< < KÜRT AÇILIMINDA ZAFİYETLER-4


KÜRT AÇILIMINDA ZAFİYETLER-4

Yazan  08 Aralık 2009
Kullanılan söylemlerin, gerekçelerin ve meşrulaştırıcı argümanların zayıflığı Kürt açılımındaki ikna ediciliği yok eden bir nitelik taşımaktadır.

Kürt açılımından sorumlu bakan, Açılımın birbiriyle bağlantılı iki temel hedefinden söz etmektedir: Birincisi, terörün sonlandırılması, ikincisi de demokrasi standardının yükseltilmesidir. Bakan, "biz ülkemizin bütün sorunlarının çözümünü tam demokraside görüyoruz" demektedir. Yani, "… demokratik açılımın sloganı 'herkes için daha fazla özgürlük'tür. Biz, herkes için daha fazla haklar, daha fazla özgürlük ve daha fazla demokrasi diyoruz. Bu, Türkiye'yi zayıflatmaz, tersine güçlendirir." Kürt Açılımının gerçekte, Kürtçülüğün tezlerinin uygulanması olarak gördüğümüzü belirtmiştik. Söylem düzeyinde bir örtüşme ise doğal karşıladığımız bir durumdur. PKK-DTP, Batıcı Marksist liberallerin PKK terörü karşısındaki tek çözüm önerilerinin daha "çok demokrasi daha çok özgürlük" önermesi olduğu uzun yıllardır dillendirdikleri tek söylemdir. Bu söylem bugün resmi düzeyde aynen kabul edilmiş ve kullanılır olmuştur. Bu söylem terörün kaynağının demokrasinin ve özgürlüğün yokluğu olduğu ön kabulüne dayanır. Terörün varlık sebebinin etnik Kürt sorunu olarak tanımlanması ise demokrasi ve özgürlüğün etnik referanslara göre dağıtıldığı ve uygulama alanı bulduğu anlamına gelir. Başka bir deyişle, Türkiye'de Kürtler demokrasi ve özgürlükten yoksun bırakılmakta bu durum ise teröre kaynaklık etmektedir.

Demokrasi kavramının en büyük zafiyeti insanı kapsayan çeşitli boyutlardaki bütün sorunların çözümüne karşı mutlak yöntem olarak sunulmasıdır. Mutlak hakikat derecesinde dini inanç formunda bir bağlılık unsuru olarak bizatihi varoluşuna aykırı bir konumda bulunmaktadır. Türkiye'deki demokrasinin bu aşırı değer yüklü varlığı ayrıca, bireysel ve toplumsal ilişkilerin, davranışların, tanımlama ve anlamlandırmaların temel amacı olarak normatif bir karakter kazanmıştır. Ahlaki ve siyasal alandaki aşırı değer yüklü bu kullanımı paradoksal bir biçimde etkisizliğinin ve işlevsizleşmenin de sebebidir. Bu yapısı ile demokrasiyi söylem bazında hegemonyanın nesnesi haline getiren özneler, ötekileri bağımlı kılma, edilgen ve varoluş dinamiklerini de kullanma inhisarını ellerine almaktadır. Öznenin kendi varoluşunun temelini teşkil eden özgürlüğünün kısıtlanması demek olan bu simgesel prangalar demokrasinin varoluş nedenini tali konuma oturtan bir olgudur.

Demokrasinin ezeli ve ebedi bir Mutlak varlık olarak tözselleştirilmesi zamana ve mekandan bağımsız, tarih dışı bir olgu olarak anlam evrenini işgal eder. Onun bu pozisyonu, bütün Sosyo-politik, kültürel ve bilişsel sorunlara bir çözüm olarak uygulanabilirlik(!) kazanmasına da neden olur. Ayrıca öznenin yaşam dünyasındaki bütün belirleyici etkenlerin işlev, etki, anlam, forum ve tanımlama gücünün tek bir noktaya temerküzü de gerçekleşir. Öznenin yaşam alanındaki çeşitli algılamalara karşı tepki çeşitliliğinin kaynağı da böylece zayıflamıştır. Bu çeşitliliğin azalması öznenin varlığının korunmasındaki güç alanlarının da azalması ve zayıflamasını da beraberinde getirir ki varoluşunun başat zafiyetidir.

Demokrasinin kendini gerçekleştirmesinin koşulu olarak kimliklerin, farklılıkların görülmesi bu unsurların da tözselleştirilmesini beraberinde getirir ki, sonuçta ontolojik ırkçılık olarak tanımladığımız etkileşim, iletişim ve ilişkinin kaybolmasını, karşıt tözsel kimliklerin yaratılması veya belirginleşmesi sonucunu doğurur. Tözsel kimlikler aynı mekanı ve zamanı paylaşmasının getirdiği karşılaşmanın neticesinde ise kutsanan farklılıkların birbirilerine meydan okuması söz konusudur. Bu durum, toplumsal çatışmanın da başlangıcıdır.

"Daha çok demokrasi!" söylemi de bu zaviyeden daha çok özgürlük değil aksine öznenin özgürlük evreninin daraltılması, hareket ve düşünme imkanının sınırlandırılarak başka öznelerin hegemonik sahasına dahil olmak anlamını taşır. Demokrasinin özgürlüğün bir koşulu olması, tarihsel bir olgu olarak onanmasını zorunlu kılar. Bu da beraberinde zamana, mekana ve öznenin ve mensup olunan kültürün tekilliğine bağlıdır. Özne bu tekillikler içinde duygu, düşünce, eylem, davranış örüntülerini, anlamlandırma, bilme biçimlerini, ontolojik, epistemolojik ve aksiyolojik konumunu belirler. Çok çeşitli belirleyiciliklere içkin olan özne farklı tavır alışlar karşısında da özgün bir duruş belirler. Özgürlüğünün bu ontolojik temeli öznenin demokrasi gibi tarihsel olgulara aşırı ahlaki ve siyasi değer atfedilmesini engellediği gibi değişken bir unsur olarak gerçek işlev ve amacını da yerine getirir. Öznenin kendi varoluşunu gerçekleştirdiği evrende, özgürlüklerin hareket alanının kısıtlanmasında, öznenin tekilliklerini kazandıran özgeliklerin bir rolünün olması bu kısıtlamanın kaynağının da öznenin bizzat kendinde değil bir cüzünü oluşturan bu tekilliklerde aranmasını zorunlu kılar.

Kürt Açılımının gerekçelerine bakıldığında "Kürt" veya kimlikler sorununun halledilmesinin kendiliğinden bir demokratikleşmenin de gerçekleşeceği gibi bir beklenti söz konusudur. Oysa tarihsel olarak da gözlendiği gibi gerek demokrasi ve gerekse laiklik gibi olgular ontolojik ırkçılığın kaynağı olan farklıkların öncelenmesi, sınırların keskinleşmesine bağlı değil aksine bu farklılıklar arasında kurulacak diyalog ile ortak anlamlar evreninin inşası ve gelişmesinin garantisidir. Demokrasi ve laiklik gibi olgular bireyler ve etno-dini kümeler arasındaki karşılıklı ilişkinin ve algının yeniden düzenlenmesi işlevini haizdir. Böylece bu aktörler arasındaki çatışma, şiddet, yok etme gibi ilişki biçimleri bertaraf edilmiştir. Fakat Demokrasinin birey tarafından içselleştirilmesinin yani bilişsel ve kültürel bir yaşam formunun belirleyicilerinden olmasının bazı dışsal koşulları vardır. Demokrasinin nesnel koşullarının oluşması, sanayileşeme, kentleşme, bireyselleşme, rasyonalite vb. olgulardır. Bir Çingene vatandaşımızın "Roman Açılımı" başladı ne dersiniz, sorusuna " toplumdan biraz daha fazla saygı bekliyoruz" demiştir. Bu söz aslında her şeyi özetlemektedir. Demokratik düşünce, zihniyet ve dışşallaşmış göstergesi olan kurumlaşma toplumsal ve kültürel değişme ve gelişme düzeyine bağlıdır. Yasalarla zihniyet değişimi de içselleştirilemediği için nominalist bir karakter taşır.

*21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü DYÇ Araştırmaları Bilimsel Danışmanı

İkbal Vurucu

Eğitim

2006 -2009 Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sosyoloji Bölümü Yüksek Lisans Mezunu.

2000-2005 Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi, Hukuk-Felsefe Fakültesi, Sosyoloji Bölümü.

 

 İş Deneyimi

- Türk Dünyası Sosyologlar Birliği I. Kurultayı Bildirilerinin Yardımcı Editörü.

- Dünya Gençleri Dostluk ve Dayanışma Derneği (Türk Dünyası Gençlik Topluluğu) Danışmanı.

- 2006-2009 arasında Serhat Kitapevi Yayın Editörü.

-01.09. 2010-15.06.2011 arasında 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sosyal ve Politik Araştırmalar Merkezi Koordinatörü

- 01.10.2012- … 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sosyal Bilimler Dergisi Yardımcı Editörü

 

Yabancı Dil

İngilizce,

Kazakça, Özbekçe, Kırgızca gibi Türk lehçeleri

 

Aldığı Ödüller

- Hoca Ahmet Yesevi Uluslar Arası Türk-Kazak Üniversitesi Rektörlüğünce Türk Dünyası Öğrencileri ile ilişkilerindeki başarıları ve kütüphane çalışmaları sebebiyle “Teşekkür Belgesi”.

- Türk Ocakları Genel Merkezi’nin düzenlemiş olduğu "Ekonomik, Siyasi ve Kültürel Alanların Türk Dünyasında Yakınlaşmayı Artırma Bakımından Önem ve Öncelik Sıraları" konulu makale yarışmasında “Türk Dünyasında Ortak Tarihin Tasarımında Bazı Zihinsel Perspektifler Üzerine”, isimli çalışma ile üçüncülük. 15.5.2008.

 

YAYINLAR

1. Kitaplar

1. A- Basılanlar

Çokluktan Birliğe: Türk Kimliğinin Yeni Boyutları,  Serhat Kitapevi, Konya, 2010.

Nominalist Aydınların Soykütüğü1: Terörizm Üzerine Bir Analiz, Gençlik Kitapevi, Konya, 2011.

Nominalist Aydınların Soykütüğü 2: Türk Kimliği Üzerine Bir Analiz, Gençlik Kitapevi, Konya, 2011.

Kamu Ruhu: Post-modern Kimliksizliğe Karşı Duruş, Ed: İkbal VURUCU-Mustafa YİĞİT, Palet Yayınları, Konya, 2011.

Doğu Raporu: Bölgede Türk Kimliği ve Türklük Algısı, Ümit Özdağ/ İkbal Vurucu/ Ali Aydın Akbaş, Kripto, Ankara, 2011.

Faili Meçhuller Dosyası, Ümit Özdağ/ İkbal Vurucu, Kripto, Ankara, 2011.

Sona Doğru Kürt Açılımı, Sarkaç Yayınları, Ankara, 2012.

Türkiye’de PKK Terörü Neden Bitmez?: Kan ve Kalem İlişkisi Üzerine Araştırmalar, Altınpost Yayınları, Ankara, 2013.

 

1. B- Basım Aşamasında ve Basıma Hazırlananlar

Türk Milliyetçilerinde Turancılık Algısı, (Yayına Hazır).

Arafta Bir Kimlik Türklük: Milli Kimlik ve Çokkültürcülük Üzerine, 2 Cilt, (Yayına Hazır).

Yurttaşlık ve Kimlik: Doğudan Batıya Örneklerle, (Ed. Gürsoy Akça-İkbal Vurucu), (Basım Aşamasında)

Türk Milliyetçiliği’nin 100 Yılı: Tarih, Hal, Gelecek, 2 Cilt, (Basım Aşamasında)

Çeviriler

- Ahmet DOĞAN, Bulgaristan: Soya Dönüş ,(Çev: Akif ŞABAN-İkbal VURUCU), [Yayına Hazır].

- Sabit ŞİLDEBAY, Kazak Bağımsızlık Hareketi, (Kazak Türkçesinden), 210 s. [Yayına Hazır]. 

- Ordalı KONIRATBAYEV, Turar Rıskılov, (Kazak Türkçesinden), 472 s. [Yayına Hazır].

- M. S. AJENOV- D. E. BEYSENBAYEV, Sotsialnaya Stratifikatsiya v Respublike Kazahstan, (Rusçadan) 160 s. [Yayına Hazır].

 Kitap İçinde Makaleler

- “Bir Bilinç Kırılması: Milli Tarih’ten Yerel Tarih’e”, Prof. Dr. Nimetullah HAFIZOĞLU’na Armağan içinde. BAL-TAM, Prizren-KOSOVA, 2012.

- “Türk Birliği Perspektifinden Kaşgarlı Mahmud’u Yeni Bir Okuma Denemesi”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Uluslar arası II. Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu “Kaşgarlı Mahmut ve Dönemi”, 28-30 Mayıs 2008, Ankara-TÜRKİYE. Türk Dil Kurumu Yayınları, 2009, Ankara, s.717-761.

