

- “Sivil Toplum ve Devletin İdeolojik Bir Aygıtı Olarak Kazakistan Halkları Asamblesi”, Türk Dünyası Sosyologları Birliği’nin düzenlediği II. Türk Dünyası Sosyologları Kurultayı, 23-25 Nisan 2008, Almatı-Kazakistan.

- “Türk Birliği Perspektifinden Kaşgarlı Mahmud’u Yeni Bir Okuma Denemesi”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Uluslar arası II. Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu “Kaşgarlı Mahmut ve Dönemi”, 28-30 Mayıs 2008, Ankara-TÜRKİYE.

- “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Tevarüs Edemeyen Bir Düşünce: Turancılık”,Türk Ocakları Genel Merkezi, "Gençlerin Gözüyle Türkiye"Sempozyumunda, 28 Mart 2009, Ankara- TÜRKİYE.

- “Türkiye’de Anayasal Vatandaşlık Tartışmaları”, Türk Ocakları Konya Şubesi, “Türk Ocakları’nın 100. Yılında Türk Milliyetçiliği ve Çok-kültürcülük” Sempozyumu, 17-20 Kasım 2012, Konya-TÜRKİYE

- “1991-2013 Yılları Arasında Balkanlar ve Ortadoğu Türklüğü Üzerine Türkiye’de Yapılmış Sosyolojik Çalışmalar”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü “1991’den 2013 Türkiye’de Türk Dünyası Araştırmalarının Durumu Sempozyumu”, 24-26 Mayıs 2013, Manisa-TÜRKİYE

 

Kendisiyle Yapılan Söyleşiler

- “Türk Dünyası ve Türkiye-Ermenistan İlişkileri”, Söyleşiyi Gerçekleştiren: Bekir FUAT, GERÇEK HAYAT Dergisi, 9.3.2008.

- KANAL 24, “Keşke Olmasaydı Belgeseli”, “1944 Turancılık-Irkçılık Davası”, 16. 05.2010.

-KANAL 24, “Unutulan Manşetler” 08.12 2011.

- “Türk Kimliği, Aydınlar ve Milliyetçilik”, Söyleşiyi Gerçekleştiren: Afşin Selim, www.haberiniz.com, 15.12.2010.

- “Kavramlar ve Türk Milliyetçiliği Üzerine”,Nisan-2012 Gencay Dergisi, Sayı: 5

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display