CHP'NİN AÇILIMLARINA AKP TEPKİSİ


CHP'NİN AÇILIMLARINA AKP TEPKİSİ

Yazan  13 Şubat 2009
CHP, “çarşaf” lıları partiye kayıt ettirmesi ve gerekirse “her mahalleye bir Kur’an kursu” açılacağı yolundaki söylemleri birtakım çevrelerde şaşkınlık yarattı.

Bu açılıma her kesimden hem destek hem de karşı çıkanlar olmuştur. CHP'nin açılımına en fazla "seçim yatırımı" olarak nitelendirenler karşı çıkmaktadır. Bu açılımı "CHP'ye yakışmıyor" diyenler, bir "sapma" olarak niteleyenler, "tutarsızlık" olarak görenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar çok. Ancak en fazla da CHP'nin bu tutumundan AKP ve yandaş medyası büyük rahatsızlık duyduklarını belli etmişlerdir. CHP'yi "inanç sömürücülüğü" ile suçlayanlar bile olmuştur.

Yıllardır CHP'nin dinsel değerlere ve dindarlara karşı olan ilgisizliğinden ve baskısından şikâyet edenler CHP'nin açılımı karşısında bir anda ayağa kalktılar. Bu çevreler ilginç bir biçimde CHP'nin tavrını "samimiyetsiz" bulduklarını ilan ettiler. Rollerin değişmesi ilginçtir.

Bunu herkesin yapma hakkı vardır, ama karındaş medya ile AKP'nin yapma hakkı yoktur. Zira AKP'nin bu konudaki sicili ağzına kadar oportünizm ve istismarla doludur: AKP'liler iktidar uğruna kökten Batı karşıtlığından AB'nin en ısrarlı yandaşı haline gelmişlerdir. Seçim arifesinde Nâzım Hikmet'e vatandaşlık hakkının iadesini, Alevi açılımını, Kürtçe televizyonu yayına başlatan da onlardır. "Gerekirse oy uğruna papaz elbisesi giyerim!" diyen anlayışın sahibinin kim olduğu da biliniyor. Dahası var: YSK oybirliğiyle aldığı kararda, dayanaklı tüketim maddesi dağıtılmasını Anayasa'ya aykırı bulmasına "seçim yatırımı" olarak nitelemesine karşın AKP seçim rüşveti dağıtmaya devam etmektedir.

Doğrusu!

Diğer yandan adına ne denilirse denilsin CHP'yi bu tarzda bir açılım yapmaya AKP'nin izlediği siyaset anlayışının ittiği açıktır. AKP'nin tepkisinin nedeni dini ve ahlaki hassasiyeti değildir. CHP'nin bu açılımının kendi elinden oyuncağı alınmış bir çocuğa çevirmesinden korkmaktadır. Feveranların nedeni budur. AKP inançlar konusunda savunduklarında samimi olmuş olsaydı CHP'nin geldiği bu noktayı takdirle karşılaması gerekirdi.

CHP'nin yaptığı ya da yapmak isteği siyasetin normalleşmesine yönelik bir adımdır. Halkın değerlerine ve inançlarına saygı bağlamında ciddi bir mesajdır. Bu adım temelde siyasete sosyali ilave etme akılcılığıdır. CHP giderek "halkı halka rağmen adam etmek" düşüncesinden uzaklaşmaktadır. Değiştirerek kabul etmek yerine olduğu gibi kabul etmek anlayışı CHP'lilerin söylemlerine giderek daha çok egemen olmaktadır. Halka yönelik ve halkla birlikte türünden bir istikameti yüreklendirmek ve cesaretlendirmek gerekir.İstismarı önlemenin yolunun istismar edilecek konuları birer birer ortadan kaldırmaktan geçmektedir. CHP biraz da bunu yapmaya çalışmaktadır. Ne kadar başarılı olacaktır tartışılabilir ama halkın değerlerine saygı anlamına gelen bu istikamet özünde doğrudur.

Sakıncası!

Diğer yandan siyasetin toplumsal sorunlar bağlamında değil de inançlar üzerinden yapılmasının tehlikeli ve sakıncalı yanları vardır: İnançların siyasete müdahil olması ne kadar yanlışsa siyasetin inançlara müdahil olması da bir o kadar yanlıştır. Bu anlamda siyasetin görevi özgürlüklerin önünü açmaktır. Yani gölge etmemektir. Yoksa siyasi partilerin demokratik sistemlerde inanç inşa etmek gibi bir görevleri yoktur.

Özcan Yeniçeri

1954 yılında Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane'de, yüksek tahsilini Ankara'da tamamladı. 1987 yılında Uludağ üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü'nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1991 yılında ise Erciyes üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yönetim Organizasyon dalında “örgütlerde çatışma ve Yabancılaşmanın önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü” adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı.

1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu.

Prof.Dr. özcan Yeniçeri, Niğde üniversitesi'nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Mü-dürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı.

1999 yılında Kazakistan'daki Ahmet Yesevi üniversitesi'nde görev aldı. Bu üniversitede “Uluslararası İlişkiler Bölümü”nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. İki yıl bu görevi yapmış olup halen Niğde üniversitesi'ndeki görevine de-vam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri'nin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: Yeniden Türkleşmek, örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küre-selleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar. ölüler Nefes Almaz (Roman), örgütlerde çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 2003 yılı “Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları” ödülünü almıştır.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri ile Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekili olmuştur. Ankara Milletvekili Yeniçeri aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display