- Prof. Dr. Dr. Kâzım Yaşar Kopraman Armağanı içinde “Milli-Tarih, Çok-Kültürcülük ve Endoktrinasyon Üzerine”, (Ed. Doç. Dr. Altan Çetin), Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, 2012.

 

Uluslararası Hakemli Dergilerde Yayımlanan Makaleler

- “Türkoloji Üzerine Düşünceler”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 2, Mart 2005, Prizren-KOSOVA, s. 248-252.

- “Sovyetlerden Kazakistan’a Etnik İlişkiler Sistemi”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 7, Eylül 2007, Prizren-KOSOVA, s. 36-54.

- “Türk Dünyasında Kimlik ve Kavramlaştırma Sorunları”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 9, Eylül 2008, Prizren-KOSOVA, s. 12-22.

-“Türk Dünyasında Demokrasiyi Anlamaya Giriş, Kazakistan Merkezli Bir Çözümleme”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türkiyat Araştırmaları, Sayı: 8, BAHAR 2008, Prof. Dr. Cihat Özender Özel Armağanı.

- “Kaşgarlı Mahmud ve Türk Birliği”, Felsefe ve Sosial-Siyasi Elmler Jurnal, Sayı: 4 (21), Bakı 2008, s. 2-10.

“Selahaddin Halilov, Türk Birliği, Felsefe”, Felsefe ve Sosial-Siyasi Elmler Jurnal, Sayı: 5 (22), Bakı 2009.

- “Prof. Dr. Hüseyin Ayan: Türklük Bilimine Adanmış 60 Yıl”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 10, Mayıs 2009, Prizren-KOSOVA, s. 120-125.

- “Türk Dünyasında Ortak Tarih Tasarımı ve Bazı Zihinsel Perspektifler”, TURAN Dergisi, 2010, Sayı: 9, s. 7-15.

- “Çok Kültürlülük Tartışmaları, Toplumsal Bütünlük Kaygısı ve Yeniden Milletleşme (Kazakistan Halkı Asamblesi Örneği”), Gürsoy Akça-İkbal Vurucu, Manas Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 12, Sayı 24 (2012)

- “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Tevarüs Edemeyen Bir Düşünce: Turancılık”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, Sayı: 17, Prizren, Eylül-2012, s. 105-131

- “Kimliklerin Çatıştığı Bir Alan: Ulus-Devlet ve Vatandaşlık”, Yeni Türkiye Dergisi, [Yeni Anayasa Tartışmaları Özel Sayısı], Sayı:50, Ocak-Şubat, 2013, s. 444-478.

- “Başkanlık Sistemi ve Kürt Sorunu Tartışmaları”, Yeni Türkiye Dergisi, [Başkanlık Sistemi Özel Sayısı], Sayı: 51, Mart-Nisan, 2013, s. 886-897.

- “ ‘Ulus-Devlet’ Polemiği: İbretlik Bir Panorama”, 21. Yüzyıl Sosyal Bilimler Dergisi, Nisan-Mayıs-Haziran 2013, Sayı: 3, s. 1-17. 

 

 Ulusal Dergilerde Yayımlanan Makalelerden Seçkiler

- “Sosyolojik Bir Olgu Olarak Çok Kültürlülük”, 2023 Dergisi, 15 Kasım 2007, sayı:79

- “Bir Ortaçağa Dönüş Projesi: Anayasal Vatandaşlık”, 2023 Dergisi, 15 Kasım 2008, Sayı: 91

-“Türk Dünyasında Sivil Toplum Üzerine Düşünmek ve Bir Sosyoloji Kurultayı”, Jeopolitik Dergisi, Temmuz 2008, sayı: 56

-“SovyetlerdenKazakistan’a Etnik İlişkiler Sistemi”, AsyaAvrupa, AYSAM, Temmuz 2005, sayı: 3

- “Türk Kimliği Karşısında Aydınların Bilişsel ve Sosyolojik Dünyası”, 2023 Dergisi, 15 Ocak 2009, Sayı: 93

- “Turancılık ve Türk Milliyetçiliği Arasındaki Bağ Üzerine Mülahazalar”, 2023 Dergisi, Sayı: 95.

- “Bir Orta Çağa Dönüş Projesi Olarak Anayasal Vatandaşlığı Anlamaya Giriş”, 2023 Dergisi, 15 Temmuz 2009, Sayı: 99

- “Küreselleşen Dünyada Kimliğin Yükselişi”, Konya Ticaret Odası İpek Yolu Dergisi, Şubat 2010, Sayı: 264.

