Siyaset, suç haline getiriliyor

Yazan  05 Mayıs 2009
Türkiye’de uzun yıllardır siyasi bir boşluktan söz edilmektedir. Son zamanlarda merkez ve merkez sağdaki siyasi boşluk üzerinde yapılan hesapların nedeni de budur.

Siyasi partilerin "merkez partisi biziz" ya da "gerçek merkezin partisi bizim partimizdir" türünden açıklamaları, bir yönü itibarıyla siyasi boşluğun boyutunu göstermektedir. Bu nedenle çeşitli çevrelerce, bu boşluğu doldurmayı hedef alan çok sayıda siyasi oluşum faaliyetleri yürütülmüştü.

Ancak "Ümraniye Soruşturması" kapsamında yapılan operasyonlarda siyasi oluşum amaçlı açık siyasi toplantılara yasa dışı örgütlenme suçu yüklenmiş olması, Türkiye'de siyaset yapmayı yüksek seviyeli bir risk haline getirmiştir. Bunların tipik örneği Patalya Otel'de yapılan ve cümle âlemce de malum olan siyasi oluşum amaçlı bazı toplantılardır. Yürütülen bu soruşturma, aynı zamanda bazı çevrelerce siyasi statükolarını korumak amaçlı bir psikolojik operasyona da dönüştürülmüştür. Bu bakımdan bazı medya unsurları, siyasi faaliyetleri yasa dışı örgüt faaliyetleri olarak saptırmakta, zoraki yorumlarla, yapılan toplantıları örgütsel çalışma olarak nitelendirip karalamaktadır.

Bu anlamdaki olgulardan birisi de bir dönem MHP genel başkanlığına aday olmuş Ümit Özdağ ile ilgili olarak ortaya atılmıştır. İddia şudur: Varlığı henüz ispatlanmamış bu malum örgüt, MHP Kongresi'nde güya Ümit Özdağ'ın genel başkanlığını desteklemişmiş. Bununla da iddia sahipleri "Veli Küçük ve Mehmet Zekeriya Öztürk, Ümit Özdağ'ı genel başkan yapmak için her şeyi yapmışlardır" yargısında bulunmuşlardır. Bu iddiaya yönelik olarak Ümit Özdağ ile anılan kişiler arasındaki ilişkileri ve iddiaları destekleyen hiç bir kanıt ortaya konulmamıştır. Peki bu örgüt Ümit Özdağ'ı nasıl desteklemiş? O da yalnızca bir mektuba dayalı olarak iddia edilmiştir. Ümit Özdağ'ın "İhraç edildiği halde neden kongreye katılacağı Mehmet Zekeriya Öztürk'ten ele geçirilen mektuptan anlaşılmaktadır" denmektedir.

Sözü edilen mektubun son paragrafı aynen şöyledir: "Bu grubun eski bazı kökenlileri de içinde barındırdığı ve / fakat hiçbir zaman parti içinde etkili olmadıkları, bugün bu nedenle hınç içerisinde oldukları dikkate alınmalıdır. Başarılı bir Kongre olmasını dilerim. Saygılarımla"

Mehmet Zekeriya Öztürk, duruşmalarda kendisine bir ihbar geldiğini ve kendisinin de bunu bir e-mail mektup ile MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural'a bildirdiğini açıklamıştır. Doğrusu da budur. "Başarılı bir kongre olması" ancak kongre yapan yetkililere dilenir. Zekeriya Öztürk de öyle yazmış. Bu mektubun yasadışı bir örgüte yazıldığı iddiasıyla yorumda bulunmak ilginç ötesi bir durumdur.

Yasa dışı örgütlenmeler, demokrasi dışı arayışlar ve kaos başka bir şey; meşru ve legal çerçevede siyasi faaliyette bulunmak ise daha başka bir şeydir. Bu iki olguyu birbirine karıştırmamak gerekir. Gelişmiş demokrasilerde yasal bir zeminde siyasi faaliyet gösterilmesi için seçkin ve yetkin insanlar teşvik edilmektedir. Siyasetin çıtasını yükseltmek için de yetişmiş insanların siyasette aktif rol alması yönünde gayret gösterilmektedir.

Kaldı ki, Türkiye'nin siyasetteki kaliteyi artırmaya olan ihtiyacı her şeyin üstündedir. Ancak son gelişmeler Türkiye'de siyaset yapmayı risk haline getirmiştir. Türkiye, bu durumdan bir an önce kurtarılmalıdır.

Özcan Yeniçeri

1954 yılında Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane'de, yüksek tahsilini Ankara'da tamamladı. 1987 yılında Uludağ üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü'nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1991 yılında ise Erciyes üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yönetim Organizasyon dalında “örgütlerde çatışma ve Yabancılaşmanın önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü” adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı.

1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu.

Prof.Dr. özcan Yeniçeri, Niğde üniversitesi'nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Mü-dürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı.

1999 yılında Kazakistan'daki Ahmet Yesevi üniversitesi'nde görev aldı. Bu üniversitede “Uluslararası İlişkiler Bölümü”nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. İki yıl bu görevi yapmış olup halen Niğde üniversitesi'ndeki görevine de-vam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri'nin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: Yeniden Türkleşmek, örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küre-selleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar. ölüler Nefes Almaz (Roman), örgütlerde çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 2003 yılı “Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları” ödülünü almıştır.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri ile Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekili olmuştur. Ankara Milletvekili Yeniçeri aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display