Yeni Çağ okuyucuları 2004 başında dünyadaki temel güç çelişkileri ile ilgili yazımı hatırlayacaklardır. Bu yazıma kısaca atıfta bulunmanın zamanı geldi.
Son iki yılda Türkiye’nin istikrarlı gelişmelerinden birisi de artan Amerikan karşıtlığıdır. 1 Mart sonrasında başlayan ve hala devam eden ABD’nin Türkiye’ye yönelik stratejik nitelikli psikolojik operasyonu (SPO) göz önünde tutulursa,
ABD-Suriye ilişkileri geriliyor. Irak’ta stratejik hedeflerini gerçekleştirme doğrultusunda, çatışmaları Sunni alanına sıkışırıp, taktik bir etki boyutu içine hapsederek önemli mesafe kaydeden ABD, Suriye ve İran üzerinde baskı oluşturmaya başladı.
ABD’nin Irak politikası, Türkiye’de anti-Amerikanizmin gelişmesine neden oluyor. Türk karar alıcılarda ABD’nin gizli planları olduğu konusunda şüpheleri artırıyor.
Bush yemin ederek ikinci dönemine yemin ederek başladı. Bush’un yemin töreninde yaptığı konuşmayı tahlil eden uluslar arası ilişkiler uzmanları Bush’un dini bir misyon yüklenmiş, gerçeği tekeline almış fanatik bir ideolog gibi konuştuğunu düşünüyorla
ABD, Kürtlerin şehrin demografik dengesini değiştirmek üzere Kerkük’e düzenledikleri nüfus kaydırma operasyonunu ve Kerkük’te yapılan etnik temizliği onayladığını açıkladı.
AB-Türkiye ilişkileri 17 Aralık’ta bir rahatlama sürecine girmiş gibi gösterilse dahi aslında olan taraflar arasındaki ilişkilerin geleceğe doğru çok ağır yükler altını girdiği görülmektedir.
Akılcı bir politika olarak değil bir tutku olarak sürdürülen Türkiye’nin Avrupa Birliği tam üyeliği politikası/macerası zaman zaman Avrupalıları ülkemizin tam üye olarak kabul edilmesi için akıl süzgecinden geçirilmemiş gerekçelerin kullanılmasına ne
Ülkemiz dışarıdan ve içeriden stratejik bir kuşatma ile karşı karşıyadır. Bu kuşatmanın ana hedefi, Türkiye Cumhuriyet devletinin milli devlet yapısının imha edilerek, ülkemizin çok milletli federal bir devlete dönüştürülmesi ve uzun vade de parçala
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler derin bir krizden geçiyor.
Bir süreden bu yana dinimiz İslam’ın önüne onu tanımlamak için İslam din, kültür ve coğrafyasından kaynaklanmayan tanımlamalar koyuyoruz. Radikal İslam 1990’lar boyunca en çok kullanılan siyasal kavramların başında gelmekteydi.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Sabahattin İsmail   - 14-05-2024

Kıbrıs Yeni Bir Müzakereye Zorlanıyor

Milli çıkarları savunurken 2 konu hata kaldırmaz: