Öncelikle tarihi, siyasi ve sosyal olarak Kürtlerin bir ulus / millet olması ile ilgili tartışmaları ve tezleri bir kenara koyarak, günümüzde yazılıp konuşulan bir olgu olarak kabul edilen anlamda bir Kürt kavramından yola çıktığımı söylemek istiyoru
Sinema dünyasının tanınmış ismi yönetmen Sinan Çetin’in, TBMM’nin 90. yıl kutlamaları münasebetiyle TBMM çatısı altında önce Başbakan’a şefkat gösterip “daha çok uyumasını, kendine iyi bakmasını” söyledikten sonra,
Kürt Açılımında Türk kimliğinin konumu ve algılanış biçiminin ortaya konulması, işletilen sürecin görünen ve görünmeyen boyutlarının anlaşılmasında büyük önem arz eder.
Kürt Açılımının en sorunlu alanı, Türk kimliğinin bu açılımın neresinde olduğu sualinin cevabında yatar.
Kürt Açılımını belirli bir anlamlar örüntüsüne oturtmak ve bu eksende bir yorumlama yapabilmek için bunu başlatan, yürüten ve içeriklendirme görevini yüklenmiş olan edimcilerin zihniyetlerinin tezahürü olan bir takım söylemlerin üzerinde durmak gerek
Kürt Açılımı, Türkiye’de çeşitli vesilelerle gördüğümüz demokrasinin mahiyeti ve ne ölçüde içselleştirildiğinin durumunu, bir kez daha ortaya sermemize katkı yapmıştır.
Günümüzde terörle mücadelenin sadece “terörist örgütün silahlı saldırılarının ve şiddet eylemlerinin kontrol altına alınması” ile yürütülemeyeceği açıktır.
Etimolojik açıdan “halk iktidarı” anlamına gelen demokrasi, bugün kullanılan biçimiyle kendini inşa eden kavramların her birinin geçirdiği farklı tarihsel gelişmeler ve işlevlerine bağlı olarak bir değişim ve dönüşüm yaşamıştır.
Kullanılan söylemlerin, gerekçelerin ve meşrulaştırıcı argümanların zayıflığı Kürt açılımındaki ikna ediciliği yok eden bir nitelik taşımaktadır.
DPT aleyhine Anayasa Mahkemesinde açılan parti kapatma davası artık son aşamasına girmiş görünüyor.
Kürt açılımının meşrulaştırılması stratejisinde iki ana slogan söylem bazında gerekçe olarak kullanılmaya başlanmıştır.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display