Ancak bu eylem sokaktaki insan için şaşırtıcı ve hatta şoke edici bir eylem iken sorumluluk mevkiinde bulunan güvenlik bürokrasisi için hiç de öyle şaşırtıcı ve beklenmeyen bir eylem olamaz.Çünkü PKK'nın Hatay'da büyük bir eyleme hazırlandığı, gazete köşelerinde ve konferanslarda dile getirilen bir bilgiye dönüşmüştür.

Hatay'da yaklaşan PKK saldırısına bir çok kez dikkat çeken Cumhuriyet gazetesinin güneydoğu ve terör konusunda uzman köşe yazarı Mehmet Faraç 10 Mayıs 2010'da Adana'da "Demokratik Açılım ve Güneydoğu" konulu bir konferans vermiş ve bu konferansında şöyle demiştir: "Yakında ikinci büyük saldırı Hatay kırsalında olacak.Amanos Dağları'nda PKK'nın 70-100 arasında militanı dolaşıyor. Yakında o bölgede çok ciddi bir eyleme girişilecek. Çünkü onun ayak sesleri geliyor. Bunun sinyalleri verildi" demiştir.

Mehmet Faraç'ın Cumhuriyet gazetesindeki köşesinden açık kaynakları izleyerek gerçekleştirdiği istihbarat analizini Hatay'da her türlü teknik istihbarat altyapısına sahip olan Jandarma Alay Komutanlığı, İl Emniyet Müdürlüğü, MİT bölge müdürlüğü ve bu kuruluşların istihbarat analizcileri nasıl olur da gerçekleştiremezler? Eğer Mehmet Faraç'ın açık kaynaklardan gerçekleştirdiği istihbarat analizini bu kuruluşlar ellerindeki bütün imkanlara rağmen yapamıyorlar ise ne iş yaptıklarını sormak gerekmez mi?

Eğer bu güvenlik ve istihbarat kuruluşları Mehmet Faraç'ın yaptığı istihbarat analizini yapmış ve gereken yerlere ulaştırmışlar ise neden gereken önlemler alınmamıştır. Terör örgütünün daha önce kent merkezine sızdığı, 27 kasım 2008'de iki özel harekat polisini şehit ettiği bilinmektedir. Deniz Kuvvetlerine bağlı üssün de benzer bir saldırıya açık bir noktada olduğu görülmektedir. Neden gereken güvenlik önlemleri askeri tesis etrafında daha geniş bir güvenlik ağı kurularak alınmamıştır?

PKK'nın bütün saldırılarının engellenmesi terör örgütü tamamen ortadan kalkmadıkça mümkün değildir. Ancak terör örgütü bazı saldırılarını yapılan yanlışlardan veya alınan eksik önlemlerden istifade ederek gerçekleştirmektedir. Bazen de hiçbir kurumsal yanlış yapılmaması veya eksik önlem alınmamasına rağmen bir askerin uyuması bir felakete yol açabilmektedir. İskenderun'da ne olmuştur ve Türk Ordusu 6 askerini neden şehit vermiştir sorusunun cevabı herhalde yapılacak araştırma ile ortaya çıkacaktır ve çıkmalıdır.