- “Türkiye’de Etnik Çatışmayı Kitleselleştiren Dinamikler”, 2023 Dergisi, Kasım 2009, Sayı: 103

-  “Türk Aydını ve Kendinin Ötekileştirilmesi”, 2023 Dergisi, Aralık 2009, Sayı: 104, s. 58-69.

-  “Türk Kimliği ve Nominalist Aydınlar”, 2023 Dergisi, Şubat 2010, Sayı: 106, s. 38-47.

- “Nevruz ve Ergenekon Üzerine Düşünceler”, 2023 Dergisi, Nisan 2010, Sayı: 108, s. 76-79.

-  “Terörün Gözardı Edilen Boyutu: Aydınlar”,  2023 Dergisi 2010, Sayı: 111, s. 32-41.

- “Etnik ve Tek Tipleştirici Suçlamaları Karşısında Türk Milliyetçiliğinin Doğuşunu Yeniden Düşünmek”, 2023 Dergisi, 2011, Sayı: 122

-  “İlk Türk Milliyetçilerinde “Türk” Algısı”, Türk Yurdu, Şubat 2011, Cilt: 31, Sayı: 282

- “Anadolucu Türk Milliyetçilerinde Turancılık”, Türk Yurdu, Eylül 2011 Cilt: 31, Sayı: 289

- “Türk Milliyetçiliğinin Güncel Sorunları Üzerine”,Türk Yurdu, Mart 2012, cilt 32, sayı: 295.

- “Türk Sorununa Giriş: Ayrılmanın Psikolojik Temelleri”, 2023 Dergisi, Kasım 2011, Sayı: 121.

- “Tarihin Kötüye Kullanımına Örnek: ‘Dersim Katliamı’ ”, 2023 Dergisi, Aralık 2011, Sayı: 128.

- “Türklük”ten “Türkiyeli”liğe Bireyin Temsil İmkânı”, 21. Yüzyıl Türkiye Dergisi, 01.07.2011, Sayı: 31

 

Uluslararası Bilimsel Toplantılarda Sunulan ve Bildiri Kitabında Basılan Bildiriler

- “Sivil Toplum ve Devletin İdeolojik Bir Aygıtı Olarak Kazakistan Halkları Asamblesi”, Türk Dünyası Sosyologları Birliği’nin düzenlediği II. Türk Dünyası Sosyologları Kurultayı, 23-25 Nisan 2008, Almatı-Kazakistan.

- “Türk Birliği Perspektifinden Kaşgarlı Mahmud’u Yeni Bir Okuma Denemesi”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Uluslar arası II. Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu “Kaşgarlı Mahmut ve Dönemi”, 28-30 Mayıs 2008, Ankara-TÜRKİYE.

- “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Tevarüs Edemeyen Bir Düşünce: Turancılık”,Türk Ocakları Genel Merkezi, "Gençlerin Gözüyle Türkiye"Sempozyumunda, 28 Mart 2009, Ankara- TÜRKİYE.

- “Türkiye’de Anayasal Vatandaşlık Tartışmaları”, Türk Ocakları Konya Şubesi, “Türk Ocakları’nın 100. Yılında Türk Milliyetçiliği ve Çok-kültürcülük” Sempozyumu, 17-20 Kasım 2012, Konya-TÜRKİYE

- “1991-2013 Yılları Arasında Balkanlar ve Ortadoğu Türklüğü Üzerine Türkiye’de Yapılmış Sosyolojik Çalışmalar”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü “1991’den 2013 Türkiye’de Türk Dünyası Araştırmalarının Durumu Sempozyumu”, 24-26 Mayıs 2013, Manisa-TÜRKİYE

 

Kendisiyle Yapılan Söyleşiler

- “Türk Dünyası ve Türkiye-Ermenistan İlişkileri”, Söyleşiyi Gerçekleştiren: Bekir FUAT, GERÇEK HAYAT Dergisi, 9.3.2008.

- KANAL 24, “Keşke Olmasaydı Belgeseli”, “1944 Turancılık-Irkçılık Davası”, 16. 05.2010.

-KANAL 24, “Unutulan Manşetler” 08.12 2011.

- “Türk Kimliği, Aydınlar ve Milliyetçilik”, Söyleşiyi Gerçekleştiren: Afşin Selim, www.haberiniz.com, 15.12.2010.

- “Kavramlar ve Türk Milliyetçiliği Üzerine”,Nisan-2012 Gencay Dergisi, Sayı: 5

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display